Hipoglisemi Belirtileri ve Tedavisi

Hipoglisemi Nedir, Hipoglisemi Nedenleri Nelerdir

Hipoglisemi semptomları çok değişkendir: genel halsizlik, terleme, taşikardi, çarpıntılar, açlık ağrıları, soluk-luk, nörolojik ya da davranış bozuklukları saldırganlık ya da apati ya da hatta bilinç kaybı veya koma, konuş­ma bozuklukları, hemiparazi ya da hemipleji şeklinde motor bozukluklar, görme bozuklukları, titreme, kon-vulsiyonlar vs. Genellikle 50 mg/dL (2.7 mmol/L) al­tındaki kan glükoz düzeylerinde ortaya çıkarlar, ancak sıklıkla semptomların yoğunluğu ya da ağırlığı ile hi­poglisemi derecesi arasında paralel bir ilişki yoktur.

Bu semptomlar, karşı-düzenleyici glükoz hormonlarının (özellikle katekolaminler) hipoglisemi ya da serebral glükoz yetmezliğe olanlarını yansıtırlar. Büyük çoğun­lukla, her hasta hipoglisemi varlığını tanımasını sağla­yan, oldukça tipik, kişiye özgü semptomlarla karşılaşır. Ancak hasta, hipogliseminin olağan dışı semptomlar ha­linde ortaya çıkabileceğinin farkında olmalıdır, bu ne­denle, "bir diabetikteki herhangi bir semptomun, aksi kanıtlanıncaya kadar hipoglisemiyi yansıttığı düşü­nülmelidir. " Hastanın ailesi ve arkadaşları da hipogli­semiyi tanımaları için eğitilmeli ve herhangi bir anor­mal semptom açısından uyanık olmalıdırlar.

İnsüline bağımlı bir diabetikte hipoglisemi oluşumu te­daviye uyumda göz önüne alınmalıdır. Olağan dışı fi­ziksel egzersiz ya da yetersiz yemekler söz konusu de­ğilse, bu tip epizodlar daha önceki enjeksiyonda aşırı bir insülin dozunu yansıtır ve doz değiştirilmesine yol aç­malıdır.

Glükoz verilmesini takiben semptomların geçmesi, hi­poglisemi tanısını doğrulamanın en güvenilir ve en basit yoludur. Tüm insüline bağımlı diabetikler (veya sulfo-nilüre ile tedavi edilen insüline bağımlı olmayan diabe­tikler) en hafif şüpheli semptomda almak üzere her za­man yanlarında bir kesme şeker taşımalıdırlar. Hastalara hiç beklememeleri öğütlenmelidir, çünkü bir kesme şekere hızla cevap verebilecek basit bir hipoglisemi, hi­poglisemik komayı başlatma noktasına kadar kötüleşebilir.

Hipoglisemi tedavisi: şeker replasmam

Orta derecede hipoglisemi durumunda: bir ya da iki kesme şeker (hasta her zaman cebinde taşımalıdır) ve bir parça ekmek ya da bir bisküvi veya bir meyve.

Ağır hipoglisemi durumunda (özellikle oral glükoz replasmanının yalancı pasaj riski taşıdığı bilinç bozuk­lukları ile ilişkili olan) sıklıkla I.M bir ampul glukagon enjeksiyonu, t.V % 30 glükoz solüsyonu enjeksiyonun­dan daha kolaydır. İ.M enjeksiyon tekniği hastanın aile­sine ve mümkünse iş arkadaşlarına öğretilmelidir.

Hipoglisemi varlığında sık yapılan bir hata, insülin dozunu azaltmaktansa kalori alınımını arttırmaktır. Bu hata kaçınılmaz olarak kilo alınmasına yol açar.

Tersine, insülinle tedavi edilen bir kişideki kilo artışı, sıklıkla farkedilmeden geçen, fakat insülin dozlarını azaltmak yerine, hastanın bazen farkında olmadan kalo­ri miktarını arttırmasına yol açan, çok sayıda hipoglise­mi epizodlarını yansıtır.

Bir sulfonilüre ile tedavi edilen hastalarda hipoglise­mi epizodları, glükoz infüzyonu ile şeker replasmanın-dan sonra, glükoz verilmesinin sürdürülmesi ve gözetim için hastanın hastaneye yatırılmasını gerektirir. Bu tip epizodlar önlenmelidir: gittikçe artan dozlarla sulfonilü­re tedavisine başla; yaşlı hastalarda dozajı azalt; ilaç kombinasyonlarından haberdar olmaları için hastaları eğit ve besin emilimini bozan gastrointestinal bozukluk durumunda sulfonilüreyi kes.