Diz Ağrısı ve Diz kapağı ağrıları
Diz eklemi karışık yapıda bir eklem olup günlük hayatta önemli bir görevi vardır. Hayat boyu devamlı vücut ağırlığını taşıdığı için özellikle erkenden dejenerasyon geliştirmeye meyillidir.
Diz ağrısı yapan önemli hastalıklar şunlardır.
1- Yangılı romatizmal hastalıklar ve dizde ağrı
Diz ekleminin içini döşeyen sinoviyal zar yangılı romatizmal hastalıkların seyrinde etkilenir ve zarda şişlik ve eklem sıvısında artma meydana gelir. Ayrıca diz eklemine rastlayan darbelerde eklem zarını zedeleyerek eklem sıvısında artışa yani eklem nezlesine yol açar. Bazı hormonal düzensizlikler, gut hastalığı, mikrobik hastalıklar ve eklem tümörleride sinoviyal zarı etkileyerek eklem sıvısının artmasına yol açar. Sebep ne olursa olsun sinoviyal zarın etkilendiği hastalıklarda eklemde şişlik, hassasiyet, kızarıklık ve eklem hareketlerinde sınırlılık vardır.
Tedavi, sebebe yönelik olup yangılı romatizmal hastalıklar ilaç tedavisine genellikle iyi cevap verirler. Eklemde gelişebilen sertlik içinde akut dönemden sonra fizik tedavi programı uygulanır.
2- Diz ekleminin bağlarının hastalıkları
Diz ekleminde eklemi sağlamlaştıran iç-dış, yan ve çapraz bağlar vardır. Eklem bağları bazı durumlarda zedelenebilir. Özellikle spor sakatlanmalarında, kazalardan sonra ve ileri yaşlarda kireçlenmelerde bağlar zedelenebilir. Bağ zedelenmesi hafif veya ciddi olabilir. Bazen kopmalar dahi olabilir. Zedelenmenin ağırlığına göre eklemde ağrı, kuvvetsizlik ve eklemde şekil bozuklukları görülür.
Tedavi, ağrılı dönemde istirahat ilaç tedavisi, bandajlama ve ekirse ameliyat iledir. Fizik tedavi araçları gerek ameliyat öncesi gerekse ameliyattan sonra kullanılırsa hastaların şikayetleri giderilir.
3- Meniskus lezyonları ve diz arkası ağrısı
Diz ekleminde bulunan meniskuslar eklemin esnekliğini, kayganlığını, dayanıklılığını artıran yapılardır. Meniskuslar eklem sıvısı ile beslenirler. Kolay zedelenirler. Meniskus zedelenmeleri, meniskus kireçlenmeleri, doğuştan veya sonradan olma meniskus kistleri diz ekleminde ağrıya yol açarlar.
Meniskus zedelenmesi travmalar sonucu ortaya çıkar. Gençlerde ve sporcularda sıktır. İleri yaşlarda da nadiren görülür. Genellikle ani ve şiddetli bir diz travmasını takiben görülür. Klinik olarak eklemde ağrı, şişlik, hassasiyet, dizin boşalması ve kilitlenme gibi belirtiler görülür. Bazı özel muayene testleri ile meniskus zedelenmelerinin tanısı konulur. Diğer meniskus hastalıklarında da benzer şikayetler söz konusudur.
Meniskus hastalıklarında hastaya istirahat önerilir. İlaç tedavisi ile birlikte fizik tedavi uygulanır. Bazı meniskuslar maniplas-yonla başarılı bir şekilde düzeltilir. Özellikle diz kaslarının güçlendirilmesi meniskus hastalıklarının tedavisinde çok önemlidir. Tedaviye cevap vermeyen hastalarda ameliyatla meniskus tamamen çıkarılır.
