Meme Kanseri ve Sigara İliskisi

Meme Kanseri ve Sigara İlişkisi

Sigara ve meme kanserine yatkınlık üzerine yapılan çalışmalarda farklı sonuçlar elde edilmiştir. Meme kanserinin gelişme riskinin sigara içiciliği ile ilişkisinin zayıf olduğu bilinmektedir. Erken yaşlarda sigaraya başlayanlarda, fazla miktarda kullananlarda ve pasif içicilerde sigaranın zararlı etkileri gözlenmiştir. Öte yandan tütün dumanında bulunan bazı ajanlar antiöstrojenik etkilere sahiptirler. Örneğin; nikotinin CYP19 enzimlerini inhibe ettiği gösterilmiştir. Bu nedenle sigara kullananlarda menopoz kullanmayanlara göre daha erken gerçekleşmektedir.
Sigara katranı 3000’den fazla bileşik içermektedir. Bunların 30 tanesinin karsinojen olduğu bilinmektedir. Sigara dumanındaki en önemli karsinojenler; polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), aril aminler, heterosiklik aromatik aminler (HAA) ve nitrosaminlerdir.
Sigara dumanı ile vücuda alınan PAH’lar ilk evrede: Sitokrom P4501A1, ikinci evrede ise GST enzimleri tarafından detoksifiye edilerek suda çözünebilir türevlerine dönüştürülür. PAH’lar meme hücreleri için mutajenik etkiye sahiptirler ve lipofilik bileşikleri memeyi de içeren adipoz dokularda depo edilir. Bu nedenle, PAH sonucu oluşan DNA hasarı normal meme dokusunda ve kanserli meme dokusunda belirlenmiştir. Aromatik aminler, NAT enzimi ile N-asetilasyon katalizasyonu yoluyla detoksifiye olurlar.
Sigara dumanı oksijen radikalleri bakımından zengin olduğu gibi sigara dumanı MnSOD(manganez superoksit dismutaz) gibi bazı antioksidan enzimleri indükler. Sigara dumanındaki semiquinon radikalleri oksijene indirgendiğinde süperoksidler oluşur. Bu şekilde hidrojen peroksid ve hidroksil radikalleri (OH)’nin üretimi stimüle olur. Hidroksil radikalleri reaktif olduklarından DNA’da endojen oksidasyon oluşması için başlıca adaylardır.