Diabetik Retinopati Nedir Diyabetik Retinopati

Diabetik Retinopati (DR), Diyabetik Retinopati Nedir

1922 yılında Insülin'in diabet tedavisinde kullanılması ile bu hastaların yaşam süreçle­ri arttırılmıştır. Sonucu olarak bu sistemik damar hastalığı komplikasyonları görülme sıklığı artmıştır. Dünyada diabetliler %1,5 ile 2,5 oranındadır (Türkiye'de tahmini 2 milyon kişi). Bu nüfusun ortalama %25'inde herhangi bir seviyede diabetik retinopati görülür. ABD'de 5,8 milyon diabetli bulunduğu ve bunların %16'sında (1 milyon) BASİT ve 320.000'inde prolifreatif tip diabetik retinopati mevcuttur. 30 yaş altında başlayan diabetlerde 4. yılda %59, 10. yılda %75 ve 27. yılda %97 diabetik retinopati görülür. Genel bakışta sağlam istatistiki verilere sahip yayınlarda herhangi seviyede bir retinopati 5 yıldan az diabetlilerde %5, 10 yıldan az diabetlilerde %30, 15 yıldan az diabetlilerde %45 ve 15 yıldan fazla olan­larda %62'dir. Günümüzde gelişmiş batılı ülkelerdeki 40-65 yaş grubunda diabetik retinopati en önde gelen körlük nedenlerinden biridir. Yurdumuzda ise yaşam sürecinin artması ile bu oranın gittikçe artacağı düşünülmektedir.

Güncel anlayış diabetik retinopatinin hiperglisemi ya da insülin yetersizliği sonucu ortaya çıkan, retina kapillerleri, venülleri ve arteriyollerinin tutulduğu özel bir anjiopati ve buna eşlik eden nöropati olarak tanımlanır. İlk değişim retina kapillerlerindeki perisit dejene­rasyondur. Perisit hücrelerinin kaybı sonucu mikroanevrizmatar gelişir. Zayıf duvarlı olmala­rı nedeni ile kanamaya ve sonucu fibrovasküler gelişime bağlı olarak körlükle biter.

Diabetik retinopati a. Basit, b. Proliferatif devrelerde görülür.

a. BASİT (NONPROLİFEATİF) DİABETİK RETİNOPATİ: Hafıf-orta dönemde göz dibine bakıldığında mikroanevrizmalar, retina içi kanama, sert eksüda ve maküla ödemi ile görülür. Ağır dönemde yumuşak eksüda ve retina içi mikrovasküler anormallik (RİMA) saptanır. Bu dönemde tedavi laser ışını ile fotokoagülasyondur.

b. PROLİFERATİF DİABETİK RETİNOPATİ: Optik disk ile birlikte diğer retina a-lanlarında yeni damar oluşumları, retina önü ve vitreus içine kanama, traksiyonel retina dekolmanı iris ve ön kamera açısında yeni damar oluşumları ile seyreder. Bu dönemdeki tedavi ise panretinal totokoagülasyon ve vitrektomi ile göz içi membraniarının temizlenmesi ve endolazer ile fotokoagülasyondur. Tedavi edilmediği durumda sonuç kör­lüktür