4- Diz kireçlenmesi ve diz ağrı
Diz eklemi kireçlenmesi ileri yaşlarda en sık görülen diz ağrısı nedenidir. Kireçlenme bacak ve uyluk kemikleri ile uyluk ve diz kapağı kemikleri arasında olabilir. Kireçlenmelerde ilk belirti azdan çoğa doğru yavaş yavaş artan ağrılardır. Ağrı dizin ön, arka veya yan bölümlerinde olabilir. Ağrı önceleri istirahatte iken ileri dönemlerde devamlı bir hal alır. Hastaların yürüme esnasında ilk adımları çok ağrılıdır. Bir süre hareket edince ağrılar kısmen azalır. Uzun süre yürüyünce tekrar ağrılar artar. Hastalık ilerledikçe hastanın merdiven inip çıkması, tuvalete oturması, namazını kılması zorlaşır. Bazı günlük işlerini oturarak yapar hale gelir. Hasta dizini bükmedikçe olay daha da ilerler. Sonuçta diz hiç bükülemez bir hale gelir. Eklemde ağrı ve hareket zorluğu yanında hareketler esnasında ses duyulması, zaman zaman şişlik, diz kaslarının zayıflaması, dizde şekil bozukluğu ve çarpıklıklar gibi belirtilerde ortaya çıkar.
Röntgende eklem aralığının daraldığı veya tamamen kapandığı, yeni kemik çıkıntılarının oluştuğu, kemiklerin zayıfladığı ve şekil bozukluklarının geliştiği görülür.
Tedavi; ilaç, fizik tedavi ve ağrılı dönemde istirahat şeklindedir. Kaplıca oldukça faydalıdır. Özellikle diz kaslarını güçlendiren egzersizler çok önemli olup vücut ağırlığını kaslar taşırsa ekleme binen yük azalacağı için hem hastanın şikayetleri azalır hem de kireçlenme ilerlemez. İleri derecede kireçlenme olan ve tedavi ile düzelmeyen hastalarda ameliyat önerilir.
5- Diz kasının hastalıkları
Dize komşu olan ve ayakta durmamıza yardımcı olan bacak kaslarının sonradan olma veya doğuştan olma bazı rahatsızlıkları kasta güçsüzlük ve diz ekleminde zorlanmaya yol açarak ağrı nedeni olabilmektedir. Tedavi, diz kaslarının fizik tedavi ve egzersizler ile güçlendirilmesi ile mümkündür.
6- Diz kapağı hastalıkları
Diz kapağının doğuştan olma şekil bozuklukları, çıkıkları ve sonradan darbelere bağlı olarak oluşan incinmeleri diz ağrısına yol açabilir. Tedavi, egzersiz ve çoğu zamanda ameliyat iledir.
7- Diz iltihaplanmaları ve diz ağrılar
Özellikle tüberküloz (verem) ve bel soğukluğu mikrobu diz ekleminde hastalığa yol açabilir. Diğer bazı iltihap mikroplarıda dizde iltihaplanmaya yol açabilir. Tedavi ilaç ile mümkündür. Eklemde sertlik gelişirse fizik tedavi araçları ve egzersizlerden faydalanılır.
8- Diz eklemindeki şekil bozuklukları
Diz ekleminde doğuştan veya sonradan şekil bozuklukları olabilir. Diz eklemi düz olması gerekirken içi veya dışa acılaşma gösterebilir. Bu durumda diz eklemine binen yük çok artar ve diz ekleminin erkenden bozulmasına, kaslarının ve bağlarının zorlanmasına yol açar. Sonuçta eklem ağrısı görülür.
Tedavi, egzersiz yapılarak bacak kaslarının güçlendirilmesi, ciddi şekil bozukluklarında ameliyatla eklemin düzeltilmesi ve bazende yardımcı cihaz kullanılarak mümkündür.
9- Tümörler
İyi veya kötü huylu tümörler diz eklemine yerleşebilirler. Kötü huylu tümörler ya diz ekleminden başlarlar veya başka bir yerden yayılma ile diz eklemine yerleşirler. Tedavi ameliyat iledir. Eklem sertliği gelişirse fizik tedavi yapılır.
10- Yayılan ağrılar ve bacak diz ağrısı
Bacak damarlarının hastalıkları ve tıkanmaları dize yayılabilir. Ayrıca bel ağrılarının bazıları özellikle bel fıtıkları ve siyatiklerin ağrıları ve kalça ağrıları diz eklemine vurabilir. Tedavi esas hastalığa yöneliktir.
11-Diğerleri
Aseptik nekroz denilen doğuştan veya sonradan olma diz eklemi kemiklerinin bir kısmının öldüğü hastalıklar ve diz etrafındaki yağ dokunun ve bursaların yangılı romatizmal hastalıkları da diz ağrısı nedenleri içindedir. Tedavi sebebe yönelik olup gerekirse ilaç ve fizik tedavi imkanlarından faydalanılır.
