Hodgkin Neoplastik Hucreler

Hodgkin Neoplastik Hucreler

Non-neoplastik hücreler
Non-neoplastik hücrelerin Hodgkin hastalığının neoplastik hücre komponentine karşı immünosellüler reaksiyon gösterdiği düşünülmektedir. Morfolojik özellikleri normal formlarından ayrılamaz ve Hodgkin hastalığının histolojik alt tiplerine bağlı olarak miktarları değişir. Küçük lenfositler baskın hücre tipidir. Lenfositlerin çoğunluğu sıklıkla CD4 (+) T hücreleridir. Arada özellikle eozinofiller, plazma hücreleri, nötrofiller ve nadir immünoblastlar mevcut olup, bunlar nodüler sklerozan ve mikst sellüler tiplerin sabit ve karakteristik komponentidirler. Nadiren eozinofilik mikroabseler oluşur.  Nötrofiller sıklıkla  nekroz odaklarının  etrafında bulunur. Histiyositler ve fıbroblastlar da sıklıkla belirtilmiştir (12). Bazofıller ve mast hücrelerinin Hodgkin hastalığındaki enflamatuar yanıtta rol oynayabileceğine dair yayınlar da vardır (20). Epiteloid granülomlar ara sıra görülür. Bunlarda santral nekroz minimal veya yoktur ve asteroid cisimler görülmez.
Neoplastik hücreler
Reed Sternberg (RS) hücreleri
Klasik RS hücreleri 20-50 m ya da daha büyük çaplı, yoğun, hafif eozinofilik ya da amfofilik sitoplazmalı, büyük hücrelerdir. Nükleus iki ya da daha fazla lobludur. Nükleer membran kalın ve iyi sınırlıdır. Nükleer yapı genellikle vezikülerdir, fakat kaba kromatin birikimleri olabilir. Oldukça büyük, değişik biçimli, fakat genellikle yuvarlak, şeffaf bir hale ile çevrili, oldukça asidofilik, santral yerleşimli nükleol içerirler (9). Tipik RS hücrelerinin çoğunda iki nükleer lob yüz yüze bakar görünümdedir ve bu nükleuslar birbirinin ayna imajı şeklindedirler (9,21). Multilobasyon olursa görünüm yumurta sepetine benzer. Nükleer lobasyonun olmadığı durumlarda hücreler RS hücrelerinin mononükleer varyantları ya da Hodgkin hücreleri olarak adlandırılırlar. Bunların varlığı Hodgkin hastalığı tanısını desteklerse de tek başlarına tanısal değildirler. Bir RS varyantı olan laküner hücreler oldukça büyük çaplı (40-50 um) olup, yoğun şeffaf sitoplazmalıdır. Komplike katlantılara sahip multilobe nükleusludurlar ve nükleolleri klasik RS hücresinden daha küçüktür. Hücre bir laküna içerisinde yüzer görünümdedir. Bu formalin fiksasyonuna bağlı bir artefakt olup, Zenker ya da B5 ile fikse edilmiş dokularda görülmez (9). RS hücresinin bir başka tipi piknotik bir nükleusa ve yoğun, eozinofilik sitoplazmaya sahip olan, retrakte özellikteki hücrelerdir. Bu hücreler mumyalaşmış ya da nekrobiyotik varyant olarak tanımlanır ve bu apopitozisin bir sonucudur (3,9). Başka bir RS varyantı olan L/H hücreleri büyük, lobüle, patlamış mısır benzeri nükleuslu ve yüksek nükleositoplazmik orana sahip büyük hücrelerdir. Nükleer kromatin çok incedir ve nükleol belirgin değildir (3). Dev boyutlu, pleomorfık, hiperkromatik nükleuslu, anaplastik karsinom ya da pleomorfık sarkomlardaki hücrelere benzerlik gösteren hücreler spektrumun diğer ucudur.