Romatizma Kalp ve Egzersiz

Romatizma ve Egzersiz

Romatizma hareketli bir yapı olan eklemlerin ve komşu do­kuların hastalığıdır. Bu yapıları bozarak kişinin hareketliliğini az veya çok etkiler. Ancak eklemlerdeki hareketin azalması her zaman tamamen hastalığa bağlı değildir. Çoğu zaman ağrı nede­niyle hareketsiz bırakılan eklemlerde mevcut yapılar daha da bo­zularak eklemin hareketliliği daha da azalmaktadır. Çünkü eklem­ler, kaslar, bağlar ve kemikler hareketsizliği hiç sevmeyen yapı­lardır. Çok kısa sürede eklem ve komşu dokuları elastik yapısı bozularak eklemde sertlik gelişir. Mevcut romatizmal hastalık dü­zelse bile hareketsizliğe bağlı olarak gelişen eklem sertliği çoğu zaman kalıcı olmaktadır. Bu nedenle romatizmal ağrısı olan has­taların mümkün olduğu kadar eklemlerini hareket ettirmeleri ge­rekir. En ağrılı dönemde bile hiç olmazsa günde 3-5 kez eklemle­re pasif olarak hareket yaptırıp eklemin tabiri caizse hareketini unutmamasını sağlamak gerekir.

Hareket, aynı zamanda eklemde hastalık nedeniyle toplanmış sıvının dağılmasına yardım eder. Kaslardaki ağrı nedeniyle oluş­muş spazmı azaltır. Eklemin beslenmesine yardım eder. Eklemi oluşturan kemikler, kıkırdak kaslar ve bağlar eklem hareket et­tikçe daha iyi beslenme imkanı bulurlar.


Eklemler çalıştırılırken ağrı sınırı aşılmamalıdır. Yani aşırı ve yorucu egzersizler doğru değildir. Mutlaka hastaya hareketin ne için yapıldığı söylenmeli ve hastanında yardımı ve gayreti sağlan­malıdır. Ağrısı çok olan ve ağırlık taşıyan diz ve kalça gibi eklem­lerin hereketleri üzerine basmadan veya su içinde yapılmalıdır. Egzersizler yapılırken mutlaka 5 günde bir mevcut durum hak kında notlar alınarak gelişmeler takip edilmelidir. Egzersizlerin ağırlığı hastanın tolere edebilmesine bağlı olarak gittikçe artırıl­malıdır. Özellikle yürüme pek çok eklem hastalığında, özellikle yaşlıların birden çok eklemini etkileyen kireçlenmelerde tavsiye edilebilir. Pratikte yapılan önemli bir yanlışlık hastaların egzersiz konusunda yeterli bilgilendirilmemesidir. Hastalara egzersizin ro­matizmal hastalıkların tedavisinde ilaçlardan daha önemli olduğu va ayrıca hastalığın tekrarını önlediği konusu hatırlatılmalıdır.

Romatizmalılarda Beslenme

Romatizmalı hastalarda şişmanlık genellikle önemli bir so­rundur. Maalesef şişmanlık genel olarak toplumuzun önemli bir sorunu olarak karşımızdadır. Özellikle orta ve ileri yaş grubunda­ki hanımlarımızda kilo sorunu vardır. Kilo birçok hastalıkta ol­duğu gibi romatizmal hastalıklarda da önemli bir nedendir. Ayrı­ca hastalığın kronikleşmesine neden olmaktadır. Özellikle kireç­lenmeler, bel ve boyun ağrıları, selülitler ve kas romatizmaları şişman kişilerde daha sık görülür. Vücudumuzu taşıyan eklemler ve kemiklerimizin belli bir gücü vardır. Eğer ağırlığımız bu gücü aşarsa kemikler ve eklemlerimiz buna tepki gösterecektir. İşte ro­matizmal ağrılar çoğu zaman bu tepkilerin belirtisidir. O nedenle ağrı kesici ve antiromatizmal ilaçlarla oyalanmak yerine egzersiz­lerle kemiklere komşu kasları güçlendirerek kemik ve eklemlerin yükünü azaltmak ve kilo verdirerek yine eklemlerin yükünü azaltmak çok önemlidir.

