Uyusturucu Nedenleri Neden Uyusturucu

Uyuşturucu Bağımlılığı Nedenleri, Neden Uyuşturucu

Uyuşturucu bağımlılığının çeşitli nedenleri vardır. Bu nedenler kişiden kişiye, toplumdan topluma değişiklikler gösterebilir. Kişinin bu maddeye başlama nedeni çok masum bir istek arzu ve merak tatmin olduğu halde, bunları etkileyen diğer faktörler bağımlılık ortaya çıkarır.
Belli başlı bağımlılık nedenleri dört sınıfta toplanabilir.


Farmakolojik nedenler
Biyoloji Nedenler
Psikolojik Nedenler
Sosyal Nedenler

Farmakolojik Nedenler


İlaç ve uyuşturucu maddenin elde edilişi ile etkileri bakımından kullanan kişide bağımlılık yaratması söz konusudur. Bunlar;
İlaç veya maddenin kolay temin edilmesi ve ucuz olması,
Maddenin çabuk etkileme özelliği ve Mutluluk süresinin uzun olmasıdır.
Eğer uyuşturucu madde kolaylıkla kullanılabiliyor veya satın alınabiliyorsa, bağımlılık daha kolay hale gelir. Aksi halde ya uyuşturucu kullanmaktan vazgeçilir veya karşılaşılabilecek çeşitli risklere razı olunur.


Uyuşturucu kullanmaya başlayan kimse sıkıntılardan, bunalımlardan bir an önce kurtulmak ister. Onun için zaman çok önemlidir. Çünkü, kişi sıkıntılarının dayanılmaz olduğunu düşünmektedir. Onlardan uzaklaşmalıdır.

Sakinleştirici ilaçlar arasında en hızlı etkisi olanlar tercih edilir. Başlangıçta ağızdan tablet olarak alınan uyuşturucu madde, bir süre sonra daha çabuk etkisini hissetmek için damar içine zerk edilerek alınır. Bağımlı olanların çoğunluğu çabuk etkilemeye önem verirler.

Uyuşturucu maddelerin vücuda alınmaları sırasında ilk etkileri ile daha sonra alındıklarındaki etkileri farklıdır. Bu kural tüm ilaçlar için geçerlidir. Hayatında hiç antibiyotik kullanmamış bir kimseye ilk kez verilen doz daha etkili olmaktadır. Uyuşturuculardaki bu ilk etkili dönem, kişi için en zevkli, en mutlu dönemdir. Bu belirtileri nedeniyle söz konusu döneme "balayı süresi" denir. Balayı süresi uzadıkça mutluluk artar. Her maddenin balayı süresi farklıdır. Bazı maddeler 3-4 kez kullandıktan sonra balayı süresi biter.

Biyolojik Nedenler
Değişik düşünür, uzman ve araştırmalara göre, biyolojik nedenler arasında en önemlileri şunlardır:
Genetik faktörler
Kişilik yapısı


Hormonal denge ve iç salgı bezleri Bilindiği gibi, çeşitli sağlık sorunları için genetik faktörler önemli bir etkendir. Aynı şekilde uyuşturucu bağımlılığı için de genetik, kalıtım veraset veya soyaçekim olarak belirttiğimiz faktörler önem taşır. Kalıtımın uyuşturucu madde kullanımının ve bağımlısı olma konusunda ne ölçüde etkili olduğuna dair elimizde kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

Ancak, uyuşturucu bağımlısı bir ailenin çocuklarının bağımlı olma oranları, diğerlerine göre daha yüksektir.

Alkolikler üzerinde yapılan araştırmalarda, kalıtımdan kaynaklanan sinir sistemi bozukluğu ve buna bağlı kişilik yapısının alkol bağımlısı olma da etkili olduğu görülmüştür. Kalıtım ve genetik faktörlerle ilgili araştırmalar tüm dünyada artmış, yem yeni bilgiler elde edilmektedir. Kısa bir süre sonra bu konudaki araştırma sonuçları bize, kesin yargılar elde etme imkanı verecektir.
İnsanların kişilik yapısı ve özellikleri ile ilgili çalışmalarda, beden yapısı ile bağlantılı olarak ayrı ayrı nitelikler belirtilmiştir.


Sheldon, embriyo'ya göre, insanların beden yapılarını "Endomorf', "Mezomorf' ve "Ektomorf' olarak üç tipe ayırmıştır. Endomorf lar alkole düşkün, mezomorflar alkol etkisiyle alıngan, kuşkulu saldırgan, ektomorflar ise alkole dayanıklı kişilerdir.