Kalça Ağrıları
Kalça eklemi romatizmal hastalıklardan sık etkilenen bir eklemdir.
Kalça ağrısı yapan önemli hastalıklar şunlardır.
1- Kalça kireçlenmesi ve kalça ağrısı (Coxartroz): Genellikle 50 yaşının üzerinde olanlarda görülür. Kireçlenmenin en önemli sebebi yaşlılık olmakla birlikte başka bazı sebeplerde kalça ekleminde kireçlenme nedeni olabilir. Kalça eklemine yönelik darbeler doğuştan kalça Çıkığı, kalça ekleminin yangılı romatizmal hastalıkları, tümörleri ve iltihabi hastalıkları ve şişmanlık, hareketsizlik kalça ekleminde kireçlenmeye yol açabilirler.
Kireçlenmeler içinde insanın yaşamını zorlaştıran ve en çok ağrı veren, kalça kireçlenmesidir. Kalça kireçlenmesi kalça hareketlerini büyük oranda sınırlar ve oturup, kalkma, yürüme güçleşir. Hasta genellikle ilk ağrıyı ayakkabısını bağlarken veya merdiven çıkarken duyar. Kalça ekleminden başlayan ağrı kasığa ve dize yayılır. Bazen uyluğun dış kısımlarında uyuşma ve keçeleşme olur. Bazen ağrı sadece dizde olabilir ve diz rahatsızlığı zannedilebilir. Kireçlenme nedeniyle kalçanın hareketleri sınırlı ve ağrılıdır. Özellikle kalçanın yana açılma hareketi ve dışa, içe dönme hareketleri ağrılıdır. Kalça civarındaki kaslar sertleşmiş, zayıflamış ve hassaslaşmıştır. Başlangıçta ilk hareketlerde olan ağrı zamanla istirahatte de ortaya çıkar. Hatta hastanın uykusunu engeller. Hasta yürümekte zorlanır. Topallayarak yürür. Merdiven çıkamaz. Zamanla kalça eklemi tamamen kireçlendiğinden bacak kısalmış gibi durur ve hasta o tarafta parmak ucuna basarak yürür. Zamanla bel bölgesi de etkilenir. Belde eğrilikler ve bel kaslarında sertleşmeler olur.
Kalça bacak ağrısı
Röntgende kalça eklemi aralığında daralma, eklem yüzlerinde beyazlaşmalar, kistler, yeni kemik çıkıntıları ve eklemde şekil bozuklukları görülür. Kalça kemiği ağrısı.
Kalça kireçlenmelerinde hastanın hastalık hakkında bilgilendirilmesi ve koruyucu bazı önlemlerin alınması gerekir. Şişman hastalarda kilo verdirilmesi, hareketsiz kalınmaması, soğuk ve rutubetli ortamdan uzak durulması ve ağır, yorucu işler yapılmaması tavsiye edilir. Ağrılı dönemlerde istirahat, antiromatizmal ve ağrı kesici, kas gevşetici ilaçlar tavsiye edilir. Fizik tedavi programı içinde yüzeysel ve derin ısıtıcı araçlar kullanılır. Kalça kireçlenmesi olan hastalar kaplıca tedavisinden çok faydalanırlar. Özellikle kalça eklemi civarındaki kasları gevşeten ve kuvvetlendiren egzersizler çok önemlidir. Düzenli yapılan egzersizlerle kalça eklemi civarındaki kaslar güçlenirse vücudun ağırlığı ekleme ve kemiklere değil kaslara taşıtılır ve hasta rahatlatılmış olur. Tedavilere cevap alınmayan hastalarda cerrahi olarak eklem temizlenir veya protez takılır.
2- Kalça ekleminin yangılı romatizmal hastalıkları: Kalça ekleminin içini döşeyen sinoviyal zar romatizmal hastalıklarda etkilenmekte ve ağrıya yol açmaktadır. Özellikle ankilozan spondilit, romatoid artrit, ateşli romatizma, gut, ve bazı metabolik hastalıklar sinoviyal zarda yangılanmaya yol açabilirler. Bazende sebebi bulunmayan yangılamalar olabilir. Bu grup hastalıklarda hastalığın ağırlığına göre eklemde ağrı ve hareket sınırlılıkları ortaya çıkar. Bazen eklemde şişlik ve ısı artışı da olur. Diğer eklemlerde de benzer şikayetler vardır. Özellikle sabahları kalkınca ağrılar artar bir süre hareketten sonra ağrılar kısmen azalır.
