NGAL Nedir

NGAL Nedir

NGAL, proteinlerin lipokalin ailesinin bir üyesidir. Bu grubun üyeleri, küçük ve hidrofobik molekülleri bağlama özelliği olan ve hücre homeostazında rol oynayan ekstraselüler proteinlerdir. NGAL (Neutrophil gelatinase-associated lipocalin, human neutrophil lipocalin, lipocalin-2, siderocalin), 178 aminoasit rezidusunden oluşan 25 kd ağırlığında bir proteindir.
NGAL, aktive insan notrofillerinden izole edilmiştir ve dolaşımdaki ana kaynağını notrofiller oluşturmaktadır 8152). Aynı zamanda düşük miktarda böbrek, prostat, solunum ve sindirim yolu epitelinde, barsak epitelinde, adenomlarda, ürotelyal karsınomlarda, meme adenokarsinomunda, ayrıca postpartum uterus dokusu ve ek gıdaya geçiş döneminde meme dokusunda olduğu gibi involusyona uğrayan dokularda da eksprese edildiği gösterilmiştir
Fizyolojik şartlarda, diğer küçük moleküller olan lipokalinler gibi glomerullerden filtre olmakta, tamama yakını proksimal tubuldeki fırçamsı kenarda eksprese olan megalin reseptörleri aracılığıyla absorbe edilmekte ve endositoz ile hücre içine alınmaktadır. Sonuçta, sağlıklı bireylerde idrarda düşük miktarda bulunmaktadır.
Yapılan çalışmalarda, böbrek tubullerinde değişik tipte zararlı stimulasyonlara bağlı saatler içinde NGAL messanger RNA'nın upregule olduğu ve AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ belirteci olarak NGAL'in kullanılabileceği ileri sürülmektedir. Çalışmalar; NGAL'in hem glomeruler, hem de tubuler disfonksiyon durumunda iyi bir tanısal belirteç olduğunu göstermektedir.
NGAL'in böbrek gelişimine etkisi konusunda yapılan in vitro bir çalışmada; arındırılmış NGAL'in sıçan metanefrik mezensiminden elde edilen epitelyal progenitor hücrelere verilmesi ile belirgin bir epitelyal diferansiasyon gözlenmiş ve nefron şekil formasyonunda rol alan glomeruler, proksimal ve distal tubuler hücresel yüzey belirteçlerinin ekspresyonunun arttığı gösterilmiştir
NGAL'in erişkin böbrek hücreleri üzerinde belirgin bir diferensiasyon ve proliferasyon etkisi gösterilmiştir. NGAL'in toplayıcı kanal hücreleri üzerinde epitelyal büyüme ve tubul benzeri yapıların oluşumunu sağladığı, genetik inaktivasyon durumunda ise epitelyal gelişimin bloke olduğu ve organize olmayan ve kistik yapıların oluştuğu gözlemlenmiştir (158). Günümüzde renal hücreler üzerine büyüme etkisinin mekanizması tam olarak gösterilememekle birlikte, muhtemelen bu etkinin NGAL ile demir bağlayıcı sideroforlar arası etkileşim ve özgül yüzey reseptörleri aracılığıyla olduğu düşünülmektedir.
Fare deneylerinde, NGAL yoksunluğunun kontrol grubuna göre gram (-) bakteri enfeksiyon ve sepsis sıklığında artışa yol açtığı gösterilmiştir. Fizyolojik koşullarda bakteriyel enfeksiyonlarda notrofil aktivasyonuna bağlı NGAL düzeylerinde artış tespit edilmiş olup, antibakteriyel etkisi sayesinde doğal immunitede rol oynadığı düşünülmektedir. Bununla birlikte, enfektif sürecin eşlik etmediği bazı sistemik hastalıklarda doku hasan sonucu akut faz belirteci olarak arttığı gösterilmiştir. Örneğin; deri, distal ve proksimal hava yolları, intestinal doku epiteli inflamasyonu, adenom ve meme kanseri gibi durumlarda NGAL'in uyarıldığı gösterilmiştir.
Deneysel böbrek hasarında NGAL'in rolü üzerinde yapılan çalışmalardan sonra araştırıcılar, değişik renal patolojilerde NGAL'in bir belirteç olarak kullanılabilirliği konusu üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bu durum akut ve kronik renal hasara yol açan patolojiler olarak iki kısım halinde ele alındığında NGAL'in hem glomeruler, hem de tubuler disfonksiyon durumunda iyi bir tanısal belirteç olduğunu göstermektedir.