Sistemik Hastalıklar ve Romatizmal Hastalıklar
Romatizmal şikayetlere yol açabilen bazı sistemik hastalıklar da vardır. Bunlardan bazıları şunlardır.
A- Psikiyatrik hastalıkları: Romatizmal hastalıklar zaman zaman kronik bir seyir gösterdiği için hastada bazı psikolojik sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Bazende psikolojik sorunlar romatizmal hastalığın başlamasına sebep olabilir. Hasta hastalığının kaçmılmaz gerçeği karşısında korku ve depresyona kapılır. Korku, endişe ve gerginlik hastanın uyku düzenini ve ağrı eşiğini bozar. Uyku düzeni bozulan hasta gereği gibi dinleneme-diği için eklemlere komşu kasları gevşeyemez ve eklem üzerinde devamlı bir yük söz konusu olur. Eklem üzerindeki bu devamlı yüklenme eklemdeki romatizmal hastalığın artmasına ve kronikleşmesine neden olmaktadır.
Psikolojik olarak etkilenen romatizmal hastalıkların başında kas romatizması gelmektedir. Kas romatizması çoğu zaman psikolojik sorunlara bağlı olarak ortaya çıkmakta ve hastalıkta psikolojik sorunları artırarak bir kısır döngü oluşturmaktadır. Hekim hastanın psikolojik olarak canlı kalmasına gayret göstermelidir. Ancak bu şekilde, fonksiyonel kayıplar minimuma indirilir ve hasta hastalığına rağmen normal bir yaşantı sürdürebilir.
Tıpkı gözyaşlarının belli fizyolojik özellikleri olan bir sıvı olması yanında duygusal bir iletişimi göstermesi gibi sırt boyu, bel Ve diğer eklem ağrılarıda çoğu zaman bir duygu ve davranış bozukluğu belirtisi olabilmektedir.
Psikolojik yapı ile ilgili olabilen diğer bir hastalık grubuda yaygılı romatizmal hastalıklar içindeki romatoid artrit ve Ankilozan spondilittir. Bu hastalıklarda stres denilen ve kişinin psikolojik yapısını etkileyen olaylardan sonra başlayabilmekte veya önceden başlayanlan hastalık ağırlaşabilmektedir.
B- Kan hastalıkları: Bazı kan hastalıkları hareket sistemini etkileyebilirler. Doğuştan olabilen veya sonradan ortaya çıkan pıhtılaşma bozuklukları, bazı kansızlıklar, kan kanserleri bunlar arasında sayılabilir.
Doğumsal pıhtılaşma bozuklukları içinde en önemlisi Hemo-fili'dir. Hastalık hafif veya ağır seyredebilir. Hastalık çoğu zaman 5-6 yaşlarında ortaya çıkan diz içi kanamaları ile kendini gösterir. Kanayan eklemler şiş, sıcak ve ağrılıdır. Kanamanın derecesine göre bilirtiler günler veya haftalar boyunca devam eder. Eklemde kanın kalış süresi ve kanama tekrarı arttıkça eklemdeki olay kalıcı ve kronik bir hal alır. Eklem kıkırdağı ve kemikler aşınır. Eklem hareketleri kalıcı olarak kısıtlanır. Bazen büyüme etkilenebilir. Bazen pıhtılaşmayı azaltıcı ilaç kullanılırken de eklem içine kanamalar görülebilmektedir.
Doğuştan olma veya sonradan kazanılma kansızlıklarda da el ve ayaklarda ağrılı şişlikler görülebilir. Bu duruma "El-ayak hastalığı" denilir. Uyluk ve kol kemiklerinde erimeler de olabilir.
Özellikle çocuklarda görülen hızlı seyreden kan kanserlerinde eklem ağrıları ilk belirti olabilir. Etkilenen eklemde şişlik, kızarıklık, sıcaklık ve hareket kısıtlılığı ile birlikte değişen derecelerde ağrı vardır. Lenfbezi kanserlerinde de değişik eklem ve kas ağrıları olabilmektedir.
