Sut Disleri Ne Zaman Cikar

Süt Dişleri, Süt Dişleri Ne Zaman Çıkar, Kaç Tanedir

Süt dişlerine dolgu yapılır mı?

Halk arasında süt dişleriyle ilgili de birçok yanlış inanış mevcuttur. Örneğin, süt dişine dolgu yapılmasına kesinlik­le karşı çıkılır. "Zaten mantıken de süt dişleri değişeceğin­den gerek yoktur; ayrıca o kadar erken de çekilmemelidir."

Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da diş hekimleri komşularla aynı fikirde değildir. Vücudumuzdaki her şey­de olduğu gibi süt dişlerinin de ağızda var oluşlarının bir nedeni ve süresi vardır. Süt dişleri beslenme (doyma demi­yorum), çenelerin, yüzün büyüme ve gelişmesine rehberlik etme, konuşma gibi ileride bütün görünümümüzü etkileye­cek önemli görevlere sahiptirler. Süt dişleri 5-6 yaşların­dan itibaren dökülmeye ve yerine daimi dişler gelmeye başlar. 10-12 yaşlarına kadar ağızda olmaları ve belli bir sırayla da dökülmeleri gerekir.

Kötü ağız hijyeni, kaza, çürük vs. nedenler ile erken zamanda kaybedilmiş ise mevcut dişler kayabilir. Gelen daimi dişler çıkmaları gereken yerden değil, başka yerler­den sürmeye başlarlar. Tedavi edilmediğinde ciddi psiko­lojik sorunlara ve ağız-diş anomalilerine neden olabilir.

Çocuğunuz 6 aylıkken ilk süt dişi sürmeye başlar. 1-2 ay önce ya da sonra bir sürme gerçekleşmişse, ilk daimi dişleri de 1-2 yıl önce ya da sonra sürebilir. Örneğin, ilk diş 7 aylıkken sürmüşse normalde 6-7 yaşında dökülmesi gereken dişler 7-8 yaş arası düşebilir ve yaşıtlarına göre daimi dişleri de 1 yıl geç gelebilir ya da ilk dişleri 5 aylık­ken çıkarmışsa okuldaki ilk dişsiz olması şaşılacak bir şey değildir. Aileler bu durumda panik yapmamalıdır.

İlk dişler göründüğü andan itibaren çocuğunuzun ağız bakımı başlar. Hatta görünmeden damak bakımının da başlaması gerektiğini söyleyebiliriz ama komşularla bu kadar da radikal savaşa girmenin gereği yoktur. Süt dişleri çıkarken bebekte huzursuzluk, ateş vs. yapabilir. Genelde ağrı kesici, ateş düşürücü bir şurup verilerek bu durumu atlatması beklenir. Damaklara dişinol sürülebilir. Bu du­rum uzun sürerse ve şurup bebeği rahatlatmıyorsa bir dok­tora gösterilmelidir. Bu dönemde bebekler enfeksiyona açık olurlar. Doktor tarafından başka bir hastalığı olup ol­madığı araştırılmalıdır.

İlk dişler göründüğünde bebek daha da sevimli olur. Fakat ebeveynleri, onları seyredip sevmekten başka görev­ler de bekler.

