Bunama Tedavi Demans Alzheimer Tedavisi

Bunama Hastalığı Tedavisi, Bunama Sendromu, Alzheimer Demans

Psikiyatride tedavi çok yönlü ve çoğu kere birden fazla metodun beraber uygulandığı bir tedavi şeklidir. Hastanın gösterdiği bütün psikolojik ve zihni belirtiler bir bütün halinde ele alınır ve "kombine tedavi" denilen bir uygulama ile hastanın ihtiyacı olan medikal, psikolojik, sosyal yaklaşımlar yapılır. Her ne kadar psikiyatrik hastaların tedavisi sadece bu konuda uzmanlaşmış kişi­ler, hekimler, psikologlar, terapistler tarafından yapılır ise de kitabımızda ge­nel olarak tedaviye yer verilmesinde ve psikiyatrik tedavilerin kısaca bahsedilmesinde fayda görülmüştür.

Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde bugün için aşağıda sıralanmış olan uy­gulamalar vardır. Bunlar:

1— Psikoterapiler,
a— Bireysel psikoterapiler,
b— Ailenin eğitilmesi ve tedavisi,
c— Grup psikoterapileri.

2— Kemoterapiler, ilaçlarla yapılan tedaviler,
a— Antidepresif ilaçlarla yapılan ve depresyona karşuçıkan tedaviler, b— Antipsikotikler, nöroleptiklerle yapılan tedaviler, c— Antiepileptik tedaviler, d— Trankilizanlarla yapılan anksiolitik tedaviler, e— Uyku ilaçları,
f— Lityum tuzları ile yapılan tedaviler, g— Gerektiği hallerde uygulanan diğer tıbbi tedaviler. '

3— Davranış tedavileri ve davranış psikoterapileri,

4— Seks eğitimi ve tedavileri,

5— Elektroşok tedavileri, elektrosedatif tedaviler,


6— Hastanın genel durumunu düzenlemeye ve eşlik eden hastalıklarına yö­nelik genel tedavi uygulamaları.
Kitabımızda bu tedavilerden çok kısa olarak ve bazılarından ise sadece ta­rif ve tanımlamaların yapılması ile yetinilecektir.

a— Bireysel psikoterapiler: Freud tarafından kurulmuş olan psikoanalitik teorinin pratikte bir uygulamasından ibarettir. Psikoanalitik psikoterapi, bu uy­gulama şekillerinden biridir. Hekim veya bir psikoanalist tarafından yapılır ve hastanın iç ruhsal çatışmalarına ve kişilik yapısının özelliklerine ait bilgilerin toplanmasını amaçlar. Hastadan serbest çağrışım metodu ile alınan bu bilgi­ler, deşifre edilerek hastanın yararına olacak şekilde kendisine aktarılır ve onun kendi iç dünyasından haberli olması sağlanır. Bu tür bir psikoterapinin akut baş­lamış bir psikotik depresyonda fazla bir etkinliği yoktur. Kronikleşme göste­ren depresyonlarda ise daha değişik psikoterapiler uygulanır. Hangi şekli ile uygulanırsa uygulansın psikoanalitik bir psikoterapinin amacı, hastanın sos­yal uyumunu sağlamaya çalışmak ve kişilik yapısındaki aksamaları düzeltmektir.

Suportif psikoterapi: Bir çeşit analitik psikoterapidir. Amacı hastanın sa­vunma mekanizmalarını güçlendirmek, düşünce ve duygulanımlarını kontrol et­mesini öğretmektir. Hastaya uygun telkinlerde bulunmak, inandırmak, ikna et­mek ve güven vermek yoluyla hastanın çevresine uyum sağlamasını temin eder. Psikoanalitik psikoterapiden farkı,hastanın şuuraltıderinliklerine kompleks­lerine inmeden ve geçmişteki olumsuz deneyimleri ile ilgilenmeden sadece onun o anda içinde bulunduğu duruma ve problemlere bir çözüm getirmesidir. Özellikle hastayı o anda etkileyen "stresler" üzerinde durur ve çözümler arar.

