Meme Kanseri Hakkinda Bilgiler

Meme Kanseri Hakkında Bilgiler


Meme kanseri dünyada kadınlarda en sık görülen kanser olup, tüm kanserlerin yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır (American Cancer Society 2005; 2007a). Amerika Birleşik Devletleri’nde 2005 yılında 211.000’den fazla kadına meme kanseri tanısı konulduğu ve yaklaşık 41.000 kadının bu hastalık nedeniyle öldüğü belirtilmektedir (American Cancer Society 2005; National Cancer Institute 2007). Dünyada şuan yaşayan yaklaşık 4,4 milyon kadının yaşamlarının son beş yılı içinde meme kanseri tanısı konulduğu tahmin edilmektedir (Parkin ve ark. 2005).


Tüm Avrupada, meme kanseri kadınlarda görülen kanserlerin dörtte birinden fazlasını oluşturmakta ve kansere bağlı ölümlerin yaklaşık beşte biri meme kanseri nedeniyle oluşmaktadır (Tyczynski ve ark. 2002; Parkin ve ark. 2005). Meme kanseri insidansının en yüksek olduğu alan Kuzey Amerika iken, en düşük oranlara Asya ve Afrika’da rastlanmaktadır (Parkin ve ark. 2001). Avrupada ise meme kanseri insidans oranları en yüksek batı kuzey Avrupada olup, güney ve doğu Avrupada daha düşüktür. Öyle ki, oranlar batı Avrupada meme kanserine yakalanma riskinin doğu Avrupadan % 60 daha fazla olduğunu göstermektedir. Bu oranlar ışığında Avrupada yılda 180.000 kadına yeni meme kanseri tanısı konulduğu rapor edilmektedir. İngiltere’de 2003 yılı içinde 36.000’den fazla kadına meme kanseri tanısı konulmuş ve 10.500 kadın bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirmiştir (Breast cancer statistics in UK, 2006).



Dünyada meme kanseri sıklığı ülkeden ülkeye, ülkelerin bölgelerine ve etnik gruplara göre farklılık göstermektedir. Meme kanseri görülme sıklığındaki en büyük artış ise Kanada, Amerika, İspanya ve İsveç’de ortaya çıkmıştır (Topuz ve ark. 2003). Meme kanseri sıklığı Hawai, Kaliforniya ve Kanada’da yüz binde 80- 90 ile ilk sıralarda olup, Japonya’da yüz binde 12–15 arasındadır. Avrupa ülkelerinde ise görülme sıklığı kuzey ülkelerinden güneye ve batı ülkelerinden doğuya doğru gittikçe azalmaktadır. Görülme sıklığındaki farklılıklar aynı ülkede yaşayan farklı etnik gruplar arasında (Kuzey Amerika’da yaşayan Hawaili, Çinli ve İspanyol kökenliler gibi) ve beyaz-siyah ırk arasında da izlenmektedir. Meme kanseri için henüz genetik bir köken bilinmediğinden bu fark çevresel faktörler, yaşam tarzı ve sosyo-ekonomik etkenlere bağlanmaktadır. Meme kanseri otuz yaşından önce nadir olup, bu yaştan sonraki yıllarda hızlı bir artış gösterir. Özellikle menopoz sonrası yıllarda devam eden bir artış ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle 85 yaşındaki her dokuz kadından birinde meme kanseri gelişebileceği tahmin edilmektedir (Darendeliler ve Ağaoğlu 2003).


Meme kanseri insidansındaki artışa paralel olarak mortalite de artmaktadır. Kadınlarda kansere bağlı ölümlerin % 18’i meme kanseri nedeniyle oluşmakta ve meme kanserine bağlı ölümler, akciğer kanserinden sonra ikinci sırayı almaktadır (American Cancer Society 2005; 2007a). Mortalite oranları yaşa bağlı olarak artmakta ve 80 yaşından sonra yüz bin kadından 155’i meme kanserinden ölmektedir. Dünyada meme kanserine bağlı mortalite oranları, görülme sıklığında olduğu gibi ülkeden ülkeye değişmekte olup, İngiltere ve Galler’de en yüksek, Japonya ve Tayland’da ise en düşük seviyededir (Darendeliler ve Ağaoğlu 2003). Avrupada kadınlarda meme kanseri mortalitesinin batı ve kuzey Avrupada yüksek olduğu belirtilmektedir (Tyczynski ve ark. 2002). Meme kanseri mortalite oranı, gelişmiş olan ülkelerde yüzde 30 (190.000 ölüm/ 636.000 olgu), az gelişmiş ülkelerde ise yüzde 43’dür (221.000 ölüm/ 514.000 olgu). Diğer taraftan, meme kanserli hastalarda tüm evrelere göre beş yıllık sağ kalım oranları, gelişmiş ülkelerde % 73 iken, gelişmekte olan ülkelerde % 53 olarak bildirilmektedir (Özmen 2006).



Türkiye’ye ilişkin ulusal veriler, kadınlarda kansere bağlı ölümlerin ¼’ünün meme kanseri nedeniyle oluştuğunu göstermektedir (Sağlık Bakanlığı 2003). Gelişmiş ülkelerde meme kanseri sıklıkla erken dönemde belirlenirken, gelişmekte olan ülkelerdeki profile uygun olarak Türkiye’de bu durum aksi yöndedir. Türkiye’nin ilk nüfus tabanlı kanser kayıt merkezi olan İzmir Kanser İzlem ve Denetim Merkezi öncülüğünde yapılan İzmir Kanser İnsidansı ve Veri Toplama Projesi verilerine göre meme kanserli olguların % 35’inin erken evre (I, II), % 61’inin lokal ileri, % 5’inin metastatik evrede olduğu saptanmıştır (Haydaroğlu ve ark. 2005). Türkiye’de tanı sırasındaki meme kanseri evrelerine göre bölgeler arasında belirgin farklılıkların olduğu ve Doğu Anadolu’da tanı sırasındaki evrenin daha çok lokal ileri ve metastatik meme kanseri olduğu, İstanbul Tıp Fakültesi Meme Ünitesi verilerine göre meme kanserlerinin büyük çoğunluğunun evre I ve II’de olduğu raporlandırılmıştır (Özmen 2006).


Kaynak; http://zehirlenme.blogspot.com