Birincisi biberonlarına koyacağınız süte, mamaya şe­ker eklemeyin. Komşuların dediğine itibar etmeyin. Şeker boş kaloridir. Sütüne, mamasına attığınız toz şeker, bal, reçel ilerde çürük, kilo vs. olarak dönecektir. Çocuğunuzun beslenmesinde toz şekere hiçbir şekilde ihtiyaç yoktur. Be­beği besledikten sonra (emzirmede dahil) gazlı bez, tül­bent vs. gibi pamuklu temiz bir bez yardımıyla bebeğini­zin dişlerini silmelisiniz. Dişlerin yüzeyinde incecik, gözle görülmeyen, sildiğinizde beyaz bez üzerinde sarımsı bir tabaka olarak görünen plak oluşmuştur. Büyüklerde oldu­ğu gibi bebeklerde de çürüğe neden olacak plak mutlaka diş yüzeyinden uzaklaştırılmalıdır. Bu silme işlemi, çocuk yaklaşık 2 yaşına gelene kadar sürmelidir. 2 yaşından son­ra yumuşak bir çocuk fırçasıyla ve çok az macun ile (eğer yutuyorsa, macunsuz) fırçalama sizin tarafınızdan yapıl­malıdır. Daha sonra fırça çocuğun eline verilerek kendi kendine fırçaladığını sanmasına izin verilmelidir. Fırça ile oynayabilen çocuk, artık 6 ayda bir diş hekimine götürül­melidir. Fırçalamaya rağmen oluşmuş küçük çürükler var­sa dolguları yapılmalıdır. Siz de çocuklarınızı muayene et­meli, tatlıda ağrıyan dişi, görünen çürükleri varsa dolgu yaptırmalısınız. Eğer 1-2 dişte erken zamanda, örneğin 3 yaşında çürük başlamışsa diğer dişlere sealant yapılmasını sağlayınız. Çünkü bu yaşlarda oluşan çürük, diğer dişlerin de risk altında olduğunu gösterir.

Sealant sağlıklı dişlerde dişin en zayıf, çürüğe en di­rençsiz ve yiyeceklerin en çok biriktiği çiğneyici yüzeylere yapılan özel koruyucu dolgudur. Çürükle savaştaki en önemli silahlardan biridir. 4-5 yaşındaki çocuğunuzu bir doktora götürüp sealanl yapılmasını, (atlıda ağrıyan dişine dolgu yapılmasını islediğinizde ya da sealant dediğinizde, eğer doktorunuz da komşunuzun baktığı gibi bakıyor; "Süt dişine dolgu olmaz"; "Sealant da zaten gavur icadı"; "Bizim çocukluğumuzda sealant mı vardı," gibi laflar ediyorsa he­men iyi günler dileyip ağız ve diş sağlığınız konusunda lütfen başka doktor bulunuz. Muhtemelen bir hekimle de­ğil bir korsanla karşı karşıyasınızdır. 'Bölgenizdeki tüm doktorlar bunu söylüyorsa en yakın üniversite hastanesine başvurunuz. Eğer sorumlu bir anne-baba olarak çocuğu­nuza tüm bu güzel alışkanlıkları -diş fırçalama, düzenli diş hekimi kontrolü, minik de olsa çürüklere erken müda­hale, iyi diş hekimini seçme, ağız diş sağlığını komşulara bırakmama gibi- edindirirseniz bunun yararlarını hayatı boyunca görecektir. Proteze ihtiyacı olmadan yaşayacak ve hayatının sonuna kadar dişleriyle beraber olabilecektir.

Bazılarınız bu yazıyı okuyunca -yani sorumluluk sahi­bi ama geç kalmış masum aileler- diyecek ki; eğer bunları bilseydik, biz de uygulardık. Ama, çocuk 6 yaşına geldi ve bir sürü çürüğü var. Zaten 3 dişini de çektirdik. Şimdi ne yapmalıyız? Arlık çok mu geç?

Hayır. Hâlâ yapılacak çok şey var.
Kurtarılacak durumdaki dişlere dolgu yaptırılmalıdır.
Apse yapmış, şişmiş; üstünde, dişetinde sivilce gibi kırmızılık, minik şişlik olan dişlere uygunsa kanal te­davisi yapılmalı, değilse çekilmelidir.
Çekilen yere yer tutucu adı verilen dişlerin boşluğu­nu koruyacak aparatlar yaptırılmalıdır.
Eksik diş sayısı çoksa ağza takılıp çıkarılan çocuk damakları yaptırılabilir.
En önemlisi de yeni süren daimi dişlere hemen se­alant yaptırılmalıdır.
Ağız bakımı hemen kontrol altına alınmalı ve anne-baba tarafından yeterli temizlik, fırçalama yapılması sağlanmalıdır.

