Periodontal Hastaliklar ve Patogenezi

Periodontal Hastalık ve Patogenezi, Periodontal Hastalıklar

Periodontal hastalık; dişleri çevreleyen destek dokuların bakteriyel enfeksiyonlara karşı verdikleri lokalize enflamatuvar reaksiyonlar ile başlayıp devamında bu dokuların yapısının ve bütünlüğün bozulması ile sonuçlanan patolojik bir durumdur (Brown ve Löe 1993). Periodontal hastalık; gingivitisi veya periodontitisi ifade eder. Gingivitis, dişler üzerinde oluşan mikrobiyal dental plağa karşı dişetinin verdiği immün cevap sonucunda oluşan enflamatuvar durumdur. Bununla birlikte, gingivitisin sigara, belirli bir takım ilaçlar, hamilelik ve puberte döneminde ortaya çıkan hormonal değişiklikler ile seyri değişebilir. Periodontitis ise gingivitisi takip eder ve bireyin immün ve enflamatuvar cevap verme özelliğine göre değişkenlik gösterir. Periodontitis mikrobiyal dental plakla başlar ve dişleri destekleyen dokular olan periodontal ligament, kemik ve yumuşak dokuların yıkımını içerir. Dolayısıyla dişlerin kaybına neden olduğu için en önemli periodontal hastalıktır. Ancak toplumda gingivitise oranla daha az sıklıkta görülmektedir

Gingivitis

Dişetinin bakteriyel enfeksiyona verdiği cevap ve devamında gelişen enflamatuvar durumu ifade eden gingivitiste doku yıkımı orta düzeydedir, sadece dişeti ile sınırlıdır ve yıkılan dokunun tamiri mümkündür. Gingivitis toplumun %90’ından daha fazlasını etkiler (Brown ve Löe 1993). Kronik gingivitis, diş fırçalamayı bırakan bireylerde 10–20 gün içerisinde yaygın bir şekilde izlenir. Dişetine komşu diş yüzeyinde plak birikimi devam ettikçe gingivitis daha belirgin hale gelir. Gingivitiste doku yıkımı yüzeyel düzeyde dişeti bağdokusuyla sınırlı olarak kalır. Doku yıkımının daha derin periodontal destek dokulara ulaşıp periodontitis haline dönüşüp dönüşmeyeceği önceden belirlenebilecek bir durum değildir (Page ve ark 1997). Ginvitiste dişeti ödemli, hiperemik ve enflamedir. Ancak bu klinik bulgular, puberte dönemindeki çocuklarda, hamilelik durumunda yani hormonal düzensizliğin üst düzeye çıktığı dönemlerde daha belirgindir. Ayrıca, belirli birtakım ilaçlar örneğin; fenitoin (epilepsinin kontrolünde kullanılan), siklosporin-A (immünosupresif bir ajan) ve nifedipin (kalsiyum kanal blokörü), kullanan kişilerin yaklaşık %30’unda dişeti büyümesine neden olurlar. Dişeti büyümesi mikrobiyal dental plağa karşı verilen aşırı enflamatuvar cevap sonucunda gelişen bir durumdur. Sigara kullanımı da gingivitisi etkileyen bir faktördür. Sigara, gingival enflamasyonu azaltıcı yönde etki gösterir. Nikotin damarlarda daralmaya yol açar ve böylece dişeti oluğu sıvısında ve dokudaki ödemde azalma meydana gelir