Mikroalbuminuri

Mikroalbuminüri

Ortaya çıkmış diabetik nefropatinin, son evre böbrek yetmezliğine doğru karşı konulmaz ilerlemesi nedeniy­le, başlamakta olan diabetik glomerülopatinin erkenden saptanması ve tedavi edilmesi gerekir. Mikroalbuminüri, Albustix gibi ayıraç stikleri (çubukları) ile sap­tanma sınırının altında albuminin üriner atılımına te­kabül eder (yani 300 mgl 24 saat). Başlangıç diabetik nefropati 30 ile 300 mg/24 saat (yani 20 ila 200 mg/da-kika) arasında mikroalbuminüri artışı olarak tanımlanır.

Referans yöntemi radyoimmünoassay'dir, fakat diğer teknikler de mevcuttur: radyal immünodifüzyon, ELISA ve en önemlisi lazer immünonefelometre. İdrar toplama yöntemleri, sonuçların yorumlanması için özellikle önemlidir. Yoğun fizik aktivite ya da kötü kan glükoz kontrolü, mikroalbuminüriyi arttırır. İdrar yolları en­feksiyonu ve/veya hematüri de mikroalbuminüriyi art­tırdıklarından, ekarte edilmelidirler. Sonuçların bir id­rar örneğinden diğerine değişkenlik göstermesi, tekrar tekrar örneklerin toplanması gerektiği anlamına gelir (ortalama 3 kez).

İnsüline bağımlı diabetiklerde mikroalbuminüride bir yükselme, izleyen 15 yılda aşikar nefropati gelişmesi riskini 20 kat arttırır. İnsüline bağımlı diabetiklerde di­abetik retinopatinin ağırlığı ile mikroalbuminürinin ağırlığı arasında bir korelasyon vardır. İnsüline bağımlı olmayan diabetiklerde mikroalbuminüride bir yükselme, kardiovasküler mortalite riskinde artış ile ilişkilidir. HT, hem diabetiklerde hem de diabetik olmayanlarda patolojik mikroalbuminüri sıklığını arttırır. Mikroalbu­minürinin gittikçe artması üç faktöre dayanır: kan glü-kozu kontrolü, kan basıncı ve glomerüler filtrasyon hızı.

Mikroalbuminüri tayini, diabetin dejeneratif komplikasyonlarının araştırıldığı yıllık değerlendirmenin bir par­çası olmalıdır. 2 ya da 3 kez mikroalbuminüri yüksel­mesi, bazı terapötik önlemleri gerektirir: kan glükozu kontrolünün iyileştirilmesi, kan basıncının 140/90 mmHg'nin altına düşürülmesi ya da hatta protein alım minin 0.8 g/kg/gün'e indirilmesi.