Tetanos Hastaligi Tetanos Asisi Hakkinda

Tetanos Hastalığı, Tetanos Aşısı Hakkında


Tetanos, pek eski zamanlardan beri, insanlarda ve hay­vanlarda görülen tehlikeli hastalıklardan birisidir. Tetanos Hastalığının diğer adı Clostridium'dir

Hastalığı yapan mikrop (Nikolayer) adındaki bir âlim ta­rafından keşfedildiği için adına (Nikolayer basili) derler. Bu mikrop tozlarda, topraklarda gübrelikler içinde çok bulunur.


Tetanos basilleri boyanıp mikroskop altında tetkik edile­cek olursa toplu iğneler veya ufak başlı çiviler gibi görünür. Baş tarafındaki yuvarlak kısım mikrobun (spor) dedikleri mu­kavemetli şeklidir. Bu şekiller çok dayanıklıdır. Mikrop bu sa­yede toprak ve gübrelerde, güneş görmeyen kuytu köşelerde yıllarca, telef olmadan canlı olarak yaşayabilir. Bu mikrobun insan ve hayvanlara bulaşması yaralar vasıtasıyladır.

Çeşitli sebeplerle vücutta; bir yara hâsıl olduğu zaman bu yara gübreli, pis topraklar üzerine düşmekle veya böyle gübre ve topraklarla kirlenmiş demir, ağaç, tel parçalan, çivi gibi ci­simlerin vücudu zedelemesiyle hâsıl olmuşsa tetanos tehlikesi baş göstermiş olur.

Yara ne kadar ezik ve derin olursa, ne kadar çok kirli ve güb­reli topraklarla bulaşmış bulu­nursa tetanos hastalığının ortaya çıkması ihtimali de o kadar kuv­vetlidir. Çünkü tetanos basili ha­vasız yaşayan bir mikroptur. De­rin, ezik, girinti ve çıkıntısı çok olan yaralarda kolayca üreyerek hastalığı hâsıl edebilir

Tetanos mikrobu yaraya girdikten sonra kana karışıp bü­tün vücuda yayılmaz. Yara içinde, olduğu yerde çoğalarak ora­dan ifraz etmiş olduğu şiddetli zehirleri vücuda gönderir. Bu zehirlenme hali tetanos hastalığını teşkil eder. Mikrobun bu vasıflarından dolayı gübreli topraklarla dolu bahçe ve sokak­larda insanın vücuduna çivi veya tahta parçaları batmak, ağaç, taş parçaları ve bahçe telleriyle yaralanmak pek ziyade tehli­kelidir.

Yaraya sebep olan cisim kirli ve mikroplu olmasa bile insanın vücuduna giydiği elbise topraklara ve ahırlara atılmış, tozlu topraklı ve pis yerlerde bırakılmış olursa, insanı yarala­mak için önceden bu elbiseye değip parçalamak zorunda olan bu cisim, elbise üzerinden aldığı tetanos mikroplarını yarala­rın içine sürüklemek suretiyle yine hastalığı hâsıl edebilir.

Bundan başka temizliğe riayet edilmeden yapılan ameli­yat ve doğumlarda, çocuk düşürmek kasdiyle tenasül yollarına bazı maddeler sokulmasında, yeni doğan çocuğun göbek kor­donunun pis aletlerle kesilip temiz tutulamaması halinde tetanos hastalığının ortaya çıkması ihtimali vardır.

Tetanos Belirtileri, Tetanos Belirtisi

Tetanos hastalığı insanlarda baştan çenenin sıkışması ile başlar. Çiğneme kaslarında, mikropların zehirle­ri tesiriyle, hâsıl olan kasılmalardan dolayı çene kemikleri sı­kışır ve ilk alâmet olmak üzere hasta ağzını açamadığından şikâyet eder. Gerçekten ağzın açılmasında büyük zorluk vardır.

Ondan sonra kasılmalar boğaza geçerek hastanın gıdala­rı yutması, sulu maddeleri içmesi pek ziyade güçleşmiş olur. Daha sonra yüzdeki kaslarda kasılma ve çekilmeler başlar, hastanın yüzü elemli bir gülüş manzarası gösterir. Biraz za­man daha geçince kaslardaki gerginlik ve kasılma halleri bo­yuna ve sırta da intikal eder. O zaman hastaların bütün vücu­duna zehir yayılmış ve durumları fenalaşmış demektir.