Kretschmer, insanları bedenlerine göre, "piknik", "astenik" "atletik" ve "displastik" tipler olarak ayırmıştır. Bunlar arasında uyuşturucu maddelere bağımlı olanlar daha çok "piknik" tipli insanlardır.

Vücudumuzda hormonal dengeyi sağlayan birçok iç salgı bezi vardır. Yapılan çeşitli araştırmalar iç salgı bezlerinden biri veya birkaçı fonksiyonlarını yerine getiremezse bağımlılığın oluşumuna neden olduğu görülmüştür. Bu tür ilişkilerin derecesi ve öneminin değerlendirilebilmesi için daha çok yapılacak araştırmalara ihtiyaç vardır.

Psikolojik Nedenler


Uyuşturucu madde bağımlılığı nedenleri arasında ençok sözü edilen psikolojik faktörlerdir. Bunlar; can sıkıntısı, stresten kurtulma, ayakta kalabilme, otoriteye isyan, merak, gücü artırmak, kendinden geçme hissi v.b. nedenler olarak söylenebilir. Bu tür nedenler, günlük yaşamımızın çeşitli dönemlerinde, çeşitli nedenlerle karşılaşabileceğimiz durumlardır. Çözümlerini kendi kendimize bulmaya çalışırız. Bazan da başkalarından yardım talep ederiz. Çözümlenemeyen sorular, bazı kişiler için daha çok öne çıkar. Yaşamın diğer özelliklerine dikkat edilmez. Böyle bir durumda çeşitli yollara başvuran kişiler arasında uyuşturucuya yönelenler de olmaktadır.

Psikolojik nedenlerden bazıları şunlardır:
Zayıf ve bastırılamayan ruhsal güçler,
Duygusal gelişmemişlik,
"Benlik"le ilgili bazı sorunlar,


İnsan sağlığının, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bu iyilik hali olduğunu unutmamak gerekir. Dünya Sağlık Örgütü anayasasında da 'Sağlık' kavramı bu şekilde tanımlanmaktadır. İnsanın yaşamı ve vücut fonksiyonları bir denge, (armoni/ahenk) unsuruna dayanır. Ruhsal güçler öne çıkarak bedenin fiziksel işleyişini ve sosyal yaşamını kontrol etmeye başlarsa denge bozulur. Buna sağlıklı kişiler imkan vermez, vermemektedir. Ancak, zaman zaman herkesin ruhsal gücün hakimiyetine girdiği olmuştur. Önemli olan günlük yaşamı sürdürürken, alınması gereken çeşitli maddeler arasında zararlı maddelerin, uyuşturucuların bulundurulmasıdır. Bu tür maddeler, diğer yiyecek ve içecekler gibi alınması gereken unsurlar arasında girdiğinde ruhsal güç hakim olmuş ve bağımlılık başlamış demektir.

Duygusal gelişmemişlik, kişinin haz ve elem karşısında takındığı tutum ve davranışlarda kendini gösterir. Çeşitli kültürlerde, mutluluk ve haz yaratan olaylar ile elem ve acı veren olaylar karşısındaki kişi, grup ve toplulukların nasıl davranacağını belirleyen törenler, seramoniler tesbit edilmiştir. Buradan hareketle bazı kişilerdeki haz elem davranışlarının farklılık gösterdiği gözlenebilir. Hassas yapılı ve ruhsal dünyası değişiklik gösterenler, korku kaygı ve sıkıntı gibi, elem veren duygulardan kaçmak ister. Daha çok neş'e sevgi umut gibi haz veren duygulara yönelir. Bu duygulara ancak uyuşturucu kullanıldığı zaman kavuşabileceği inancı yerleşmiştir.
Ruhsal yapıyla ilgili olarak benlik (ego) bazı kişilerde, değişik nedenlerle normal çalışma düzeninde olmayabilir. Bu durum davranışlarla kendini gösterir. Yine iç ve dış dünya ile denge bozulmuş olur. Tek sığmak ve dost uyuşturucu görülür ve vazgeçilemez arkadaşlık devam eder.
Psikolojik faktörler, hem uyuşturucuya başlamada hem de bağımlılığın sürdürülmesinde etkili faktörlerdir. Çünkü belirtilen nedenler öyle bir hale gelirler ki, bağımlı için ortaya çıkan bu düzen normal görünür. "Bu benim yaşam tarzım, kimseye zararım yok, niçin rahatsız oluyorlar? anlamıyorum" gibi düşüncelere saplanır. Bu saplantıdan kurtulmak oldukça zordur.
Psikolojik faktörler bağımlılıktan kurtulmada da önemlidir. Kişinin istekli olması, tedaviyi kabullenmesi ve iyileşme kararını vermesi, bağımlılıktan kurtulmanın önkoşuludur. Aksi halde alınacak koruyucu önlemler ve başvurulacak tedavi çalışmaları boşa gitmiş olur