Eğer çocuğunuzun süt dişinde kocaman bir çürük var­sa, birkaç kez uyutmayan ağrılar yaptı hatta yüzü şişti ve tekrar indiyse; damağında, dişetinde ufak sivilceler, hafif kırmızı şişlikler varsa ya da dişin kenarından apse, cerahat aktığını görebiliyorsanız, bu dişi çektirin. Yaşı çok küçük­se, yerine hemen bir yer tutucu yaptırın. Doktorunuz bu durumdaki bir dişi görerek, antibiyotik verip, bu şekilde idare edin, çok erken diş çekilmez dedi ve çocuğu dayanıl­maz ağrılarla ve vücudunun tüm organlarını (kalp, böb­rekler, eklemler vs.) etkileyecek enfeksiyon riskiyle baş ba­şa bıraktıysa, dikkat! Bir korsanla karşı karşıya olabilirsi­niz. Lütfen gerçek bir hekime gidin.

Bebeğinizin ağız-diş sağlığı hakkında dikkat etmeniz gereken ve anne-baba olarak size düşen görevleri madde­ler halinde özetlersek:

1. Bebeğinize karşı sorumluluklarınız hamilelikle baş­lar. Kendinize, beslenmenize gerekli özeni göstermelisiniz. Yeterli miktarda kalsiyum, protein, vitamin, flor alımına dikkat etmeli ve ilaç kullanımında çok dikkatli davranıl-malısınız. Örneğin tetrasiklin türevi antibiyotikler bebeğin daimi dişlerinde sarı renklenmelere neden olabilir.

2. Bebeğinizin ilk dişleri görünmeye başladığında sizin de görevleriniz artar. Her beslenmeden sonra, yapamıyor­sanız mutlaka gece yatmadan ve sabah ilk yemeğinden sonra, dişler bir tülbent ya da pamuklu bezle silinmelidir. Bu bakım bebeğinizin arka dişleri çıkana kadar diş fırçala­ması yerine geçecektir.

3. Bebeğin beslenmesinde toz şekerin yeri yoktur. Lüt­fen her gıdasına şeker doldurmayım Biberondan herhangi bir şey -su hariç- içerek uyumasına izin vermeyin. Yani biberonu emzik yerine kullanmayın. Beslenirken uyudu­ğunda süt vs. gibi gıda artıkları dişlerine yapışır ve biberon çürüğü dediğimiz çürüklerin oluşmasına neden olur.

4. 2.5-3 yaşından itibaren yumuşak diş fırçası ile fırça­lamaya geçebilirsiniz. Bebeği kucağınıza oturtup, etkili bir fırçalama yaptıktan sonra fırçayı eline verip fırçalama yaptığını sanmasına izin verin. Çocuk 6-7 yaşına gelince­ye kadar siz fırçalamalısınız. 6-7 yaşından sonra ise sizin kontrolünüzde kendisi fırçalamalıdır.

5. Çocuğu en geç 3 yaşından itibaren diş hekimine gö­türmeye başlayın. Ağızda sorunlar yokken başlanan diş hekimi ziyaretleri diş hekimi korkusunu ortadan kaldırır. İlerde tedavi gerektiğinde daha kolay kontak kurulur.

6. Çocuğunuzun dişlerinde hiç sorun olmasa da 3-4 yaşından itibaren 6 ayda bir flor uygulamak ve arka dişle­rine sealant yaptırmak doğru bir davranıştır. İlk daimi dişi çıktığında da sealant uygulatarak, altı ayda bir de kontrol ettirmelisiniz. Tüm bunlar yapılırsa kolay kolay çürük oluşmaz. Yine de minik ara yüz çürükleri oluşursa hemen müdahale ederek dolgu yaptırılmalıdır.

