Epilepsi
Epidemiyolojisi ve Etyolojisi
Ondört
yaşından küçük çocukların yaklaşık %1'i en az bir kez afebril nöbet geçirir.
Eğer febril nöbetlerde dahil edilirse, çocukların yaklaşık %3,5'u 15 yaşına
kadar herhangi nöbet tipinden birini geçirir. Bunların %25'inde ise kronik
epilepsi gelişir (4). Çocukluk yaş grubunda epilepsi prevalansı ortalama %0,4
ile %1 arasındadır
Gelişmiş
ülkelerde 15 yaşın altında uyarılmadan ortaya çıkan nöbetlerin insidansının
100,000'de 45-85 arasında olduğu tahmin edilmektedir (23). Epilepsi
insidansının en yüksek olduğu iki dönem, yaşamın ilk yılı ve 60 yaş sonrasıdır.
Epilepsi çocukluk ve ergenlik çağında en sık, erişkinlerde ise beyin damar
hastalıklarının ardından ikinci en sık, rastlanan nörolojik hastalık olarak
belirtilmektedir
Ülkemizde
Silivri'de Karaağaç ve ark. (24) tüm yaş gruplarında yaptığı çalışmada epilepsi
prevalansı %1,02, Çalışır ve ark. (25) Bursa'da yaptıkları çalışmada ise %1,2
olarak bildirilmiştir. Sadece çocuklar üzerinde yapılmış çalışmalarda ise Aydın
ve ark. (26) İzmir'de prevalansı %1,12, Erten ve ark. (27) Edirne'de %1, Topbaş
ve ark. (28) Trabzon'da %0,86 olarak bulmuşlardır. Çanakkale'de genç erkekler
(20-32 yaş) arasında yapılan bir çalışmada prevalans %0,89 olarak
bildirilmiştir
Çocuklarda
nöbet nedenleri çok çeşitlidir. Epilepsi olan çocukların %60-80'inde hastalık
için belirlenebilen bir etiyolojik neden yoktur (4). Belirlenebilen nedenler
arasında; genetik faktörler, konjenital anormallikler, antenatal ve prenatal
etkilenmeler, uzayan ve tekrarlayan febril konvulsiy onlar, travma,
infeksiyonlar, metabolik sebepler, vasküler sebepler, serebral tümörler, toksik
sebepler sayılabilir. Etyolojik nedenlerin bir kısmı merkezi sinir sistemini
etkileyen akut bir hastalık ile (akut merkezi sinir sistemi infeksiyonu,
hipoglisemi gibi akut metabolik değişiklikler vs) ilişkilidir. Bir diğer önemli
grup ise, bilinen statik veya progressif nörolojik hastalığı olan bir çocukta
(nörokutanöz sendromlar, intrauterin infeksiyon, hipoksik iskemik ensefalopati
sekeli, serebral malformasyonlar vs) herhangi başka bir akut neden olmaksızın
gelişen nöbetlerdir. Bir diğer grup ise ağırlıklı olarak kalıtsal etyolojinin
düşünüldüğü idiyopatik epileptik sendromlardan oluşur (oksipital paroksizmli
çocukluk çağı epilepsisi vs)
Nöbet gelişiminde
uyku, uykudan uyanma ve uyku deprivasyonu, mensturasyon siklusun değişik
fazları, tekrarlayan ışık, ses, sıcak su gibi etkenlerinde etkili olduğu
bilinmektedir (3). Aşağıda epilepsiyi tetikleyen faktörler sıralanmıştır.
Epilepsiyi presipite edebilen faktörler:
a.Uyku, uykudan uyanma ve uyku yoksunluğu
b.Mensturasyon siklusunun değişik
fazlan
c.Toksik ve metabolik
sebepler (Akut alkol intoksikasyonu, alkolü bırakma, bazı ilaçlar -bazı
antidepresanlar, klorpromazin ve haloperidol gibi antipsikotikler-,
hipoglisemi, hipoksi).
d.Refleks sebepler:
Vizuel sebepler ile oluşan epilepsiler (tekrarlayan ışık, devamlı parlak ışık gibi),
okuma ile ortaya çıkan epilepsi, sesle presipite olan epilepsiler (müzikle veya
zil sesi ile provake olabilir), ani irkilme ile presipite olan epilepsiler,
sıcak su ile ortaya çıkan epilepsiler.
e.Emosyonel stresler