Hastalığın başlangıç öneminde önemli bir röntgen bulgusu görülmeyebilir. Ancak kan tahlillerinde hastalığa özgü değişiklikler vardır.
Kesin sebebi ortaya konulduktan sonra antiromatizmal ilaçlarla tedavi mümkündür. İleri dönemlerde fizik tedavi uygulanır. Koruyucu önlemler tavsiye edilir.
3- Enfeksiyonlar ve bel kalça ağrısı Bazı enfeksiyonlar kalça ekleminde iltihaplanmaya ve ağrıya neden olabilir. Özellikle tüberküloz (verem) kalçaya yerleşebilir. Enfeksiyonlarda klinik belirtiler gürültülüdür. Tedavi mikrobun giderilmesine yöneliktir.
4- Doğuştan olan yapı ve şekil bozukluklan: Doğuştan kalça çıkığı, Perthes ve kalça ekleminin açısal değişiklikleri kalça ekleminde yüklenmelere ve ileri dönemlerde kireçlenmeye yol açarak ağrı nedeni olabilirler.
5- Kalça etrafındaki yumuşak doku romatizmaları: Kalça etrafında bulunan tendonlar, bursalar, yağ dokuları ve eklem kapsülünün yangılanmalanda kalça ağrısına yol açar. Hadisenin yaygınlığına ve ağırlığına göre eklemde ağrı ve hareketlerde sınırlılık görülür. İlaç ve fizik tedavi ile birlikte istirahat önerilir.
6- Tümörler: Kalça eklemindeki kemiklerden ve yumuşak dokulardan kaynaklanan iyi ve kötü huylu tümörlerde kalça ağrısı yapabilir. Tedavi tümörün cerrahi olarak çıkarılması iledir.
7- Yaydan ağrılar ve hamilelikte kalça ağrısı Bel bölgesinin ağrılı hastalıkları ve özellikle le bel fıtıklarının ağrısı, bazı damar hastalıklarının ağrıları ve bazı iç organ hastalıkları (idrar yolları ve barsaklarla ilgili) ağrıları kalçaya yayılabilir. Tedavi esas sebebin bulunarak giderilmesidir.
Bel ve Sırt Ağrıları
Bel ağrısı oldukça sık görülen ve önemli miktarlarda iş gücü ve ekonomik kayıplara yol açan bir rahatsızlıktır. Toplumda ortalama her yüz kişiden sekseni hayatlarının herhangi bir döneminde bu problemle karşılaşır. Bu kadar sık karşılaşılan bel ağrısının nedenleri de oldukça fazla ve karışıktır. Aşağıda bel ağrısı yapan önemli nedenler sunulmaktadır.
Sırt Ağrısı Nedenleri
1- Omurganın doğumsal şekil ve yapı bozuklukları
2- Bel zorlanmaları
3- Bel fıtıkları (disk hernileri)
4- Bel kireçlenmeleri
5- Kemik erimesi (osteoporoz)
6- Yangılı romatizmal hastalıklar
7- Omurganın iltihabi hastalıkları
8- Tümörler
9- Mekanik bel ağrıları
10- İç organlardan yayılan ağrılar
11- Omurganın kırık çıkık ve kaymaları
12- Psikolojik bel ağrıları
13- Nadir görülen bel ağrısı nedenleri
Sırtta Ağrı
1- Omurganın doğuştan olma yapı ve şekil bozuklukları: Lumbalizasyon: Normalde insanların bel bölgesinde 5 tane olması gereken omur kemiklerinin bir tane fazla yani 6 tane olması demektir.
Sakralizasyon: Bel omurlarının 4 tane olması demektir.
Spina bifîda: Omur kemiklerinden birinde orta kısımda kemik açıklığı olması demektir.
Bu üç durumda rahatsızlık doğumsal olmasına rağmen belirtiler yaklaşık 20 yaş civarında ortaya çıkar. Bu kişilerde yorgunlukla, özellikle öne eğik pozisyonda iş yaptıktan sonra doğrulma esnasında bel ağrısı görülür. Ağrı istirahatla azalır. Bazen kalça bölgesindeki kaba etlere yaydan künt bir ağrı şeklinde de görülebilir.
