Empotans ve Tedavisi

Empotans Nedir, Empotans Tedavisi

Empotans, diabetik hasta tarafından diabetin kaçınıl­maz bir komplikasyonu olarak düşünülmemelidir.

Diabetiklerin % 25 ila 60'nı etkilemesine rağmen, olgu­ların % 80'i psikojenik bir temele dayanır. Empotans sıklığı yaşla ve diabet süresiyle artar. Sürekli gece ve sabah ereksiyonları ve mastürbasyon ereksiyonlan part­ner değiştirmeyle ereksiyonlar bildiren hastalarda psi-kojen kaynaklı olması olası görünmektedir. Diabetik empotans, penisin Doppler incelemelerinde bozukluklar ile şüphelenilen arteryel hastalığa bağlı olabilse de, genellikle vezikal parezi ile ilişkili periferik nöropati-ye sekonderdir. Başlıca diagnostik belirtiler testis has­sasiyetinin kaybı, idrar akım bozuklukları ve penis çev­resinin gece ölçümüdür.

Uygulamada, empotans genellikle çeşitli nedenlerin kombinasyonuna bağlıdır: otonom sinir sistemi bozukluğuyla birlikte bir psikojen ya da arteryel bir fak­tör. Diabetiklerin % 25'inde libido ve ejakülasyon bo­zuklukları da (retrograd ejakülasyon) gözlenir.

Herhangi bir iatrojenik nedeni ortadan kaldırarak teda­viye başlanmalıdır (özellikle bazı antihipertansif ve psikotrop ilaçlar).

Epidemiyoloji

İnsuline bağımlı diabet ve insüline bağımlı olmayan diabet prevalansı ve insidansında büyük coğrafik ve etnik farklılıklar mevcuttur.

En düşük diabet prevalansı (< % 2) Eskimolar, Alaska'nın Athabascan kızılderilileri, Hindistan ve Uzak Doğu toplumlarında gözlenmektedir. En yüksek preva-lans (yaklaşık % 35) Arizona'nın Pima kızılderililerinde ve Pasifik Okyanusu'nda Mikronezya adalarında Nauru halkında gözlenmektedir.

En yüksek insüline bağımlı diabet insidansına, yılda 1000 kişiden 0.38'i ile maksimum Kuzey Isveç'de ol­mak üzere Kuzey Avrupa ülkelerinde raslanırken, en düşük insidans Kuveyt'de gözlenmektedir (yılda 1000 kişiden 0.06'sı). Ara değerler, Hollanda, İskoçya ve To-ronto'da gözlenmektedir. Bu nedenle, bu sonuçlar coğ-rafik enlem ile insüline bağımlı diabet insidansı arasın­da bir ilişki olduğunu düşündürmektedir. Fransa'da yaklaşık 150.000 insüline bağımlı diabetik vardır.
İnsüline bağımlı olmayan diabet insidansı Pima kızıl­derililerinde yılda 1000 kişi başına 26.5 olgudur. Bu değer Minnesota'da Rochester'in beyaz çoğunluk nüfu­sundan 19 kat, Kanada'da Prens Edvvard adası nüfusun-dakinden 14 kat daha yüksektir.

Fransa'da yaklaşık birbuçuk milyon insüline bağımlı ol­mayan diabetik vardır. İnsüline bağımlı olmayan diabet insidansı yaşla artar. En önemli rolü genetik faktörler oynuyor gibi görünse de çevresel faktörler de önemli­dir.
Örneğin Batı ülkelerinde insüline bağımlı olmayan dia­betik hastaların sosyo-ekonomik düzeyi genel toplum­dan daha düşük iken, gelişmekte olan ülkelerde diabet bir zengin hastalığı gibi görünmektedir.

Sakin bir hayat tarzı ve beslenme faktörleri de rol oyna­yabilir. Son olarak, insüline bağımlı olmayan diabet bü­yük çoğunlukla şişmanlıkla ilişkilidir.