Yangılı romatizmal hastalıklarda da eğer hasta kilolu ise ağ­rılı ve hasta ekleme daha çok yük bineceği için olay daha da hız­lanacaktır. Şişmanlarda kilo nedeniyle hareketlilik de azaldığı için hastaları kilosu devamlı artar. Çoğu zaman kullandıkları ilaçlar nedeniylede iştahları artar. Bazen de yine kullanılan ilaçlara bağlı olarak vücutta su tutulduğu için hasta kilo alır. Şişman hastalar bu nedenle genellikle şişmanlıklarının sebebi olarak doktoru suç­larlar ve toplumlarda da kullanılan sivri burunlu, yüksek topuklu dar ayakkabılar günümüzde de ayak sağlığını bozmaktadır. İnsanlar, ağlığını bozduğunu bile bile modanın etkisinde kalmakta­dırlar. Hekimlerde çoğu zaman hastalarına sağlıklı bir ayakkabı önermek isteseler piyasada böyle bir ayakkabı bulunmamaktadır. Özellikle hanımlar için sağlıklı ayakkabı bulmak imkansız gibidir.

Sağlığa uygun ayakkabı özellikle askerlerde çoğu zaman önem arz etmektedir. Çünkü uzun süre ayakta durma ve yürüyüş­ler esnasında sağlıksız ayakkabılar ayak ve bacakta şiddetli ağrı­lara sebep olmaktadır. Uzun süre ayakta kalan ve çalışanlar için­de ayakkabı oldukça önemlidir. İdeali her ayağa uygun sağlıklı ortopedik ayakkabının yaptırılmasıdır. Ancak bu her zaman mümkün olmamaktadır. Zira pratikte çoğu zaman seri olarak ya­pılan konfeksiyon ayakkabılar tercih edilmektedir. Tal olmamakla birlikte bazı firmalar ortopedik hususlarda özenle hazırlanmış se­ri ayakkabılar üretmektedirler. Bazı ülkelerde Ortopedistler der­neği (örneğin Almanya'da) ayakkabı fabrikaları ile görüşerek sağlıklı ayakkabılar için asgari özellikler tesbit etmişlerdir. Bu özelliklerden en önemlisi ayak parmaklarının bulunduğu ayakka­bı önünün yeterince geniş olmasıdır. Pratikte özellikle hanım ayakkabılarının ön kısımlarının dar olması önemli bir yanlışlıktır. Bir diğer önemli hususta ayakkabı ön kısımındaki kavrama yeri­dir. Kavrama bölgesinin parmaklar hizasında değil biraz daha ar­kada ayak bileğine yakın' kısımda olması gerekir. Ayakkabılarda ki diğer çok önemli bir hususta ayağın enine ve uzunlamasına kavsine uygun ve gerekirse destek sağlayacak şekilde ayakkabı tabanının düzenlenmesidir. Özellikle sık görülen bir rahatsızlık olan ayak tabanındaki kavisle ilgili şekil bozuklukları olanlarda bu kavsin desteklenmesi çek önemlidir.

Romatizmalılarda Cinsel Yaşam

Düzenli bir cinsel yaşam herkes için olduğu kadar romatizmal şikayetleri olan hastalar içinde gereklidir. Böylece iyi bir ruh sağlı-ğıda sağlanmış olur. Her hastalıkta olduğu gibi romatizmal hasta- nasılsa zayıflayamıyorum diye kendileri pek perhize yaklaşmazlar. Bu hastaların mutlaka çok iyi bir şekilde ikna edi­lerek uygun bir diyetle zayıflama programına alınmaları gerekir.

Romatizma ve Giyinme

Romatizmalı hastalar, çok üşüdüklerini ifade ederek çok giyi­nirler. Çoğu zamanda ölçüyü kaçırırlar ve iyi havalarda bile aşırı ve kalın giyinerek terlerler. Terleyen kişilerde terin üzerlerinde soğuması hastaların ağrısını artırır. Bu hastalara kolay giyinip çı­karabilecekleri elbiseler tavsiye edilmelidir. Ayrıca pamuklu ve te­ri çeken giysiler önerilmelidir. Naylon ve sentetik iç çamaşırları sağlıklı değildir.
Romatizmalı hastalar yataklarında da çok fazla sarınıp örtü­nürler. Bu da doğru değildir. Oda yeterli ısıda olmalı ve havalan­dırılması yeterli olmalıdır.

