Lepra (Cuzzam) Hastaligi ve Asilama

Lepra (Cüzzam) Hastalığı Nedir, Lepraya karşı aşılanma

Bulaşıcı Olan ve Diğer İsmi Lepra Olan Hastalık; Cüzzam

Lepra (cüzzam), etkeni Mycobacterium leprae olan ve daha çok tropik/subtropik ülkelerde yaygın olarak görülen kronik, ilerleyici bir hastalıktır. 3.5 milyonu Hindistan'da olmak üzere dünyada en az 10-15 milyon cüzzamlı olduğu tahmin edilmektedir. Bu hastalığın morbiditesi, endemi bölgelerindeki her 1000 kişi için 4-6 arasında değişmekte ve Hindistan'ın ve Afrika'nın bazı bölümlerinde bu sayı, bin kişide 10'u aşmaktadır.

En büyük kontaminasyon kaynağı, insanlardır. Burun salgılarında çok miktarda basil bulunması, bu salgıların kontaminasyonda rol oynayabileceği izlenimini vermektedir.
2-10 yıl arasında değişmek üzere ortalama 3 yıllık bir kuluçka döneminden sonra ortaya çıkan dermatolojik ve nörolojik belirtiler ve özellikle de derideki açık renkli benekler, lepra teşhisini akla getirir. Derideki bu lezyonlarda deskuamasyonun eşlik etmediği bir hipoestezi, lepra izlenimini güçlendirir.

Hastanın immünolojik elverişlilik durumuna ve direnç derecesine göre değişen, farklı lepra türleri tarif edilmiştir. Lepra sınıflandırmasında hücresel bağışıklık cevabıyla korunma derecesi arasındaki olası ilişki gözönünde tutulur:

- Polar tüberoid lepra'da az sayıda basil vardır ve intradermal lepromin testi pozitif sonuçlanır.
- Polar lepromatöz lepra'da basil sayısı çok fazladır, lepromin testi ise negatif sonuç verir; bu hastalığın viseral şeklidir.
- Sınırda (intermediyer) lepra, ilk iki tipin arasında bir yerdedir ve hastada stabil olmayan, değişken bir direncin varlığını gösterir. Lezyon tiplerine ve hastalığın ilerleme şekline göre sınırda tüberküloid veya sınırda lepromatöz olmak üzere birkaç tipi vardır.
- Belirsiz lepra, daha sonra başka bir şekle dönüşebilen başlangıç şeklidir.
BCG'nin lepradaki faydası, daha 1939 gibi erken bir tarihte FERNANDEZ46 tarafından gösterilmiştir. SHEPHARD41, basilin ısıyla inaktivasyondan sonra sıçanda bağışıklık sağlayabildiğini kanıtlamıştır.
O zamandan beri yapılan birçok çalışma 13<47'144 sonucunda BCG'nin kesin, ancak sınırlı (% 20-46 oranında) bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir; yalnızca Uganda'daki terapötik etkinlik oranı, % 80 olarak bildirilmiştir13S. Aradaki bu fark, aşılanma sonrasındaki gözlem döneminin uzunluğundan ve çalışmalardaki değerlendirme yöntemlerinin birbirine benzememesinden kaynaklanmış olabilir.

Etkenin armadillo adlı hayvanlarda kütle halinde üretilmesi ve geliştirilmiş saflaştırma yöntemleri, lepra aşısının geliştirilmesi yönünde atılmış önemli adımlardır.

Bundan uzunca bir süre önce CONVIT30, Mitsuda lepromin testinin tekrar tekrar uygulanmasının lepraya karşı korunma sağladığını ve intradermal inokülasyonun 4 defa tekrarlanmasıyla, % 90 vakada pozitif sonuç alındığını göstermiştir.

Venezuela'da Mitsuda-negatif kişilerde Mycobacterium leprae + BCG karışımı şeklinde bir aşı uygulanarak yapılan çalışmada 30 ve ayrıca da Hindistan'da M leprae ile çapraz-reaktiviteye sahip bir basil olan ICRC (Indian Cancer Research Center) basilinin kullanıldığı çalışmalarda bu uygulamaların, önceden lepromin testi negatif olan hastalardaki sonucun pozitifleşmesine neden olduğu görülmüştür.

Hindistan'da yapılan 2 çalışmada 34'141 öldürülmüş, kültürde üretilebilen M avium kompleksine dahil bakterilerden (ICRC basili ve W mycobacterium) hazırlanan aşının insanlarda, negatif lepromin testi sonuçlarının pozitifleşmesine neden olduğu gösterilmiştir.

Bu çalışmaların cesaretlendirici sonuçlarına rağmen NOORDEEN'in de belirttiği gibi geniş kapsamlı bir immünizasyon programına girişilmeden önce; optimal dozun, BCG ile birlikte veya yalnız başına uygulama yapıldığında sağlanan immünizasyon süresinin, ne derece hücresel bağışıklık meydana geldiğinin ve lepromin-negatif kimselerdeki klinik lepranın ne kadar azaldığının saptanmasına ihtiyaç vardır.

Şimdilerde ikinci kuşak bir aşı geliştirilmektedir. M leprae genlerinin Escherichia coli'de klonlanmasını ve ekspresyonunu sağlayan gelişmeler daha sonra kimsayal sentez ya da gen mühendisliği yoluyla çoğaltılacak koruyucu antijenlerin yapımı konusunda önemli birer ilerlemedir.

BCG ile birlikte veya yalnız başına uygulanacak spesifik bir lepra aşısının koruyucu etkisinin doğru olarak belirlenebilmesi için, en az 10 yıla ihtiyaç vardır.