Bunlardan başka daha nadir görülen bazı doğumsal bozukluklar vardır. Bunlar içinde omurlarda ve omurlar arası eklemlerde şekil bozuklukları, omurların yarı kısmının hiç oluşmaması, iki omur kemiğinin birbiriyle bitişik olması sayılabilir. Bu şekil bozuklukları da bel ağrısına sebep olabilir. Omurlar arasındaki eklemlerdeki şekil bozuklukları özellikle arkaya eğilince bel ağrısına sebep olurlar.
2- Bel zorlanmaları ve Bel Sırt ağrıları
Bel bölgesinde bulunan yumuşak doku denilen kaslar, bağlar kas kirişleri veya bunların kemiklere yapıştıkları bölgelerde genellikle ağır kaldırma, ani hazırlıksız bir harekette bulunma ve-ya yüksekten düşme sonucu meydana gelen incinme ve zorlanmalardır. Zorlanma sonucu kas liflerinde kopma, kas içine kanama, kas kirişlerinde ufak kopmalar olabilir. Bel zorlaması sonucu ortaya çıkan bel ağrıları genellikle başka bölgeye yayılmaz. İstirahat, ilaç veya fizik tedavi ile birkaç günde düzelir.
3- Bel fıtıkları (Disk hernileri): Sol sırt ağrısı
Daha çok genç insanlarda ve genellikle ağır bir yük kaldırma veya hafif bir yükü ani kaldırma sonucu meydana gelir. Olay omur kemiği arasında bulunan, omurlara hareket imkanı veren, bele binen ağırlığı taşıma görevi gören, yani bir çeşit yastık görevi yapan diskin dışarı doğru taşmasıdır.
Az veya çok dışarı doru fırlayan disk belden çıkıp bacağa giden sinirleri sıkıştırabilir. Hastalarda bel ağrısı ve bacağa yayılan ağrıya yol açar.
Bel-bacak ağrısı oturmakla, ayakta durmakla, yürümekle, öksürmekle, hapşırmakla ve ıkınmakla artar, yatıp dinlenmekle azalır. Ağrı ile birlikte bacaklarda genellikle tek taraflı olmak üzere uyuşma, karıncalanma, kuvvetsizlik, refleks kaybı ve incelmeler görülebilir. Bel fıtıkları kronikleşirse bazı hastalarda bel ağrısı ortadan kaybolabilir veya azalabilir. Ancak kalçanın içinden topuğa kadar yaydan ağrı devam edebilir.. Bel fıtığı olan hastalar ufak bir bel zorlanmasını veya ağır bir ev işini takiben bellerinde-ki ağrının arttığından ve bacaklarına yaydıklarından bahsederler. Yıllar boyu süren ara sıra bacaklara vuran, öksürme ve hapşırma ile artan ve bir bel zorlaması ile başladığı iyice hatırlanan bel ağrılarının nedeni genellikle bel fıtığıdır. Sırt Ağrıları için.
Bel fıtıkları öncelikle mutlak yatak istirahatı ile birlikte ilaç tedavisi ve fizik tedavi uygulanarak ve çoğu zaman tam olarak tedavi edilebilir. Ağrı giderdikten sonra hastalar yapılması ve yapılmaması gereken işler konusunda eğitilmelidirler. Bu konuda gelişmiş batı ülkelerinde bel okulları bile açılmıştır. Hastalar çok yumuşak yatakta yatmamalı, yataklarının zemini sert ve düz olmalı (yatak rahat olacak) eğik pozisyonda yerden bir şey almamalı veya ayakkabı bağlamamalı ve bu işleri daima çömelerek yapmalıdırlar. Ani, hazırlıksız bir bel hareketi yapmamalı soğukta iyi korunmalı, yazın aşırı giyinip terlememeli ve en önemlisi düzenli egzersiz yaparak bel ve karın, sırt kaslarını kuvvetlendirmelidirler. Hangi nedenle olursa olsun bel ağrılı hastalara uzun süreli yatak istirahatı doğru değildir. İstirahat süresi 3 haftayı geçmemelidir. Çünkü bu sürede hareketsiz kalan bel kasları zayıflar ve güçsüzleşir. Onun için mutlak yatak istirahatı gerektiren durumlarda bile yatak içerisinde bazı izometrik bel ve karın egzersizleri yapılmalıdır.