C- İyi ve kötü huylu tümörler: İyi ve kötü huylu tümörler de bazen kas ve eklem ağrılarının ortaya çıkmasma sebep olabilirler.
Özellikle yayılabilen kötü huylu tümörler içinde ileri yaşlarda ortaya çıkan prostat ve sidik kesesi tümörleri, akciğer ve meme tümörleri bunları başında gelir. Bu tümörlerden kemiklere yayılan hastalık kemik ve eklem ağrısı yapabilir.
D- Nörolojik hastalıklar: Bazı sinir sistemi hastalıkları eklem ve ekleme komşu yapıları etkileyebilirler. Özellikle sempatik sinir sistemi hastalıkları kol ve bacaklarda inatçı ağrılı rahatsızlıklara yol açabilirler. Başlangıçta kol ve bacaklarda şişlik, sıcaklık ileri dönemlerde ise sertleşme ve kas zayıflıkları ortaya çıkar.
Omurilikte yerleşen, sebebi tam olarak bilinmeyen bazı hastalıklarda omurilik tarafından gönderilen sinirler aracılığıyla bazı bölgelerde ağrı ve kas güçsüzlüğü ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
E- Allerjik hastalıklar Allerjik özelliği olan bazı mikroplar, ilaçlar ve bazı gıdalar allerjik eklem ağrılarına yol açabilirler.
Prensip olarak her türlü ilaç allerjiye yol açabilir. Ancak en sık olarak penisilin allerjisi görülmektedir. Allerjik olayda eklem ağrısının yaında başka belirtiler de ortaya çıkar.
Tedavide allerjiye yol açan ilacın kesilmesi gerekir. Bazı aşılanmalardan ve serum kullanmalarından sonra da eklem ağrıları olabilir. Bu tür al-lerjilerden sonra özellikle kortizon etkilidir.
F- Kalp hastalıkları: Kalp damarlarının yetmezliği bağlı olarak ortaya çıkan göğüs ağrıları ileri yaşlarda sık olarak görülmektedir. Ağrı genellikle istirahatte değil bir çalışmayı takiben ortaya çıkar ve göğüs kemiği arkasına vurur. Genellikle şiddetlidir. Ağrı bazen sol omuz ve kola yayılarak boyun kireçlenmesine bağlı ağrılarla karışabilir. Kalp kapaklarının bazı hastalıkları ve kalp zarlarının iltihaplan da göğüs ve sol omuza vuran ağrı nedeni olabilir.
G- Akciğer hastalıkları: Solunum sisteminin bazı hastalıkları o bölgedeki kaslarda ve diğer yumuşak dokularda romatizmal şikayetlere sebep olabilirler. Bu hastalıklar içinde akciğer tümörleri, akciğer ve zarının iltihapları, akciğer damarının tıkanmaları ve akciğere komşu yapıların tümörleri sayılabilir. Bazı roamatizmal hastalıklarda da akciğerlerde fibroz sertleşmeler ve akciğer zarı iltihapları ile akciğerde düğümler oluşabilir. Bunlarda sırt ve omuz ağrısı yapabilirler.
H- Karaciğer hastalıkları: Karaciğer hastalıkları içinde eklem ağrısı yapan en önemli hastalık hepatit'tir. Karaciğer iltihaplanması demek olan hepatit'de eklem ağrıları ve eklemde şişlikler olabilir. Bu nedenle sebebi bulunamayan eklem ağrılarında hepatit düşünülmelidir. Romatizmal hastalıkların seyrinde de karaciğer etkilenerek hastalanabilir. Ayrıca romatizmal hastalıkların tedavisi için kullanılan bazı ilaçlarda karaciğerde zarara yol açabilirler. Karaciğerin etkilenmesi bazı vitaminlerin metabolizmasını bozarak kemik yapılışını etkilemektedir.
