İnsitu Hibridizasyon Nedir

İnsitu Hibridizasyon


İn situ hibridizasyon teknikleri, morfolojik olarak korunmuş kromozomlarda, hücrelerde veya doku kesitlerinde spesifik nükleik asid dizilerinin tayinini sağlar. DNA veya RNA'nın spesifik dizilerinin belirlenmesine imkan veren nükleik asid hibridizasyon tekniği, bu nükleik asidlerin tek iplik segmentlerinin daha önceden işaretlenmiş, bilinen tamamlayıcı nükleik asid serilerine spesifik olarak, bağlanabilme yeteneğine dayanır. Bu bilinen diziler laboratuvarda üretilip prob olarak adlandırılır ve radyoizotop veya biotin veya digoxigeninli nukleotidlerin eşleşmesiyle işaretlenir. İzotop işaretli prob otoradyografi ife, biotin işaretli prob ise avidine yüksek afinitesi ile, digoxigenin ise alkalin fosfataz ile belirlenebilir.


Nonizotopik in situ hibridizasyon, kimyasal olarak modifiye edilen DNA problarının immünolojik ya da afinite reaksiyonları ile fluoresan veya enzimatik ofarak görüntülenmesi prensibine dayanır. Nonradyoaktif ISH metodlan 2 tipe ayrılır.



1) Direkt metodda; saptanacak molekül (fluorescein) nükleik asid probuna direkt olarak bağlıdır. Hedef nukfeik asidle hibridizasyondan sonra oluşan hibrid mikroskopda görülebilir.



2) İndirekt metodda; prob tayin edilecek molekülü kimyasal veya enzimatik olarak taşır ve bu immunositokimya yardımı ile tayin edilir. Saptanacak molekül antikorlara kolayca bağlanır. Böylece birçok hapten modifikasyonları tarif edilmiştir. Bunlardan ilk kullanılanı biotin-streptavidin sistemidir. İndirekt yöntemler daha hassastır.

İmmunohistokimya Nedir

İmmünohistokimya Nedir

immünohistokimya; belli bir dokuda bulunan antijenlerin gösterilmesi için işaretlenmiş antikorların kullanılmasıdır. Belirli antijenler içeren doku kesiti, bu antijenlere karşı işaretlenmiş antikorlar içeren bir solüsyonda inkübe edildiği zaman, antikorlar spesifik olarak antijenlere bağlanır.Böylece antijen-antikor komplekslerinin yerleşimleri ya ışık (immünohistokimya) ya da elektron mikroskopla (ultrastrüktürel immunositokimya) gözlenebilir.

İmmunohistokimyasal metodlar uygulanışlarına göre ikiye ayrılır. 1) Direkt metodda; antijene karşı oluşturulan antikor işaretlenerek ( bu bir enzim veya fluoresan bir madde veya radyoaktif madde veya bir metal olabilir), antijen-antikor kompleksi esasına göre sonuç alınır. 2) İndirekt metod; herhangi bir antijene karşı antikor çeşitli hayvanlarda üretilir, örn; tavşan. Tavşan immunoglobulinleri, keçi ve koyun gibi bir başka hayvanda, bir antikor cevabının başlatılmasından sorumlu olup, böylelikle bir antiantikor oluşur. Antijeni içeren bir doku kesiti işaretlenmemiş tavşan antiantikorlan ile inkübe edilir. Yıkamadan sonra, işaretlenmiş tavşan antiantikorlan eklenir ve antijenin yeri işaretlemeye uygun olan mikroskopla görülebilir. Her bir antiantijen antikoru, işaretlenmiş antiantikorun bazı moleküllerini bağladığı için indirekt yöntem direkt yöntemden daha duyarlıdır. İndirekt immun işaretleme yöntemlerinden biri olan Streptavidin Biotin Peroksidaz tayin yöntemi şekil 3 de görülmektedir.

Streptavidin, Streptomyces avidinii'den izole edilen bir proteindir. Streptavidin molekülü ( 60 kD) herbiri bir biotin molekülüne bağlanabilen 4 subüniteye sahiptir. Biotin, çeşitli proteinlere ve nükleik asitlere bağlanabilen, suda çözünen bir vitamindir. Streptavidin-biotin sistemi, streptavidin ve biotin arasındaki kuvvetli bağlanma özelliğine (Kd=10"15 M) dayanır. Bu yöntemde primer antikora bağlanan, biotin ile işaretlenmiş ikinci antikor kullanılır. Horse Radish Peroksidaz (HRP) işaretli streptavidin, biotinle işaretli ikinci antikora bağlanır. Kromojen/substrat solüsyonu olarak AEC ( 3-amino-9-ethylcarbozole) kullanılır ve dokudaki antijen/antikor/enzim kompleksi etrafında yoğun kırmızı renk reaksiyonu oluşur

Omeprazol Nedir

Omeprazol Nedir

Bir benzimidazol türevi olan omeprazol gastrik asit sekresyonunda uzun etkili bir inhibitördür. Omeprazolün parietal hücrelere ait olduğu bilinen bir proton pompası olan hidrojen, potasyum-adenozin trifosfatazı (H+,K+-ATPaz) inhibe ederek mide asid sekresyonunu güçlü bir şekilde baskıladığı gösterilmiştir. Sıçanda 1033 amino asidden oluşan bu enzim 114 kd moleküler ağırlığa sahiptir. Parietal hücrenin apikal yüzeyindeki H+,K+-ATPaz enzim sistemi, mide mukozasında asid (proton) pompası olarak kabul edilir. Omeprazol, asid üretiminin son adımını bloke ettiği için mide asid pompa inhibitörü olarak tanımlanabilir. Omeprazolün doza bağlı olarak ülserli hastalarda ve sağlıklı kişilerde hem bazal hem de uyarılmış asid sekresyonunu aynı şekilde inhibe ettiği gösterilmiştir


Omeprazole İçeren İlaçlar

H+,K+-ATPaz bir elektronötral H+ / K+ değiştiricisidir. H+,K+-ATPaz ve KCI transport yollarının kombinasyonu ile bir hidrojen ve bir klorid iyonu parietal hücreden ayrılırken K+ iyonları parietal hücrede yeniden absorbe olurlar

Omeprazolün sıçan, köpek ve insanda plazma yan ömrü 40-60 dakikadır. Antisekretuvar etki, plazma yarı ömrü çok kısa olmasına rağmen omeprazolün parietal H+,K+-ATPaz enzimine bağlanmasından dolayı daha uzun sürer. Omeprazolün plazma seviyesi ve antisekretuvar etkisi arasında bir ilişki yoktur (142). Omeprazol protonlaştığı parietal hücre asid kanalcıkları içine kandan hızlıca alınır. Bu şekilde kanalcıklarda konsantredir. Yüklü molekül iken parietal hücre sitosolüne yavaşça yayılır. Omeprazol asid ortamda sülfenamid türevi olan bir tetrasiklik bileşene dönüşür. Böylece H+,K+-ATPaz luminal kısımda sülfıdril grupları ile reaksiyona girerek inhibitör kompleks şeklini oluşturur