Nörotik tipte ve reaktif tipte depresyonlarda faydalı bir tedavi metodudur. Kısa psikoterapi: Hastanın "insight" adı verilen iç görüşünün ve dikkatinin belirli bir konu veya olaya çevrilmesini amaçlayan kısa süreli bir uygulamadır. Birin­ci safhasında hastanın idrakleri belirli bir konu üzerinde keskinleştirilir. İkinci devresinde bu idraklerin yeniden düzenlenmesi yapılır ve son aşamada bu ye­niden düzenlenmiş olan idraklerin hasta tarafından olumlu bir şekilde değer­lendirilmesi sağlanır. Böylece hastanın sağlıksız olan yorumlamalarına gerçeklik kazandırılır.

Grup psikoterapileri: Çok sayıda hastanın aynı zamanda, belirli bir yerde ve bir arada psikoterapiye alınmasıdır. Bir tedavi uzmanı ve 7-8 hastadan olu­şur. Bazen grupta bir psikolog, bir sosyal hizmet uzmanı veya yardımcı bir te­davi uzmanı da katılabilir. Gruplar, yaş, cinsiyet, kültür seviyesi ve hastalık teş­hisleri açısından farklı olabildikleri gibi birbirine benzer özellikleri olan hasta­lardan da oluşabilir. Grup içindeki hastalar "grup lideri" olarak adlandırılan te­davi uzmanı tarafından idare edilir ve yönlendirilirler. Grup üyeleri, belirli bir toplanma süresi içinde kendi problemlerini tartışırlar. Grup lideri bu tartışma sonuçlarına açıklık getirir, uygun tavsiyelerde ve telkinterde bulunur. Aynı şe­kilde hastalarda kendi deneyimlerinden aldıkları iyi veya olumsuz sonuçlardan grubu haberdar ederler. Grup tedavilerinin özellikle nörotik depresyonlu has­talar üzerinde olumlu tesirlerinin bulunduğu, psikotik hasta üzerinde belirgin bir faydasının bulunmadığı anlaşılmıştır.

Ailenin eğitilmesi ve tedavisi: Aile tedavisi ve eğitilmesine bir çeşit grup tedavisi gözü ile bakılabilir. Aile tedavisi daha çok çocuklar, erken gençlik ve orta gençlik dönemi hastaları ile ailelerinin oluşturduğu gruplara uygulanır. Has­tanın problem ve sürtüşmelerinin aile bireyleri ile olması halinde bu tedavi olum­lu sonuçlar verir. Aile tedavisine hastanın problemleri olduğu aile bireyleri yanı sıra bütün aile fertlerinin alınması daha da yararlı olur. Böylece aile içindeki problemlerin yükü bir kişiye bindirilmeden meselenin çözümü amaçlanır.
Çiftlerin tedavisi: Karı-kocanın teşkil ettiği küçük bir grubun tedavisidir. Ba­zen birden fazla çiftin oluşturduğu daha kalabalık çiftler bir arada tedavi edilir­ler.

Psikodrama: Grup psikoterapisinin bir çeşit sahne oyununa dönüştürülmüş şeklidir. Psikodramada hastalar kendilerine verilmiş olan bir rolü, içlerinden geldiği gibi oynarlar. Bu roller bir ana rolü, baba rolü, işveren rolü, karı veya kocadan birinin rolü veya bir evlat rolü olabilir.
Oyuncular bu rollerinde içlerindeki öfkeyi, kıskançlığı, sevgiyi, nefreti bir başka insanın kişiliğinde sahneye koyarlar. Bu metodla, hastalar "acting out" denilen bir çeşit dışa vurma işlemini gerçekleştirirler ve iç duygulanımlarını yansıtırlar.


2— Kemoterapiler: İnsanların düşünce, duygulanım ve heyecanlarını ve bun­lara bağlı olarak davranışlarını bazı maddelerin değiştirebileceği, 1950 yıllarında lityum tuzlarının affektif hastalıktaki olumlu etkisi ile anlaşılmıştı. Bu buluş­tan sonra kısa aralarla MAO inhibitörleri, Meprobamatlar, Chlordiazepoxide bi­leşikleri, Phenothiazinelerin ruhi sahadaki etkinlikleri anlaşıldı. Özellikle Chlorpromazine adlı ilaç psikiyatri tarihinde unutulmaz yerini aldı. Daha sonra piperidine türevleri ve butyrophenone yapısındaki ilaçların psikozlardaki iyi edici 'tesirleri öğrenildi. Amphetamine'lerin anti depresif etkisi ve barbüturatelerin anti epileptik-saraya karşı çıkan tesirlerinin öğrenilmesi ve tricyclic anti depresiflerin de psikiyatride kullanılan ilaçlar ailesine katılması ile kemoterapi de­nilen ilaçla tedavi bugünkü yaygın ve etkin kullanım gücünü kazandı. Bu ilaç­lar sayesinde yüzbinlerce depresyonlu, psikozlu hasta hastane duvarları ara­sından çıktı ve toplum hayatına katıldı Bunların içinde konumuzu ilgilendiren antidepresif adlı ilaçların gerek endogen depresyonda, gerek psikotik depres­yonda ve gerek reaktif ve nörotik depresyonda çok başarılı ve hastalığı çoğu kere tamamiyle iyi edecek güçte maddeler olduğu tespit edildi.