7. Diş hekimi kontrolleri sırasında tespit edilen çürük­ler mutlaka dolgu yapılmalıdır. Çürük çok derinleşmiş ve gece ağrıları, şişlik ya da apse yapmışsa, diş kökünde sivil­ce gibi kırmızı bir şişlik oluşturmuşsa bu diş artık çekilme­lidir. Zamanından önce çekilecekse yer tutucu dediğimiz aparatlarla çekilen diş yerine dublör kullanılmalıdır. Ke­sinlikle sadece antibiyotiklerle ağızda tutulmaya çalışılma-malıdır. Antibiyotik akut apseyi kronikleştirip çekime ha­zırlayabilir ama kronik iltihaplı bir dişi mikrop yuvası ola­rak ağızda tutmaya çalışmayın.

Çoğu diş hekimi çocuklarla kontak kuramaz ve çocuk dişlerinde güç kullanarak çekmek dışında bir tedavi yapa­maz. Çocuklar azimli bir diş hekimi elinde oyuncak hamu­runa dönüştürülebilir. Bulunduğunuz yerde böyle bir hekim yoksa en yakın diş hekimliği fakültesi hastanesine başvurun.

8. Flor, dişin yapısında bulunan, dişleri çürüğe karşı koruyan bir silahtır. Scalantı ise bir kalkana benzetebiliriz. Gelişmiş ülkelerde içme suyuna flor katılarak bu silah et­kin bir şekilde kullanılır. Ülkemizde henüz böyle bir uygu­lama yoktur. Bu yüzden floru dışardan, diş yüzeyine yoğun flor uygulaması ile almaya çalışırız. 16 yaşına kadar 6 ayda bir diş hekimine flor uygulatılmasını öneririm. Sealant ise gerçekten kalkan görevi yapar. Çocuk büyüyüp etkin bir fırçalama yapana kadar, azı dişlerin çiğneme yüzlerin-deki doğal çukurları temizleyemez. Sealant bu çukurların özel plastik bir madde ile kaplanmasıdır. Böylece yiyecek­ler dişlerin bu zayıf noktalarında birikemez ve çürüğe kar­şı yüzde 90 koruma sağlanmış olur. Sealant yaptırmak is­tediğiniz doktor size uzaylıymışsınız, çok uçuk bir şey iste­mişsiniz gibi bakıyor ve davranıyorsa gerçek bir hekim olup olmadığı konusunda dikkatli olun. Gerçek bir hekim, sealant, topikal flor uygulaması, süt dişine dolgu, yer tutu­cu vs. gibi pedodontik tedavileri yapmıyor bile olsa, sizi uygun bir şekilde fakülteye ya da tedavileri yapacak diğer bir hekime yönlendirecektir.

9. Aşağıda dişlerin sürme yıllarını gösteren bir tablo veriyoruz. Yıllar bize kabaca bilgi verir. Saat tutup, saat gecenin onikisi oldu, eylül ayına girdik, çocuğun azı dişi hâlâ çıkmadı diye panik yapmayın. Tablodaki rakamlar ortalamayı gösterir. Gerçekte bir yıl önce ya da bir yıl sonra çıkabilir. Eğer çok fazla -1.5-2 yıl gibi- gecikme ol­muşsa, hekime danışın. Film alınarak basit bir gecikme mi yoksa bir sorunun habercisi mi olduğu anlaşılabilir. Heki­miniz gereğini yapacaktır.

Süt dişlerinde acil müdahale

1. Gece Ağrıyan Süt Dişi


Dişin çevresini yumuşak bir fırçayla temizleyin.
Diş aralarına sıkışmış yiyecek artıkları varsa hırpala­madan kürdanla ya da diş ipi ile uzaklaştırın.
Ağzı ılık tuzlu su ile çalkalatın.
Daha önce kullandığınız bir ağrı kesici verin.
Kesinlikle dişin üzerine aspirin, antibiyotik, alkollü pamuk rakı koymayın. Bu yanlış uygulamalar ağrıyı kesmediği gibi dişetini de yaralar, tahriş eder.
Ertesi gün hemen bir diş hekimine götürün, gerekli tedaviyi yaptırın.
Bu durumdaki dişe dolgu yapılabilir.