1- Böbrek hastalıkları: Bel ve sırt ağrılarının içinde böbrek ve idrar yolları hastalıkları önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle böbrek ve idrar yolları taşları gözden kaçabilen bir bel ve sırt ağrısı sebebidir. İleri yaşlarda ortaya çıkabilen sidik kesesi ve prostat tümörleri, kadınlarda üreme organları kistleri ve tümörleri de bel ağrısı yapabilirler. Bazı romatizmal hastalıklarda eklemlerle birlikte böbrekleri etkileyerek rahatsızlık verebilirler. Özellikle bir bağ dokusu hastalığı olan Sistemik Lupus hastalığı böbrekleri ciddi bir şekilde etkileyebilmektedir. Yine uzun süren bazı romatizmal hastalıklarda da böbreklerde Amiloidoz denilen rahatsızlık görülebilir.
Hormon Bozuklukları ve Romatizmal Hastalıklar
A- Cushing sendromu: Kendiliğinden veya uzun süreli kortizon benzeri ilaçların kullanılması sonucu gelişen bu hastalıkta kemiklerde yaygın zayıflık, omurlarda kırıklar, bel ve sırt ağrıları, boy kısalığı, kol ve bacak kemiklerinde kırıklar, sinir sıkışmaları ve kaslarda güçsüzlükler ortaya çıkar.
B- Diabetes mellitus (Şeker hastalığı): Şeker hastalığı kişiyi pek çok yönden etkileyen bir hastalıktır. Şeker hastalarında eklemler ve sinirlerde etkilenebilir. El ve ayaklarda uyuşmalar, kuvvetsizlik, kemik zayıflığı, eklemlerde kireçlenmeler, yumuşak dokularda sertleşmeler, kemik ve eklem iltihaplanmaları görülebilir.
C- Paratiroid bezinin aşın çalışması: Hiperparatiroidi denilen paratioid bezinin aşırı çalıştığı durumda kemiklerin yüzeylerinde yenilikler, eklemlerde ağrı ve romatizmal şişlikler, eklemin bağlarında gevşeklik, kıkırdaklarda kireçlenmeler, ürik asit yüksekliği ve kas güçsüzlüğü ortaya çıkmaktadır.
D- Paratiroid bezi tembelliklerinde: Kan kalsiyumunun azalmasına bağlı olarak kas krampları, eklemlerde hareket sınırlılıkları, el ve ayaklarda uyuşmalar ve ciltaltı dokularda kalsiyum birikmesi görülür.
E- Tiroid bezinin aşırı çalışması: Hipertiroidili hastalarda el ve ayak parmaklarının uç kısımlarında çomaklaşma, yumuşak dokularda sertleşme ve kas zayıflıkları görülür.
F- Tiroid bezi tembelliği: Eklemlerde şişlik ve ağrı, kas güçsüzlüğü, bağlarda zayıflık ve gevşeklik ve ürik asit miktarında artış görülür
Gut Hastalığı
Gut nedir; Serum ürik asit düzeyinin nedeni bilinmeyen bir metabolizma bozukluğu sonucu yükselmesi demektir. İlk belirtilerini eklemlerde gösterir.
Gut hastalığı, sıklıkla 35-40 yaş üzerindeki erkeklerin hastalığıdır. Kadınlarda nadir. Sosyo-ekenomik seviyesi yüksek olanlarda görüldüğü için "zengin hastalığı" olarak ta isimlendirilmiştir. Gelişmiş ülkelerde sık görülen gutun harp yıllarında görülmediği bildirilmiştir. Gutta eklem hastalığı ile birlikte böbrek hastalığı ve cilt altında bezelye, nohut büyüklüğünde şişlikler (to-füs) görülür.
Gut hastalığı nedenleri, gut ppt
Gut, pürin metabolizmasının kalıtımsal bir bozukluğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Pürin özellikle hücrelerin çekirdeğinde bulunan bir proteindir. Besinlerle alman veya vücudumuzdaki hücrelerin yıkımından sonra açığa çıkan pürinler, metabolizması normal olanlarda yıkılarak ürik aside döner ve vücuttan atılır. Normal bir metabolizma ürünü olan ürik asit herkeste belli miktarlarda bulunur. Ürik asidin normal değerleri erkeklerde % 4-6 mg, kadınlarda % 3-5 mg dır. Erkeklerde üst sınır 7 mg, kadınlarda ise 6 mg olarak kabul edilmektedir. Ürik asit miktarı yalnız metabolizma bozukluğu sonucu değil, bazı ikincil faktörlere bağlı olarakta artabilmektedir. Bu faktörler içinde fazla pürinli gıdalarla beslenme, vücutta hücre yapım ve yıkım olaylarının arttığı kanser vb. hastalıklar olduğu zaman ve ürik asidin vücuttan atılımının bozulduğu bazı böbrek hastalıkları olarak sayılabilir.