3— Davranış tedavileri: Bu tedaviler, Pavlov'un şartlı refleks teorisine da­yanır. M.B. Shapiro ve arkadaşları tarafından 1973'lü yıllarda psikiyatriye uy­gulanmıştır. Çok sayıda araştırmacı, davranış psikolojisi ve tedavisi ile uğraş­mışlardır. Bir stres karşısında kalan canlının bu stres sırasındaki bütün davra­nışları teferruatı ile incelenir ve bu sırada EEG, EMG veya diğer laboratuvar metodları yardımı ile bedensel fonksiyonlarından değişiklikler tespit edilir. Bu kusurlu davranışlar tek tek ele alınarak düzeltilmeye çalışılır. Davranış te­davileri içinde en tanınmışlarından birisi Wolpe'nin "systematic desensitization" sistematik hassasiyet giderilmesi metodudur. Bunların yanı sıra "Operant şartlandırma" metodları hastanın olumsuz davranışlarını cezalandırma esası­na dayanan tedavi yollarını denerler.

4— Seks eğitimi ve tedavileri: Kinsey'in görüşleri ışığında Masters ve John­son tarafından geliştirilmiş bir tedavi usulüdür. Birinci kademede her iki cin­sin seksüel problemleri ve davranış kusurları "behevyoral analiz" metodu ile incelenir ve cinsel fonksiyon ve davranışta aksayan noktalar bulunur. İkinci aşa­mada kademe kademe tedavi uygulamaları ile bu kusurlar düzeltilmeye çalışı­lır. Seksüel cevabın her aşaması, hazırlanış, ereksiyon, birleşim ve boşalım dev­releri çok sayıda deneme ile normale gelinceye kadar özel tekniklerle eğitilir. Kadınlarda da vaginismus ve soğukluk aynı metodlarla tedavi edilir. Bu davra­nış tedavilerine psikoterapi de eşlik eder.

5— Elektroşok tedavileri, elektrosedatif tedaviler: İnsanların eletrikle tanış­maları ve bundan tedavide istifade imkânlarını aramaları 3 bin yıl öncesine ka­dar gitmektedir. Torpedo balığının insana çarpmasının sağlanması ile başağrıları ve gut hastalığının tedavisinin denendiği,tıp tarihinin kayıtları arasında­dır. Elektroşok tedavisinin psikiyatride kullanılması 1940 yıllarına rastlar. Başa uygulanan elektronlarla belirli bir akım, belirli bir süre geçirilir. Bunun sonun­da, merkezi sinir sisteminde, kalp.damar sisteminde, bitkisel sinir sistemin­de, hormonal sistemlerde, uyku ritminde bir seri geçici değişiklikler olur. Bu tedavi uygulaması öncelikle affektif hastalık adı verilen mani-melankoli psiko­zunda çok faydalı sonuçlar verir. Bunun yanı sıra şizofrenik hastalıkta da önemli faydalar sağlanır. Depresyonların bütün şekillerinde ve kronikleşme eğilimin­deki nörotik depresyonda başarı ile uygulanabilir. Hangi hastalarda ve hangi şartlarda uygulanması gerektiğine ruh hekimleri karar verir.

6— Hastanın genel durumunu düzenlemeye yönelik tedaviler Genel tıp uygulaması içinde düşünülen tedavilerdir. Beslenmenin, uykunun, su ve tuz durumunun, hormonların,kan yapısının, kan basıncının, kan elemanlarının düzenlenmesine yönelik tıbbi uygulamalardır.