Obezite ve Insülin Direnci

Obezitenin Klinik Bulgu ve Komplikasyonları

Çocukluk çağı obezitesi; insülin direnci, bozulmuş glukoz toleransı (BGT) ve Tip-2 diyabet gibi birçok metabolik komplikasyon açısından risk oluşturmaktadır. Obez çocuk ve adölesanlarda Tip-2 DM ve MS sıklığı artış göstermektedir.

Bu bozuklukların temelinde insülin direnci yer alır. İnsülin direnci obezite ile ilişkili en sık görülen metabolik değişikliktir (34). Özellikle insülinin kas ve yağ dokusu tarafından glukoz kullanımını uyarma ve hepatik glukoz yapımını, salınımını baskılama etkisi vardır
İnsülin direncinin patogenezinde insülin sinyal yolağında gelişen birçok bozukluğun olduğu ileri sürülmüştür. İnsülin direncini çevresel ve genetik komponentler etkilemektedir. Genetik komponent poligeniktir ve birçok gen bu süreçten sorumludur (35). Obezite, cinsiyet, perinatal faktörler, puberte, sedanter yaşam ve diyet gibi daha birçok faktör insülin duyarlılığını etkileyebilir. İnsülin direnci obezite ile kardiyovasküler komplikasyonlar ve diğer metabolik değişiklikler arasındaki bağlantıyı sağlayan en önemli etmendir
Obeziteye bağlı gelişen insülin direnci; hipertansiyon, dislipidemi, KC yağlanması ve böbrek yetmezliği gibi faktörlerle kuvvetle ilişkilidir (36). Ayrıca insülin direncinin sistemik inflamasyon, endotelyal fonksiyon bozukluğu, erken ateroskleroz ve bozulmuş fibrinoliz ile ilişkisi gösterilmiştir. İnsülin direnci olan çocukların büyük kısmında endotel fonksiyon bozukluğunun kandaki göstergelerinin yüksek değerlerde olması ve ayrıca aynı hastalarda antiaterojenik özellikleri olan adiponektin seviyelerinin düşük seviyelerde bulunması ile insülin direncinin vasküler düz kas hücrelerinde gelişen erken bozukluklardaki rolü gösterilmiştir. İnsülin direnci geliştiren çocukların erken dönemde tespit edilmesi, insülin direncinin ve buna yol açan altta yatan faktörlerin tedavisi esasdır. Ancak obezite ile insülin direnci arasındaki ilişki bilinmesine rağmen insülin direncinin neden mi, sonuç mu, olduğu halen tartışmalıdır.