Cocuklarin ve Ergenlerin Kullandigi Savunma Mekanizmalari

Çocukların ve Ergenlerin Kullandığı Savunma Mekanizmaları
Çocuk ve ergenler hastalıkları nedeniyle hissettikleri huzursuzluk ve çaresizlik duygularını bazı savunma mekanizmalarıyla azaltmaya çalışırlar. Kronik hastalık karşısında geliştirilen en yaygın savunma mekanizmaları inkâr, regresyon ve yansıtmadır (23).
Regresyon, çocukların en sık kullandığı bilinç dışı savunma düzeneği olup ‘bebeksileşme’ olarak tanımlanabilir. Bu durumda tuvalet alışkanlığını kazanmış bir çocuk altını ıslatmaya başlayabilir ya da çocukta huysuzluk, aşırı ağlama, sürekli ilgi bekleme görülebilir. Regresyon mekanizmasını kullanan ergenler ise ebeveyne daha fazla bağımlı hale gelebilirler ve çocuksu davranışlarda artış olabilir.
İnkâr ise özellikle büyük yaştaki çocukların ve ergenlerin kullandığı bir savunma mekanizmasıdır. Kaygı düzeyi yüksek olan çocuğun hastalığını inkâr etmesi sonucunda doktor randevusunu ve tedavi uygulamalarını unutma gibi tedaviye uyum sorunları ortaya çıkabilir.
Yansıtma mekanizmasını kullanan çocuk ve ergenler, hastalıklarıyla ilgili öfke, sinirlilik ya da suçluluk duygularını ebeveynlerine ya da tedavi ekibine yansıtabilirler.
Yer değiştirme mekanizmasını kullanan çocuk ve ergenler, hastalık ve tedaviye karşı olan olumsuz duygularında nesne değişikliği yaparak, bu olumsuz duygularını hırçınlık, huzursuzluk, inatçılık şeklinde yansıtabilirler.
Akla uygunlaştırmada, çocuk hastalık nedeniyle yapamadığı etkinlikler için uygun mazeretler bulabilir. Daha çok büyük çocuklarda, erken ve orta ergenlikte kullanılan bir mekanizmadır. Bu mekanizmanın fazla kullanılması durumunda işlevsellikte bozulmalar olabilir. Kalıtma savunma mekanizması, çocuk ve ergenlerin içinde bulundukları olayla ilgili bilişsel tepkiler vermelerine rağmen, bu duruma duygusal bileşenin eşlik etmemesiyle karakterizedir.
Yüceleştirme, hasta çocuk ve ergenlerin kullandıkları en olumlu savunma mekanizmasıdır. Hasta çocuk ve ergenin sağlık koşulları elverdiği sürece enerjisini eğitsel, sanatsal ve sportif etkinliklere yöneltmesi beklenebilecek en olumlu tutumdur