Sado Mazohizm ve Cinsellik

Sado – Mazohizm ve Cinsellik

Kendisi acı çekerek veya bir başkası ya da başkaları­na acı çektirerek cinsel doyum bulma şeklindeki davranış­lara verilen isimdir. Sadizm'de kişi başkalarına acı vere­rek, mazohizm'de ise kişinin kendisi acı çekerek tatmin olur. Aslında bunlar bir madalyonun iki yüzü gibidir, bir­birlerini tamamlarlar.

Görünürde iki insanın birbirlerine zevk vermesiyle, acı çektirmesi çelişkili gibi gelirse de aslında aralarında di­yalektik bir bağ vardır. Nitekim bu konuda yapılan bilim­sel araştırmalar sevişme sırasında birçok insanın tırmalan­ma veya ısırılmaya olumlu tepki gösterdiği bulunmuştur. Saldırganlık ve savurganlık, diyalektikdeki zıtların birliği ilkesinden yola çıkarak her insanın içindeki farklı düzey­lerde vardır. Tabii ki kimi zaman biri kimi zaman da diğe­ri egemendir ve bu egemenliği belirleyen çok çeşitli etken­ler olabilir.

Sado-mazohizm temelde: egemen olma-teslim alma, özgür olma-tutsak alma, mutlak iktidar ve çaresizlik iki­lemlerini içerir. Bu bakımdan sadistin esas arzusu acı çek­tirmekten ziyade üstünlük kurmaktır. Mozohist ise suçlu­luk duygularıyla cezalandırılmak ister denebilir.

İlkçağda Anadoluda ana tanrıça Kibeleya tapınma ayinleri sırasında rahip olmak isteyen erkekler tören sıra­sında penislerini keserlerdi. Günümüzde futbol maçlarında "ölmeye, ölmeye geldik-vur gözüne görmesin karakolu, vur ağzına ifade vermesin" şeklindeki tezahüratlar insanla­rın içindeki bu saldırgan-sadistik yanı açığa vurur. Benzer şekilde kimileri aşık olunca "kölen olayım- senin için ölü­yorum" der. Hatta kimi zaman ufak bir çocuğu severken 'ay ne şeker şey insanın ısırıp yiyesi geliyor" denir. Ayrı­ca esrar, eroin kullanan kimi kişilerin de kafayı buldukları zaman jilet ile kendilerini ince ince çizerek kestikleri bili­nir. Sevişirken ufak tefek ısırma veya ısırılmalardan haz duyma şeklindeki davranışları, normal sınırlarda bir sedo-mazohizm eğilimi olarak ele alıyoruz. Diğer yandan, illa da bir kışı ve acı vererek veya çekerek cinsel doyuma ula­şabilmeyi, bir cinsel davranış sorunu olarak ele alıyoruz.

Bazı araştırıcılar sadizm ile erkeklik ve mazohizm ile de kadınlık arasında bir bağlantı olduğunu savunmuş­lardır. Bunlar, her ne kadar kadınların doğuştan ve yapılan icabı mazohist olduklarını savunsalar da ben bu düşünce­nin doğru olduğuna inanmıyorum. Günümüzde bir çok ka­dında mazohistik eğilimler daha fazla görülüyor ise, bu durum feodal-ataerkil eğitim sistemine ve erkek egemen aile düzenine bağlıdır. Dolayısıyla günümüzde bazı kadın­ların acı çekmeyi, zorluklara katlanmayı bir erdem haline getirmesi, bunu çocuklarına ve kocasına karşı kullanması yanlış eğitimin bir sonucudur.

Genel olarak sado-mazohizm de çocukluk çağındaki suçluluk ve aşağılık duygulan en önemli etkendir. Şöyle ki sadistçe davranışlar aşağılık duygusunu ve mazohistçe davranışlar da suçluluk duygusunu giderici etki yapar. Ço­cukluk çağındaki uygulanan dövme gibi bedensel cezalandırmalardaki hatalı uygulamalar en önemli etkendir. Sık sık dövülen bir çocukta, haliyle dövülme korkusu yerleşir. Böyle bir durumda Fenichel'in dediği gibi "bir kimse ken­disine yapılmasından korktuğu şeyleri başkalarına yapabi­lirse, anık korkacağı birşey kalmaz". Bir çocuğu aşağıla­mak, sık sık dövmek ve özellikle kalçalarına vurarak cezalandırmak bu bakımdan çok önemlidir. Yine bu konu­da da Fenichel "dövülme kalçalarının derisinin ve deri al­tındaki erojen bölgelerin şiddetli bir uyanmana yol açtı­ğından, çocuklan cinsel yönden uyarabilir."
Kırk yılda bir ve gerektiği bir an çocuğun poposuna atacağınız bir şaplak pek önemli değildir. Ancak dizinize yatırıp hatta kilolunu çıkartıp poposunu tokatlamak çok yanlıştır.

Toplumumuzda çocuklara genel olarak duygu bastır­ma eğitimi verirler. Özellikle olumsuz duygulan ifade ede­ceği zaman çocuklar engellenirler. Haliyle engellenen bu olumsuz duygular çocukta suçluluk duygularına neden olabilir ki bu durumun da yetişkin yaşamında çeşitli dışavurumları olabilir. Zaten de çocuklar olumsuz duygularını sözel olarak rahatça ifade edebildikleri zaman saldırganca davranışlara gerek duymazlar