Böyle bir kasılma nöbeti sırasında hastanın çenesi sıkış­mış, boynu tutulmuş, sırt kaslarının kasılmasından dolayı, bel kemiği bir yay gibi, kıvrılmış vaziyette bulunur.

Ufak bir ses, küçük bir gürültü, bir ışık vurması, tepkiler yaparak, sık sık nöbetlerin ortaya çıkmasına sebep olur.

Her nöbet esnasında şiddetli kasılmalardan vücutları ka­zık gibi sertleşen hastalar büyük bir sıkıntı içine düşerler. Bu sırada hastanın ateşi de yükselir. (Bu yüzden halk arasında bu hastalığa kazıklı humma adı verilmiştir.)
Hastalar bütün akıl ve şuurlarına sahip bulunduklarından düştükleri bu sıkıntılı hal içinde, son derecede, büyük bir kor­ku ve heyecan duyarlar. Hastalarda şiddetli bir inkıbaz ve ter­leme vardır.

Nöbet nöbet gelen ve bütün vücudu saran şiddetli kasıl­malar arasında teneffüs ve kalp hareketlerinin durması, has­tanın hayatını tehlikeye koyar. Yetişilip kurtarılmazsa hasta, bir boğulma ile ölebilir.
Tetanos için örneklik tablo budur. Bundan başka hastalı­ğın pek şiddetli şekilleri mevcut olduğu gibi, hafif çekilme ve kasılmalarla geçen müzmin ve yalnız organlardan birisini tu­tan mevzii tetanoslar da vardır.

Görülüyor ki tetanos mikrobunun zehirleri, yaraların için­de hâsıl olarak yavaş yavaş sinir yollarını tutan ve merkezî si­nir sistemine yerleşip hastalığı hâsıl eden zehirlerdendir.

Tetanos Tedavisi

Tetanos hastalığı ortaya çıktıktan sonra has­tayı sakin ve loş bir odada yatırmalıdır. Hastanın vücudunda kasılmalara sebep olacak tepkilerin husule gelmemesi için her türlü gürültülerden ve fazla ışıklardan muhafazası şarttır.
Nöbetlerin ve kasılmaların önlenmesi için hastaya verile­cek ilâçların en iyisi uyku ilâçlarıdır. Bunlar hastaya derin bir sükûnet vererek nöbetlerin gelmesine ve bundan doğacak fe­nalıkların ortaya çıkmasına mâni olurlar. Bir yandan da mik­rop ve zehir kaynağı olan yara tedavi edilerek ortadan kaldı­rılmakla hastanın şifa bulması sağlanmış olur.

Tetanosun özel bir serumu vardır. Bu serum hem korun­mada hem de tedavide kullanılmaktadır.

Doktorun tavsiyesine göre tetanos serumu tedavide yük­sek dozlarda hastanın kaba etinden şırınga edilmek suretiyle kullanılır.

Tetanosdan Korunma Yolları

Gübreli ve pis topraklarla bulaşmış olan ya­ralardan sakınmak, tetanos korunmasında en önemli tedbirlerdendir. Her türlü kazalardan sonra vücutta hâsıl olan yaralar dikkat ve itina ile temizlenip pansuman yapılmalıdır. Doktor lüzum görüyorsa derhal bir miktar tetanos serumunu hastaya şırınga etmek suretiyle mükemmel bir korunma temin edilmiş olur. Hâsıl olan yaralar bilhassa derin ve girintili çıkıntılı olursa mutlaka koruyucu olarak tetanos serumu tatbik edil­melidir. Ufak bir ihmal hayatın tehlikeye girmesine sebep olur. Bilhassa çivi batmaları bu bakımdan önemlidir.

Çocuklar bahçelerde, sokaklarda oynarken sık sık yara­landıklarından bu yaralar ihmal edilmemeli, büyük ve derin oldukları takdirde derhal serum tatbik ettirilmelidir.

Tetanosun bir de koruyucu aşısı vardır. Bu aşı bilhassa gübreli yerlerde hayvanlarla uğraşan insanlara ve topraklarda düşüp kalkan çocuklara çok lüzumludur. Belirli aralıklarla iki veya üç defa tatbik edilen tetanos aşısı kuvvetli bir bağışıklık sağlamak suretiyle herhangi bir yaralanmada şahsı tetanostan korumak gibi bir garanti teşkil etmiş olur.