Yetiskinlerde Goz Kaymasi

Yetişkinlerde göz kayması

Peki, yetişkinlerde gördüğümüz kaymalara "tedavisi mümkün olamayan bir grup" diyebilir miyiz?


Neden kaynaklandığına bağlı. Eğer çocukken olmuş bir şaşılıksa ve tedavi edilmemişse, ameliyat gene de dene­nebilir, ama başarı şansı her zaman çok yüksek olmuyor. Eğer sonradan olmuş bir şey ise, sebep önemli. Eğer bu bir damar tıkanıklığıysa, damar tıkanıklığını tedavi edersek geri dönüyor. Kas hastalığı ise tedavi edersek geri dönebili­yor. Burada önemli olan neden kaynaklandığı. Nedenler çok çeşitli olabiliyor, ama çocuklarda yapılacak şey, mut­laka 6 yaşından önce ve tercihen 3-4 yaş civarında göz muayenesi. Kayması varsa, hiç beklenmeden, hemen göz muayenesinin yapılması şart. Çünkü çok nadir de olsa, göz içinde bir tümör olduğunda da kayma oluyor ve bu tip göz tümörleri çok küçük yaşlarda, bebeklik dönemin­de ortaya çıkıyor; yani gözdeki kayma bize bir işaret fişeği oluyor. Bebeğin hayatını kurtarmış oluyoruz göz tümörü­nü tedavi ederek. Bu yüzden kayma varsa, hiç yaşa bakıl­madan, bir an önce göz doktoruna götürmek lazım. Kay­ma yoksa bu tercihen 3 yaş civarında, olmadı 4, olmadı 5, ama 6'yi asla geçirmemek gerekir.

Beynin ihmali gözü tembelleştiriyor

Gözümüz neden tembelleşir?

Hani ışıklar giriyor, ondan sonra retina da bir işlem gö­rüyor ve mesaj sonra beyne gidiyor demiştik ya, eğer bey­ne net bir mesaj gelmezse, beyne gelen net bir görüntü me­sajı değilse, o zaman beyin orayı ihmal ediyor.

İşleyen demir ışıldar...

Evet! Çalışmayınca da ihmal ediliyor. İhmal edilince göz yerinde duramıyor ve ya içeri ya dışarı doğru kayma­ya başlıyor.

Göz tembelliği eşittir göz kayması mı?

Göz tembelliği her zaman kayma yapmaz, ama kay­maların büyük bir çoğunluğunun sebebi, göz tembelliği­dir. Dediğim gibi, beyinde, o hücreler yeterli sayıya, yeter­li büyüklüğe ulaşmamış oluyor. Tembelliğin yeniden dü­zeltilebilmesi için beynin öbür tarafının erişkin hale gel­memiş olması lazım. Önce gözlük ihtiyacı varsa giderilecek, ondan sonra gerekirse, kapama yapılacak. Ve bunla­ra ek olarak veya bunların yerine ameliyat yapılacak ve gözler yerine getirilecek. Bunların hepsi birbirinin ayrıl­maz parçası.

Hepsi birbirine zincirleme bağlı. Peki, bütün bunların nedeni kırma kusuru mu?

Şart değil! Kırma kusuru problemi olmadan da kayma olabiliyor, yani şaşılık olabiliyor.

Peki, tedavi edilemeyen şaşılık ya da göz tembelliği problemi olabilir mi?

Bunlar genellikle yaş geçmişse olabilir.

O zaman anne-babaların çok dikkatli olmaları gereki­yor, değil mi?

Hep şunu söylüyoruz: Aşı gibi 6 yaşından önce mutla­ka en az bir kere çocuğunuzu göz muayenesine götürün. 3-6 yaş arası mutlaka göz muayenesi şart. Ama herkes, her zaman çocuğunu doktora götüremiyor tabii.

İlle de özel bir imkan gerekmiyor. Devlet hastaneleri­miz var...

Ama Kars'ın bir köyünde olduğunu düşünün. Kendisi doktora gidemiyorsa, 10 çocuğunu göz doktoruna nasıl götürebilsin?

Tabii o zaman, 10 çocuk çarpı o kadar maliyet...

Tabii! Bu nedenle tarama programları gerekiyor. Tara­ma programlarının bir kısmını şimdi okulda öğretmenler yapmaya başladı. Ama tarama programlarının daha ay­rıntılı ve daha geniş yapılması lazım. Taramada tam bir göz muayenesi yapmak gerekmez, önemli olan sadece görmedir. O programların daha yaygın olarak yapılması la­zım. Hastaysa, sorun varsa, göz doktoruna gitmesi şeklin­de yapmak lazım, yoksa 70 milyonu her sene tekrar mu­ayene etmek çok zor.

Peki, hiçbir kayması yok. Zaten görmediğini söyleye­bilecek yaşa gelmesi için bayağı bir zaman geçiyor. Bunu nasıl anlayacağız?

Tek gözünde tembellik varsa, aile anlayamaz. İki gö­zünde varsa, anneyle göz kontağı kaybolur, o zaman anne fark eder. Ama tek gözünde varsa, ailenin anlaması müm­kün değil.

En yakınında anne var çünkü...

Evet, doğru. Eğer bir gözdeki kırma kusuru diğerinden çok yüksekse, o zaman da kayma oluyor, yani az gören göz kayıyor. İşareti böyle veriyor anneye, yani doğa bir şe­kilde bunları korumaya çalışıyor. O zaman da kayma baş­lıyor. Diyor ki: "1 yaşına kadar normaldi. Şimdi kayıyor." O zaman bakıp buluyoruz. Bu yüzden, "Gözü kayan bir bebek kaç yaşında doktora götürülmelidir" sorusunun ya­nıtı, "Görüldüğü anda, fark edildiği anda "dır. Bu konuda aileleri hep uyarıyoruz.

"Bekleyelim de belki düzelir" dememek lazım...

Hayır, hayır! O, kişiye işaret ediyordur.
Türk filmlerindeki gibi aniden başlayıp, birdenbire geçiveren görme kaybı ya da kırma kusuru var mı? Hafıza­nın gidip gelmesi gibi bir şey söz konusu mu? İnsanın göz­leri aniden açılabilir mi?
Bunlar çok nadir durumlar. Tıp literatürüne de bunlar mutlaka bildirilir. Ama tıpta hiçbir zaman şu kesin olmaz, şu kesin olur demek mümkün değil. Tıp literatürü, o kesin olmazların olabildiği, o kesin olurların olmadığı şeylerle doludur zaten.