Colles Kirigi Hakkinda Bilgiler

Colles Kırığı Hakkında Genel Bilgiler
Distal radius kırıkları oldukça sık görülmektedir. Acil servise gelen tüm ön kol kırıklarının % 75ini ve acil serviste tedavi edilen kırıkların % 16sını oluşturmaktadırlar. Yaşam boyunca pediatrik ve geriatrik dönemde iki kez pik yaparlar.

İlk kez 1783te Pouteau tanımlamıştır fakat 1814te kırığa ait oluş mekanizmaları, redüksiyon ve komplikasyonları tanımlayan Dublinli Abraham Collesin ismiyle anılır
Geçmişte radius distal uç kırıkları genellikle kapalı olarak redükte edilir ve redüksiyonun devamı için alçı ile tesbit yapılırdı. Fakat hastalarda tedavi sonrasında el ve el bileğindeki fonksiyon kaybı ve subjektif sikayetlerin ortaya çıkması nedeniyle Collesin 1814de Bu kırıklara ne yapılırsa yapılsın fonksiyonel bir bozukluk ve ağrı olmadan tamamem iyileşir iddiası geçerliliğini yitirmiştir (6).

Günümüzde Colles kırıklarından sonra el bileği ve ön kolu ilgilendiren bir takım komplikasyonlarla karşılaşılmaktadır. Bu tip kırıkların çok sık görülmesine karşın tedavisi konusunda tam bir görüş birliği mevcut değildir. Basit alçı, eksternal ve internal fiksasyon, perkütan çivileme gibi teknikler arasından hastaya en uygunu seçilmelidir (1). Metafizer parçalanması olan radius distal uç kırıklarında ilk anda redüksiyon sağlansa bile % 60’ında redüksiyon kaybı gelişmektedir (7).
Eklem içi veya dışı yanlış kaynayan kırıklarda el bilek hareketlerinde kayıp, radiokarpal ekleme gelen yük dağılımında değişiklik, kavrama gücünde azalma, radioulnar ve radiokarpal instabilite meydana geldiği günümüzde tam olarak anlaşılmıştır.

Yapılan çalışmalarda 2 milimetreden (mm) fazla eklem içi basamaklanmayla iyileşen kırıkların % 90’ından fazlasında posttravmatik ağrı geliştiği hatta 1 mm.lik basamaklanma sonrasında dahi el bileğinde ağrı ve hareket kısıtlılığı olduğu belirtilmiştir.

Bu   bilgiler   ışığında   Colles   kırıklarının   tedavisinde,   distal   radiusun
anatomik restorasyonunun sağlanması ve korunması   en önemli prognostik gösterge olarak görünmektedir. Bu çalışmada amacımız kapalı redükte edilebilen Colles kırıklarının tedavisinde alçılı tesbit ile intrafokal telleme (Kapandji) tekniği uyguladığımız iki hasta grubunu fonksiyonel ve radyolojik olarak karşılaştırmaktır.