Romatizmalı hastalarda olduğu gibi normal kişilerde de ayak­kabılar çoğu zaman gözden kaçan giyim unsurlarıdır. Vücudumu­zu taşıyan ayaklarımız yaşantımızda önemli bir görev yüklen­mektedir. Hatta bazı bilim adamları ayakları gördüğü önemli gö­revlerden dolayı "vücudumuzun ağır işçileri" olarak isimlendir­mişlerdir.

Günlük yaşantımızda ayaklarımızın gördüğü görevi çoğun­lukla düşünmeyiz. Ancak ayak ağrılarının ortaya çıkması kişinin ayağını ve ayak sağlığını hatırlamasına yardımcı olur.

Ayağın koruyucusu olan ve ayak sağlığı konusu da oldukça önemli bir yeri olan ayakkabılar üzerinde çok durulmuş ve sağ­lıklı ayakkabılar geliştirilmeye ve yapılmaya gayret edilmiştir. Ancak ayakkabının şeklini etkileyen moda zaman zaman sağlıklı bir ayakkabı modeli geliştirmeyi engellemiştir. Hatta moda tutku­su nedeniyle Çinlilerin demir ayakkabı kullanmalarının hikâyesi günümüze kadar gelmiştir. Son yıllara kadar gelen ve gelişmiş lıklarda cinsel yaşamı olumsuz yönde etkilemektedir. Romatizma kişinin bazı eklemlerinde hasar ve ağrı yaptığı zaman çoğu zaman cinsel yaşamı etkiler. Özellikle kalça ve bel bölgesinin ağrılı rahat­sızlıkları kişiyi etkilemektedir. Bu hastalara fazla yorucu ve zorla­yıcı olmamak kaydıyla ve banyodan sonra üşütmemek kaydıyla cinsel yönden önemli bir kısıtlılık getirmek doğru değildir.

Romatizma ve Kalp

Hastalarımızın bize en çok sordukları sorulardan birisi roma­tizmasının kalbine vurma ihtimali olup olmadığıdır. Çoğu zaman verilen cevaplar da yeterli olmaz. Hastalar yine o konuda endişe ve korku duyarlar. Özellikle kas romatizması olan ve yerleşim bölgesi olarak sol taraf göğüs adelesini seçen hastalarda ve bo­yun kireçlenmesine bağlı olarak sol kola yayılan ağrısı olanlarda hastalığın kalbe vuracağı endişesi verir. Ayrıca yaşlılığa bağlı ki­reçlenmesi olan hastalarda çoğu zaman hastalıkla ilgisi olmayan kalp sorunları da vardır. Hasta çoğu zaman bu iki hastalığını bir­likte düşünerek, romatizmasının kalbine vurduğunu zanneder.

Kalbi etkileyen en önemli romatizma ateşli romatizma olup di­ğerleri kalbi etkilemez. Nadiren romatoid artrit ve ankilozan spondilit denilen yangılı romatizmal hastalıklarda kalbi kısmen etkilerler. Halk arasında sık görülen kireçlenme, kas romatizması ve bel, boyun fıtığı gibi hastalıklar kalbi etkilemezler. Hastaların bu konularda mutlaka bilgilendirilmeleri ve korkularının giderilmesi gerekir.

Romatizma ve Kalıtım

Romatizmal hastalıkların bazılarının anne, babadan çocukla­ra geçtiği konusunda çalışmalar ve bazı görüşler vardır. Ancak kesin değildir. Çoğu zaman anne ve babalar mevcut hastalıkları­nın çocuklarına da geçip geçmeyeceği konusunda endişelenirler. Bu konuda da hekim dikkatli olmalı ve hastanın endişe ve korkularını gidermelidir. Romatoid artrit ve ankilozan spondilitin kalıtımla kısmen ilgili olduğu ifade edilmektedir. Ancak kesin de­ğildir.