Çürük çok ilerlemiş ise çekim yapılıp yerine yer tu­tucu yapılır ama sadece antibiyotik verilip güle güle denmez.

Hekiminiz, muayene sırasında akut bir apse teşhisi koyarsa ve diş çekimine karar verirse antibiyotik ve­rip apsenin kronikleşmesini bekleyebilir, Böyle bir durumla karşılaşırsanız, "antibiyotik verip beni gön­deremezsiniz" diye tutturmayın. Hekiminize güvenin. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu bir referans kita­bıdır. Her hasta özeldir. Kitapta yer alan uyarılar sizi korsanlardan korumak içindir, hekimlerden değil.

2. Düşme, Kırılma ve Çarpma

Kaza sonucu kırılmalar acil müdahale gerektirir:
Zaman kaybetmeden hekime gitmelisiniz.
Her kaybedilen saat tedavi şeklini değiştirir.
Bir çarpma anında diş kırılmış ya da tamamen yerin­den çıkmış olabilir. Diş tamamen yerinden çıkmışsa köküne dokunmadan bir miktar yeni açılmış pastöri­ze süt içinde hemen hekime götürün.
Kanama çoksa bir pamuk tamponu ısırarak, dışardan da bir havlu içerisine koyacağınız buz tatbik edin.
Kırılmalarda ise ilk yarım saat içerisinde diş dolgu ile kurtarılabilir.
Kırık yerine bağlı olarak zaman geçtikçe kanal tedavisi yaptırmak zorunda kalabilirsiniz.
Bu durumda kalmış bir dişi sakın çektirmeyin.

Sadece kök kalmış olsa bile kanal tedavisi ve pivo ile diş kurtarılabilir. Küçük yaşta kırılma sonucu dişini kaybetmiş bir sürü genç vardır. Bu hastalar kemik gelişimi tamamlanmadan protez yapımı da zor olduğu için estetikten mahrum, buluğ çağlarını kompleks içinde geçirmek zorunda kalmışlardır. Günümüz tek­nolojisinde yaşından ötürü bu durumda tedavi edil­meyecek, estetiği sağlanmayacak diş yoktur. Hekimi­niz olmaz diyorsa bir başka hekimi deneyin; ama ço­cuğunuzu blair cadısı gibi gezdirmeyin.

Diş ucundan büyük bir parça kırıldığında bile dolgu yapmak mümkündür. Bazı hekimler çekim yapmaz­lar, dolgu da tutmaz derler. (Muhtemelen eski moda korsan bir muayenehanedesinizdir.) Bu durumda da hemen pes etmeyin. Evet eski model dolgular tutmaz ama günümüzde yeni nesil dolgularla artık harika dişler yapılabilmektedir. Siz de bu tarz dolguların yapıldığı bir kliniği rahatça bulabilirsiniz.


Eğer çocuğunuz herhangi bir travma geçirdiyse, diş kontrol altında tutulmalıdır. Bir süre kontrol edildi ve ağrılar geçtiyse, herhangi bir kırık yoksa ya da kırık çok küçük olduğu için dolguya gerek duyulmadıysa fakat bir süre sonra dişin rengi değiştiyse bir sorun vardır. Eğer diğer dişlere göre daha sarı ya da mor bir renk aldıysa, bu bize dişin sinirlerinin ölmüş ol­duğunu haber verir. Mutlaka gerçek bir diş hekimine gidin. Bir röntgen aldığında kök ucunda başlamış olayı da görecektir. Büyük ihtimalle diş siniri ölü ol­duğundan herhangi bir ağrı yapmadan yıllarca orada durabilir. Kök ucundaki olay da devam eder. Bu tarz dişlerin mutlaka kanal tedavisi yapılması gerekir. Hekim bu duruma aldırmıyorsa, aaa rengi mi değişti ağrın yoksa bir şey olmaz diyerek geçiştiriyorsa dikkaaat! Yine bir hekimle değil korsanla karşı karşıyasınız.