Bel fıtığı düşünülen bir hastada bacaklarda kuvvet kaybı, idrar veya büyük abdest yapamama ve bacaklarda incelme varsa veya etkin ve yeterli bir tedaviye rağmen hastanın ağrısında azalma olmuyor ve bu ağrı o insanın işine ve gücüne engel oluyorsa ameliyata karar verilir. Ameliyat öncesinde ve ameliyattan sonrada fizik tedavi ve özellikle düzenli egzersiz tedavileri ihmal edilmemelidir.
4- Bel kireçlenmeleri (Artroz) ve sırt omuz ağrısı
Daha çok bir orta ve ileri yaş hastalığıdır. Yaşlanan insanlarda yavaş yavaş omur kemiklerinde deformasyon (şekil bozukluğu) ve dejenerasyon ortaya çıkar. Ağır işlerde çalışanlarda daha fazla görülmesine rağmen 50 yaşın üzerinde belinde kireçlenme olmayan insan çok azdır. Hastalarda bel ağrılarına ve kalça eklemine yayılan ağrılara sebep olur. Ağrı ile birlikte bel kaslarında sertleşme basmakla hassasiyet, belde bulunan hafif çukurlukta düzleşme ve bel hareketlerinde kısıtlanmalar olabilir. Ancak kireçlenmenin her zaman veya sürekli olarak ağrıya yol açmadığı unutulmamalıdır. Ağrılı dönemlerde istirahat, ilaç tedavisi, fizik tedavi ve kaplıca tedavisi önerilir. Bu hastalar kilo almamalı, fazla kilosu olanlar zayıflamalı ve bel - karın-sırt kasların kuvvetlendirici egzersizler yapmalıdırlar.
5- Kemik erimesi (Osteoporoz):
Daha çok menopoza giren yani adetten kesilen kadınlarda ve ileri yaşlardı görülür. Minyon tipli, beyaz tenli, çok doğum yapan veya hiç doğum yapmayan, hareketsiz bir hayat süren, sigara alkol ve kolalı içkileri fazla tüketen ve ailesinde bu hastalığı olan Kadınlarda osteoporoz daha fazla görülür.
Kemikler normal sertliklerini kaybedip yumuşarlar. Bazı hastaların omur kemiklerinde çökme şeklinde kırıklar görülür. Kol ve bacak kemiklerinde kırılabilir. Hastalarda bel ve sırt ağrıları ve yaygın kemik ağrısı yakınmaları vardır. Ayrıca bel kaslarında serdeşme, kamburluk veya bel kemiğinde eğrilikler, boyda kısalma meydana gelir.
Osteoporozda ilk yapılacak şey hastaya olayın kemik erimesi değil kemik zayıflığı olduğunun anlatılmasıdır. Daha sonra D vitamini ve kalsiyumdan zengin, proteini bol diyet verilir. Günde 2 bardak süt veya yoğurt, bol yeşil sebze tavsiye edilir.Özellikle beyaz ve kaşar peynirde, pekmezde kalsiyum çok fazladır. Kola ve kahve yerine maden suları ve süt içilmesi tavsiye edilir.
Tedavide, kemikleri kuvvetlendiren bazı ilaçlar kullanılır. Ağrılar için antiromatizma ilaçlar, ağrı kesiciler ve kas gevşetici ilaçlar kullanılır. Fizik tedavi programı gerek kasları gerekse kemikleri güçlendirme açısından ve ağrıların azaltılması için tavsiye edilir. Güneş banyosu çok önemli, faydalı ve ucuzdur. Kaplıca tavsiye edilebilir. Özellikle düzenli ve yorucu olmayan egzersizler mutlaka yapılmalıdır. Bu amaçla günde ortalama 1 saat kadar hızlı adımlarla belli bir tempoda yürüme önerilir. Güneş banyosunda dikkat edilecek şey güneşin direk cilde vuruş olmasıdır. Özellikle kadınlarda sigara, alkol ve kolalı içecekler yasaklanmalıdır.