Sosyal Nedenler


Toplumsal hayattaki değer yargılarının kişilerin yaşamında etkili olması bir gerçektir. Hangi toplumda yaşıyorsak, o toplumun kurallarına, değerlerine, inançlarına saygılı olmak durumundayız. Uyuşturucu bağımlılığı bakımından toplum ve onu temsil eden kuruluşların konuya karşı bakışları da etkili olmaktadır.
Sosyal nedenler arasında şunlar vardır;
Toplumun uyuşturucu hakkındaki değer yargıları ve bakış açısı.
Ekonomik yönden uyuşturucu üreten ve pazarlayan tutum ve davranışlar.
Sağlık yönünden alınan önlemlerin yetersizliği


Bir toplumun değerlerini, ahlak kuralları, dini kurallar ve yaşam felsefesi belirler. Bu felsefe içinde uyuşturucu maddelere karşı tutum ve davranış toplum olarak nedir? Kişinin bu davranışlara karşı uyumu veya uyumsuzluğa hangi faktörlere göre yönlenmektedir? Uyuşturucu bağımlısına karşı ailenin, çevrenin bakış açısı, yaklaşımı, sorunu arttırıcı mı yoksa azaltıcı, önleyici nitelikte inidir? Rehberlik yapacak çeşitli örgütler var mıdır? Bağımlının uyuşturucuya başlamasında ve sürdürmesinde sosyal baskının rolü nedir? v.b. soruların yanıtları bağımlı olmayı veya olmamayı kolaylaştıran unsurlar içerir.

Uyuşturucu ticareti, bağımlılığı etkileyen önemli etkenlerden biridir. Bu tür maddeleri üreten ve pazarlayan pekçok sektör vardır. Yüksek kazanç elde etme gibi cazip yönleri de bulunan bu sektör, çoğu kez "mafya" olarak nitelendirilmekte, toplum içinde ayrı bir güç ve hüviyete kavuşturulmaktadır. Ayrıca uyuşturucu ticareti yapanların da bağımlı olabileceklerini her bağımlının uyuşturucuyu elde edebilmek için alım satım işine girdiğini hatırlamak gerekir.
Uyuşturucu madde üreten ve pazarlayan güç, toplumun, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi yapısını etkileyerek birçok sorunun ortaya çıkmasına da neden olabilmektedir. İllegal güçlerle uğraşmak ve mücadele etmek, legal güçlerin kuralları içinde zaman alıcı, yan etkiler yaratan bir seri olayın da ortaya çıkmasına yardımcı olmaktadır.


Uyuşturucu maddelerin kolay, cazip ve tatmin edici özellikleriyle piyasaya çıkarılması tatmin edilmemiş kişilere bir mutluluk aracı olarak sunulması da bağımlılık yaratan ve bağımlılığı pekiştiren unsurlardır.

Sağlık sektörü bakımından konuya bakıldığında, yetersizlikler, eksikliklerle karşılaştığımızı söyleyebiliriz. Çünkü, uyuşturucu ile ilgili olarak, ailelerin ve halkın yeterli bilgiye, olumlu tutum ve davranışa sahip olmadığı görülmektedir. Daha erken zamanda ve kişi bağımlı hale gelmeden, kişilere, gençlere ve ailelere rehberlik edecek kuruluşlardan yoksunuz. Bağımlıların tedavisi ve rehabilitasyonu konusundaki çalışmalar yetersizdir.

Diğer Nedenler


Yukarıda dört ana grup halinde belirtilen bağımlılık nedenlerine, toplumdan topluma, zamana ve koşullara göre değişen ve farklılık gösteren başka ve diğer nedenler de gösterilebilir. Bunun için geniş çaplı bilimsel, araştırmalara, çalışmalara ihtiyaç vardır.

Burada konunun yasal yönü üzerinde durulmamaktadır. Bu ayrı bir inceleme konusu olmalıdır. Ulusal ve uluslararası hukuk düzenlemeleri uyuşturucu konusuna nasıl bakmaktadır? Ne gibi " cezalar veya önlemler önerilmektedir? İncelenmelidir.

Belirtilen nedenlere ek olarak, kültürel nedenler ve aile ilişkileri gibi faktörleri de belirten görüşler vardır. Ancak, yukarıda belirttiğimiz gruplama içinde bu faktörleri de belirtmek mümkündür.