Ürik asitin serum değerleri herhangi bir nedenle yükseldiği zaman ürik asit kristallare eklemin sinoviyal zarında ve kıkırdaklarında çökerek, yangı olayını başlatmaktadır.
Gut hastalığı belirtileri:
1- Artrit: Gutlu hastalarda genellikle ilk belirti ayak başparmağı dip ekleminde artrit tablosudur. Bu bölgenin tutulma nedeni olarak bu bölgenin fazla yük altında kalması gösterilmektedir. Diğer eklemlerin tutulması çok nadirdir. Sağlıklı görünen ve herhangi bir şikayeti olmayan hasta gece aniden ayak başparmağında şiddetli bir ağrıyla uyanır. Ağrı bir iki saat içinde yerleşir ve gittikçe hafifler. Travmalar, alkol alınması, enfeksiyonlar, bazı ilaçların kullanılması, ameliyatlar, uzun süren açlık ve aşırı yemek artrit atağını başlatabilmektedir. Ekleme dokunmak bile çok ağrılıdır. Hasta ağrıdan kıvranır. Ağrılı eklemin üzeindeki cilt incelir. Bu ani yerleşen eklem rahatsızlığı 2-3 gün içinde kendiliğinden kaybolur. Bu dönemde vücut ısısı ve nabızda artma olur. Ayrıca bulantı, kusma ve başağrısı olabilir. Gut atakları çok tipiktir. Hatta hastanın anlatması ile dahi tanınabilir. Hasta ikinci atağa kadar herşeyi unutabilir. İkinci atakta yine aynı eklem tutulacağı gibi başka bir eklemde etkilenebilir. Ayak bileği, diz ve el bileği de seyrekte olsa etkilenebilir. Çene, omuz, kalça ve omurga eklemleri hemen hiç tutulmazlar. İkinci atak herhangi bir zamanda ortaya çıkabilir. Atak sıklığı tedavi yapılmayan hastalarda artar.
2- Tofüsler: Tedavi görmeyen hastalarda kulak kepçesinde, diz, dirsek ve topuk üzerinde toplu iğne başından bezelye, nohut büyüklüğüne kadar değişebilen şişlikler oluşur. Bunlara tofüs denilir.
3- Böbrek tutulumu: Gutta gerekli önlemler alınmazsa en önemli hasan böbreklerde yapar ve çoğu zaman ölüm nedeni olur. Bazı hastalarda da böbrek taşlan ortaya çıkar.
Gut'un tedavisi:
Tedavide 3 prensip vardır.
a- Akut artrit atağının tedavisi: Kolşisin artrit atağının tedaviside oldukça etkilidir. İlaç 2 saat arayla bir tablet olmak üzere verilir ve çoğu zaman 1 veya 2 gün içinde eklem bulguları tamamen düzelir.
b- Uzun vadede yapılacak şey ürik asit yapımının azaltılması veya ürik asidin idrarla atılmasını artırmaktır. Bu amaçlarla kullanılan Allopurinol ürik asit yapımını azaltan bir ilaçtır. Probene-cid ise idrarla ürik asit atılmasını artıran bir ilaçtır.
Gut hastalığı diyet
c- Diyet ayarlanması: Fazla pürin ihtiva eden beyin, böbrek, karaciğer, dalak ve kalp gibi iç organ etleri yasaklanır. Yine balık ve yağlı kuru yemişlerde pürin miktarı fazla olduğundan yasaklanmalıdır. Bol sebze ve meyve verilir. Hastalara bol sıvı almaları tavsiye edilir. Bol sıvı böbrek taşlarının gelişmesini önler