6- Yangılı romatizmal hastalıklar, nefes darlığı sırt ağrısı
Özellikle ankilozan spondilit, genç yaştaki erkeklerde bel bölgesinde kronik ağrı meydana getiren bir romatizmal hastalıktır. Ayrıca iltihaplı barsak hastalığı olanlarda, uzun süreli ishal (özellikle) kanlı ishal idrar yollarına ait iltihaplanma ve bel soğukluğu geçirenlerde ve sedef hastalığı olanlarda ve bazen de Behçet hastalığında bel ağrısı ortaya çıkabilir. Bazende bel ağrısı yapan iltihaplı romatizmanın nedeni bulunamayabilir.
İltihaplı bel romatizmasına bağlı bel ağrılarında hastaların en önemli şikayetleri bel ağrısı ve kalça ağrısıdır. Ağrı istirahatta ' özellikle gece sabaha karşı artar. Hasta sabahlan belinde ağrı ve tutukluk ile kalkar. Bir süre hareket ettikten sonra beldeki tutukluk ve ağrı azalır. Ancak çoğu zaman olay aylarca devam eder. Bu tip romatizma! hastalıklar zamanla omurgadan yukarıya doğru ilerler ve sırt, boyun ağrılarına yol açarlar. Ağrı ile birlikte sırt ve bel kaslarında sertleşmeler, hassasiyet ve hareketlerde kısıtlanmalar görülür. Zamanla hastalık kişiyi öne doğru bükerek kamburlaştırır. Hastalık bazen gözleri, akciğerleri, kalbi ve böbrekleri de etkileyebilir.
Yangılı bel romatizmalarının tedavisinde antiromatizmal ilaçlar, kas gevşeticiler ve ağrı kesici ilaçlar kullanılır. Fizik tedavi araçları ve kaplıca önerilir. Hasta sigara içmemeli, kapalı ve havasız yerlerde bulunmamalı, bedenen ve ruhen streslerden uzak durmalıdır.
7- Omurganın iltihabı hastalıkları:
Bel bölgesindeki iltihabi olaylar bel ağrısına yol açabilirler. Bu hastalıklar içinde stafîlokoklar, sreptokoklar, verem mikrobu, bruselloz mikrobu ve mantarların yaptıkları iltihaplanmalar en sık görülenleridir. Hastalarda bel ağrısı ile birlikte üşüme, titreme ve ateş nöbetleri, iştahsızlık, halsizlik ve kilo kaybı görülebilir.
Antimikrobik ilaçlar ve antiromatizmal ilaçlarla tedavi mümkündür.
8- Tümörler ve sırt kaburga ağrısı
Bel bölgesindeki yapılardan kaynaklanan iyi ve kötü huylu tümörlerde bel ağrısı yapabilirler. Özellikle kanser vb. hastalıklar uzun bir süre içinde ve sinsi bir şekilde yerleşerek gözden kaçan bir bel ağrısı sebebi olarak hastayı hekime getirebilirler. Bu hastalar antiromatizmal ilaçlardan ve ağrı kesici ilaçlardan fazla faydalaşmazlar. Ayrıca tümöre bağlı olarak halsizlik, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi sistemik belirtilerde olabilir.
Tedavi, tümörün cinsine göre değişir. İyi huylu ve yayılmamış olanlar ameliyatla çıkarılır. Kötü huylu olanlar cerrahi olarak veya ışın tedavisi ile yada kemoterapötik ilaçlarla tedavi edilir. Vücudun diğer bölgelerine yerleşen bazı kanser türleri de bele yayılarak belde ağrıya yol açabilirler.
9- Mekanik bel ağrıları:
Bir bacağın diğerinden kısa olması, düztabanlık, bel veya karın kaslarının zayıf olması, hamilelik, şişmanlık, omurganın şekil ve yapı bozuklukları ile diz ekleminin şekil bozuklukları da belde ağrıya yol açabilir.
Bel ve karın kaslarının zayıflığı, uzun süre yatan kişilerde ve hamilelerde doğumdan sonra sık görülür. Bu hastalarda özellikle kısa süreli bir faaliyetten veya hafif yorgunluklardan sonra bel ağrısı ortaya çıkar. Ağrı genellikle belde olup bacaklara yayılmaz ve istirahatla düzelir. Bu grup hastalıkların tedavisi daha çok nedene yöneliktir. Yani hasta kilolu ise zayıflatılır. Bel ve karın kasları zayıf ise egzersizler ve fizik tedavi programı ile kaslar kuvvetlendirilir. Düz tabanlık varsa tabanlık veya ortopedik ayakkabı verilir. Bacak kısalığı varsa, kısalığı giderici ortopedik ayakkabı verilir. Mekanik bel ağrılarının tedavisinde ise egzersizlerin rolü çok önemlidir.
