Cocuklarda Burunda Yabanci Cisim

Burunda Yabancı Cisim, Buruna Yabanci Cisim Kaçması

Burun yabancı cisimleri genellikle çocuklar­da görülür. Her türlü küçük cisim burun ön deliklerinden içeri itilebilir ya da kusma, öksürme, regürjitasyon sırasında ağız, mide, özofagus içerikleri çok ender olarak da yu­varlak solucanlar (askaris) koanalardan (bu­run arka deliklerinden) geçebilir. Damak yarığı olan çocuklar ya da velofaringeal ye­tersizliği olan hastalarda da bu yolla yaban­cı cisim burna ulaşabilir. Tropikal bölgeler­de yaşayan çocuklarda, miyazis (larva, si­nek, kurtçuk) de sık görülür. Yabancı cisim saptanan büyük çocuklarda ve erişkinlerde genellikle zeka düzeyi düşüktür ancak deli­ci yaralanmalar (kurşun) ya da burun ame­liyatları (doku artıkları, unutulan tampon ya da aletler) da nedenler arasında unutulma­malıdır.

Burunda yabancı cisim granülasyonlarla ör-tüldüğünde ya da sıkıca mukozaya gömül­düğünde, bir çekirdek gibi davranarak çev­resinde kalsiyum, magnezyum fosfat ve kar­bonat birikir ve "rinolit" oluşur. Muayenede, burun boşluğu tabanında kahverengi, çok sert düzensiz kütle görülür ve radyopak ol­duğundan röntgen filminde izlenebilir.

Bazı yabancı cisimler (metal) hiçbir belirti vermeden, yerinde yıllarca durabilir. Mine­ral ve tahıl yabancı cisimler mukozada enfeksiyon ve enflamasyona yol açarak "tek taraflı" kötü kokulu pürülan akıntı ve epistaksise neden olurlar. Aksi kanıtlanmadıkça, tek yanlı pürülan burun akıntısı, her zaman burunda yabancı cisim bulunduğunun be­lirtisidir. Canlı yabancı cisimler genellikle çift yanlı burun tıkanıklığı, kanla karışık pü­rülan, kötü kokulu akıntı ve baş ağrısına neden olur. Larva evresinde genellikle ateş de bulunur. Muayenede mukozada kolayca kanayan belirgin şişlik saptanır. Tedavi edil­mezlerse ikincil enfeksiyonlar ve kemik yı­kımına bağlı komplikasyonlar görülür (orbi-ta enfeksiyonları, menenjit).

Yabancı cisimler aynayla muayenede anteri-or rinoskopide saptanabilir. Cansız yabancı cisimlerin tanısında, tek taraflı pürülan bu­run akıntısı şüphe yaratmalı ve muayene derinleştirilmelidir. Çünkü mukoza ödemi ya da granülasyonlar yabancı cismi örtebilir. Karşılıklı ilişki kurulamayan hastalarda ge­nel anestezi altında araştırma yapılabilir. Röntgen incelemeleri birçok yabancı cismin radyopak olması nedeniyle yarar sağlayabi­lir.
Ayırıcı tanıda sinüzit (röntgenle), difteri (bu­rundan alınan yaymayla), sifiliz (FTA-ABS), koanal atrezi (endoskopi) ve neoplazmalar (biyopsiyle) dikkate alınmalıdır.

Burundaki cansız yabancı cisimler (fasulye, nohut, fıstık, silgi, metal oyuncaklar, çivi, vi­da, ameliyat artıkları, kıkırdak, kemik par­çaları, alet, tampon, sifilis ve neoplazma sekestrasyonları) kolayca görülebilir ve hasta ile iyi bir ilişki kurulabilirse yerel anestezi yapmaksızın çıkarılabilir. Hasta dik olarak oturtulur, lidokain eriyiğiyle yerel anestezi sağlandıktan sonra yuvarlak, kaygan cisim­lerin arkasına kıvrık bir çengelle (hook) ge­çilerek, cisim öne doğru çekilir, ön burun deliklerinden alınır.

Huzursuz hastalarda, çok arkada yerleşmiş cisimlerde, kanama kuşkusu olan vakalarda ve küçük çocuklarda genel anestezi uygu­lanmalıdır. Ön burun deliklerinden çıkarıla­mayan cisimler, genel anestezi altındaki hastanın başı hiperekstansiyona getirilerek, arkaya nazofarinkse itilir ve buradan çıkarı­lır. Bu arada entübasyon tüpünün manşonu şişirilerek larinks güvence altına alınmış ol­malıdır.

Rinolitler mukozaya iyice gömülmüş ve çok sert olduklarından, genel anestezi altında parçalanarak forsepsle çıkarılır. Çok büyük rinolitlerde Caldwell-Luc yaklaşımı ya da la-teral rinotomi yaklaşımlarıyla geniş bir cer­rahi işlem gerekebilir.

Canlı yabancı cisimlerden askaris burundan forsepsle çekilir ve sistemik tedavi (pipera-zin, pirantel pamoat) uygulanır. Öteki solu­can ve larvalarda burun boşluğuna haftada 3-4 defa, en az 2 ay süreyle %25 kloroform uygulanır. Hasta her seferinde uygulama­dan sonra sümkürür ve bu şekilde ölü lar­vaların dışarı çıkması sağlanır.