Colyak Hastaligi Cesitleri

Çölyak Hastalığı Çeşitleri 

Çölyak hastalığının klinik sınıflaması gastrointestinal belirtilerin varlığına dayandırılmıştır. İtalya’da yapılan çok merkezli çalışmalar sonucu ilk kez buz dağı modeli ortaya atılmıştır. Klasik belirti gösteren veya tanı almış hastalar buz dağının suyun yüzünde kalan bölümünü oluştururlar. Çölyak tanısı alan her hastaya karşılık 7-8 adet tanı almamış hasta olduğu sanılmaktadır. Bunlar suyun altında bulunan buz dağı kütlesini oluştururlar.
Buz dağı modeline göre hastalar 1) Klasik çölyak hastalığı, 2) Sessiz çölyak hastalığı   3) Potansiyel çölyak hastalığı olmak üzere 3 grupta sınıflandırılmıştır.
Klasik Çölyak Hastalığı
Klasik formda belirtiler 6-18. aylarda başlar. Tipik olarak kronik ishal, büyüme geriliği, iştahsızlık, karın şişliği, karın ağrısı ve kas güçsüzlüğü ile karakterizedir. Bu klinik bulguların yanında hastalarda antikor pozitifliği ve ince bağırsak mukozasında hafif villus düzleşmesinde total villus atrofisine uzanan histopatolojik bulgular da mevcuttur. Bulgular glutensiz diyetle düzelir.
Sessiz Çölyak Hastalığı
Bu form belirtisi olmayan bireylerde ortaya çıkan büyük oranda proksimal ince bağırsağa sınırlı histopatolojik değişikliklerle karakterizedir. Taramalar sırasında çölyak hastalığına özgü antikorlar bulunur ve bağırsak biyopsisi yapıldığında ince bağırsak mukozasında tipik lezyonlar vardır.
Özellikle son yıllarda serolojik tanı yöntemlerinin gelişmesi ile sessiz formun görülme sıklığının sanılanın çok üzerinde olduğu fark edilmiş, tarama programlarında hastalığın özellikle risk gruplarında (insüline bağımlı diyabet, selektif IgA eksikliği, Down sendromu) ve çölyak hastalarının birinci derece akrabalarında sık olduğu bildirilmiştir. Klasik semptomatik çölyak hastalarının gizli çölyak hastalığına oranı %30–40 olarak tahmin edilmektedir.
Potansiyel Çölyak Hastalığı
Bu hastalarda klinik belirtiler olabilir, ancak histopatolojik bulgu yoktur. Hastalık için karakteristik olan immünolojik testler pozitiftir (EMA pozitiftir). Bu hastalar genetik olarak çölyak hastalığına yatkın oldukları için hastaların % 50’sinden fazlasında çölyak hastalığı gelişebilir.