10- İç organlardan yayılan ağrılar:
Bir çok iç organ hastalığı bele yansıyan ağrıya yol açabilir. Bunlardan kadın üreme organlarının iltihabi hastalıkları, rahim dönüklüğü, barsak iltihaplanmaları, kalın barsak tümörleri, mide, pankreas ve safra kesesi hastalıkları, barsak parazitleri, karındaki büyük damarlara ait balonlaşmalar veya tıkanmalar, böbrek iltihabı veya böbrek taşları bu hastalıkların bazılarıdır.
11- Omurgaya ait kırık, çıkık ve kaymalar:
Genellikle yüksekten düşme, iş veya trafik kazası veya zor doğumlara bağlı olarak omur kemiklerinde kayma, kırık veya çıkık gelişebilir. Bu hastalıkların tedavisi çelik korse ile beli sabit hale getirme ile veya cerrahi olarak çivi veya platin takarak beli sabitleştirmekle olur,
12- Psikolojik bel ağrıları ve hamilelik sırt ağrısı
Sinir veya ruhsal sistemi rahatsız insanlarda çoğu kez bel ağrısı da görülmektedir. Bu hastalarda gerek muayenede gerekse çekilen filim ve yapılan tahlillerde bir bozukluk saptanamaz. Hastalara biraz zaman ayırıp iyice dinlenirse altta yatan psikolojik nedenler açığa çıkarılacaktır. Tedavi; öncelikle ruhsal rahatsızlığa yönelik tedavi şeklinde düzenlenmelidir.
13- Nadir görülen bel ağrısı nedenleri:
Bel bölgesinde hareketin kolay olmasına yardımcı bazı keseler vardır. Bunların iltihaplanması, kas kılıfları arasına kayan yağ fıtıkları da nadirde olsa bel ağrısı yapabilir. Bu hastalarda tedavi programı asıl nedene yönelik olarak düzenlenmelidir.
Bel ve sırt ağrılı hastalara önemli tavsiyeler:
a- Hareket ediniz ve düzenli egzersiz yapınız.
b- Otururken, çalışırken ve ayakta dururken belinizi dik tutunuz. Otururken belinizin arkasına yastık koyunuz.
c- Yerden ağır bir yükü mutlaka kaldırmanız gerekiyorsa çömelerek kaldırınız. Mümkünse parça parça kaldırınız ve kaldırırken gövdeye yakın tutunuz.
d- Yükü sırtınızda veya iki elinize paylaştırarak taşıyınız.
e- Ayakta uzun süre duracaksanız bir ayağınızın altına bir yükseklik koyunuz. Özellikle hanımlar ütü yaparken üzerine bastıkları ayakları sık sık değiştirmelidirler. Diş fırçalanırken lavabo kenarından tutulabilir.
f- Yatağınızın altı düz ve sert olsun. Yattığınızda ayaklarınızı kanınıza doğru çekiniz. Veya yan yatınız. Yataktan ani kalkmayınız, yan dönerek ve destekle kalkınız.
g- Yüzme, yürüme vb. spor aktivitelerinde bulununuz.
h- Hergün düzenli bel, sıt ve karın adalelerine yönelik egzersiz yapınız.
ı- Araba kullanırken direksiyona yakın oturunuz. Ani fren yapmaktan kaçınınız.
i- Ayakkabı bağlarken çömeliniz veya bir ayağınızı yükseğe kaldırarak bağlayınız.
j- Ev hanımları işinize sık sık ara verin ve gevşemiş olarak dinlenin.
k- Yatak ve koltuklarınız çok yumuşak olmasın.
1- Bulaşık makinenizi vücudunuz dönük iken boşaltmayın. Elinizi bir yere dayayın, çömelin ve makineyi öyle boşaltın.
m- Çorap ve ayakkabılarınızı giymek için oturduğunuz sandalyede biraz öne kayın, arkaya yaslandıktan sonra ayağınızı havaya kaldırarak giyin.
n- Elektririk süpürgesini kullanırken dik durun. Faraşla yerden bir şey alırken çömelin.
o- Kullandığınız raf ve dolaplar uygun yükseklikte olsun.