Sivi Tedavisi Kolloid Hipotonik Sivilar

Sıvı Tedavisi, Çocuklarda Sıvı Tedavisi

Sıvı tedavisinin amaçları şunlardır:
Günlük sıvı ve elektrolit gereksinimlerinin karşı­lanması.
Kayıpların yerine konması.
Hastalığa veya içinde bulunulan duruma özel olarak gelişen gereksinimlerin karşılanması.
Günlük elektrolit gereksinimleri ilgili bölümleri içinde belirtilmiştir. Günlük sıvı gereksinimi çocuk­larda şu şekilde hesaplanır. Vücut ağırlığının
İlk 10 kg için 100 mL/kg/gün,
İkinci 10 kg için 50 mL/kg/gün,
20 kg üzerinde 20 mL/kg/gün olarak
hesaplanır.

Erişkinde 35 mL/kg/gün, yaşlılarda 30 mL/kg/gün olarak yapılan hesap da hemen hemen aynı miktara ulaşır. Günlük sıvı gereksinimi, zorun­lu günlük kayıplarla eşittir. Cerrahi has­tada sıvı ve elektrolit gereksinimi hesaplanırken günlük gereksinim belirlenir ve üzerine ilave kayıp­lar eklenir. Ateşi 38°C olan bir hastanın günlük sıvı gereksinimi 500-1000 mL artar. Cerrahi hastalardaki gastrointestinal kayıpların volüm ve içerikleri tablo 8/3'de belirtilmiştir. Cerrahi hastalardaki sıvı ve elektrolit gereksinim ve kayıpları hangi sıvılarla karşılanmalıdır? Bu sorunun tek bir yanıtı yoktur. Genel prensip olarak kabul edilen, intestinal sekres-yonlar, safra ve pankreatik sıvı kayıplarının bire bir oranında karşılanmasıdır. Tercih yapılırken göz önünde tutulması gereken bilgiler aşağıda özetlen­miştir. Ağızdan sıvı tedavisi

Kristaloidler: Osmotik olarak aktif primer hüc­redışı partikül olan sodyumu içeren sıvılardır. İzo-tonik kristaloidler hücredışı bölümde düzgün bir dağılıma sahiptirler ve infüzyondan 1 saat sonra ve­rilenin %25'i hücredışı alanda yerleşir. Bu sıvılara örnek laktatlı Ringer ve %0.9 NaCl solüsyonlarıdır. Laktatlı Ringer solüsyonu hücredışı sıvı içeriğine yakın dengeli bir elektrolit solüsyonudur. İçerdiği laktat, HC03" öncü maddesidir ve bu nedenle gast­rointestinal kayıpların karşılanmasında ilk tercih edilen sıvılardan biridir. Hipertonik tuz solüsyonla­rı, izotonik solüsyonlara göre daha az miktarlar ge­rektirmesi nedeniyle şoktaki hastalarda ve özellikle yanık hastalarında tercih edilmektedir. Bunların hi-pernatremi, hiperosmolalite, hiperkloremi ve hipo-kalemi gibi istenmeyen etkileri söz konusu olabilir.

Hipotonik solüsyonlar: Yalnız saf su eksikliği olduğunda kullanılabilecek solüsyonlardır. Dekst­roz %5 sudaki solüsyonu ve %0.45 NaCl, hipotonik solüsyonlara örnektir. İzotonik solüsyonlardan fark­lı olarak tüm vücut bölmelerine yayılırlar. İnfüze edilen miktarın sadece %10'u hücredışı bölmede ge­nişlemeye neden olur, bu nedenle intravasküler sıvı açıklarında uygun seçenek değildirler. Sıvı tedavisi ppt

Kolloid solüsyonlar: Moleküler ağırlığı yüksek maddeler içeren bu tür solüsyonlar kapiller duvarı kolaylıkla geçemezler ve plazma kolloid osmotik basıncını artırırlar. Plazma kolloid osmotik basıncın düşük olduğu ve protein kaybının fazla olduğu (ya­nıklar, vd) hasta grubunda kullanılırlar. Dekstran so­lüsyonları sentetik glukoz polimeridirler. Hücredışı bölmede volüm genişletmenin yanında tromboem-boli profilaksisinde de kullanılırlar. Dekstran 40'm %10'luk (Rheomacrodex), Dekstran 70'in %6'lık (Macrodex) tuzlu solüsyonları hücredışı volüm ge­nişletici olarak 20 mL/kg/gün dozunda kullanılır­lar. Hydroxyethyl stardı (Hetastarch, İsohes) glukojen benzeri sentetik bir moleküldür, %6'lık solüsyonları vardır, hücredışı volüm genişletici olarak kullanılır­lar. Maliyetleri açısından albumin solüsyonlarına, yan etkileri açısından dekstran solüsyonlarına tercih edilirler. Günlük dozları 30-60 g'dır (500-1000 mL), 90 g'ı (1500 mL) aşmamalıdır.