Selulit Diyeti

Selülit Diyeti

Programımdaki diyet, kilo vermek ya da kendinizi sevdiğiniz yiyeceklerden mahrum bırakmakla ilgili değildir. Benim amacım besin bakımından zengin, yedi adet selülit savaşan yiyeceği beslenmenize eklemek. Sağ­lık ve canlılık için Murad Metodu diyetinin modifiye edilmiş hali olan bu diyet de su prensibine dayanır. Burada yapmanızı istediğim şey günlük rutininize sağlıklı ve lezzetli çeşitli yiyecekler eklemeniz ve mümkün olduğu kadar her seferde sağlıksız yiyecekler yerine bunla­rı tercih etmenizdir. Yeme alışkanlıklarınızı sıkı sıkıya kontrol altına almanız ya da zorlu fedakârlıklarda bulunmanıza gerek yok. Sizden istediğim tek şey bu selülit avcılarını beslenmenize olabildiğince kat­maya çalışmanızdır. Bu yiyeceklerden her zaman yeterli miktarda tü­ketmek mümkün olmadığı için bu besinleri ayrıca her gün gıda takvi­yesi olarak da almanız önemlidir.

Bu diyetin amacı kilolardan kurtulmak değildir, ancak kilo sorunu­nuz varsa elbette ki kilo vermek en önemli hedeflerinizdendir. Tavsi­ye ettiğim yiyecekleri beslenmenize eklemek selülit ve çatlaklarınızı hedefleyerek yok edecektir ama sağlıklı bir bünyeye sahip olmadığı­nız takdirde tam olarak işe yaramayacaktır.

Sağlık sağlığı doğurur. Her türlü program şekilsiz ve fazla kilolu bir vücutta normalde çalışması gerektiğinden daha fazla çalışmak zorun­da kalacak ve daha az başarılı olacaktır. Ölçülü tüketildiği takdirde bahsi geçecek olan yiyecekler vücudunuza kendisini kilo almadan onarmak ve sağlığını korumak için gerekli imkânları verecektir. Bu diyeti uygulayan kişiler daha fazla enerjiye kavuştuklarını, daha sey­rek hastalandıklarını ve daha sıkı bir cilde sahip olduklarını belirttiler. Ayrıca, daha düşük bir vücut yağ oranına ve daha yüksek bir metabolizma hızına kavuştular. Bu da rutin hareketlerine ekstra bir aktivite eklemedikleri halde programdan öncesine kıyasla, daha fazla kalori yaktıkları anlamına gelir. Muhtemelen kimseden böyle bir cümle du­yacağınızı tahmin etmemişsinizdir ama selülitlerinizi yiyerek yok edebilirsiniz!

Selülit Durdurucu 1: Lesitin

Lesitin, her selülit tedavi programının önemli bir bileşenidir. Lesitin hücre duvarlarını doldurarak ve yeniden yapılandırarak dokuları onarır, tüm organlarınızın tamamıyla suyla donatılmasına ve en yük­sek seviyede çalışmasına yardımcı olur. Bunun, görünüşe etkisi selü-litin yüzeye çıkamayacağı kadar güçlü olan parlak ve genç bir cilttir.

Lesitinin yiyecek kaynakları

Yumurta
Soyalı ürünler; tofu, soya sütü ve soya peyniri (Bu grup yumurtadan daha iyi bir seçim olabilir, çünkü kolesterolsüzdür. Yumurtadaki ko­lesterol miktarı ile ilgili kaygılanıyorsanız kolesterolsüz toz soya lesi­tin tanecikleri gibi sevdiğiniz yiyecek ve içeceklere ekleyebileceğiniz soyalı lesitin takviyeleri kullanmalısınız. Bir çorba kaşığı soya lesitin granülünde 1725 mg lesitin bulunur.)

Karnabahar
Yer fıstığı ve fıstık ezmesi
Portakal
Patates
Ispanak
Aysberg
Domates

Hücre nemlendirici bu trafodan yeterli miktarda fayda elde ettiğiniz­den emin olmak için her gün lesitin takviyesi (2000 - 4000 mg) alın.

Selülit Durdurucu 2: Glukosamin

Vücudunuz hasara yenik düştüğünde dermis parçalanır. Hasar gör­müş dermis yeterli miktarda su depolayamaz ve kuruyarak parçalan­maya başlar. Bu durumda cildinizde esneklik kaybma, kırışıklığa ve selülite neden olur. Zayıf, hassas bağdoku dermal yağ hücreleri tara­fından istilaya uğrar ve cildinizde çukurlar oluşturur. Ne yazık ki, vü­cudunuz dermisi zarar gördüğü oranda onaracak kadar hızlı yeni bağdoku üretimi için gerekli bileşenleri üretmekte yetersiz kalır. Der­misin onarılması için gerekli malzemelerin yapıtaşını - ve tüm vücut­taki bağdokuları - glukosamin oluşturur. Bu yenileyici cilt güçlendi­riciden yeterli miktarda rezerv elde etmek selülitle savaş planının önemli bir bileşenidir.

Glukosamin yiyeceklerde hazır bulunmaz. (Tabii kabuklu karides yemeyi düşünmüyorsanız) Bu malzemeyi gıda tak­viyesi olarak ya da multi-besleyici formunda bulabilirsiniz. Her gün 1200 mg glukosamin sülfata ya da glukosamin hidrokrolit (HCL) alın.

Selülit Durdurucu 3: Temel Yağ Asitleri

Vücudun her organı - beyin, kalp, akciğerler, deri, kaslar ve bağlar ve diğerleri - doğru şekilde çalışabilmek için suya ihtiyaç duyar. Hücre­lerde yeterli miktarda su olmadan organlar normal aktivitelerini ger­çekleştiremez birbirleriyle iletişim kuramaz. Bildiğiniz gibi hücre ve bağdokudaki suyun kaybı tüm vücudun sağlığını olumsuz yönde et­kiler. Yaşlandıkça, bağdokumuz ve hücreler su tutma kabiliyetini kaybeder.
Temel Yağ Asitleri ailesi sadece tüm vücuttaki nemsiz kalmış hücre ve dokulara su çekmez aynı zamanda hücre duvarlarını onararak gele­cekteki su kaybını da önler. Temel yağ asitleri, bir bakıma vücudun te­kerleklerini yağlar.

Temel yağ asitlerinin faydalarını saymakla bitiremeyiz. Aslında temel yağ asitleri ile ilgili kötü olan tek şey vücudun bu asitleri kendi ken­dine üretememesidir. Temel yağ asitlerini meydana getiren maddeleri sağlamak için dış kaynaklara başvurmamız gerekir. Omega-3 yağ asitleri alfa linoleik asit; omega-6 yağ asitleri ise linoleik asit ve gamma linoleik asit içerir. Her gün en az 2,2 - 4,4 g arası li­noleik asit (omega-3 yağ asidi) tüketin. Omega-6 asidi aynı önemi ta-şısa da Amerikalılar'ın beslenme düzenlerinde daha yaygın kullanıl­dıklarından bu maddeleri gıda takviyesi formunda almaya gerek duymayız. Ayrıca, beslenmenize sağlıksız doymuş yağ ve geçiş yağ­ları içeren besinler yerine EFA ve oleik asit (omega-9 yağ asidi) gibi diğer sağlıklı yağları dahil edin.

Zeytinyağı oleik asit bakımından zengindir. Omega-3 yağ asidi bakı­mından en zengin hayvansal kaynak soğuk su balığı ve en zengin bit­kisel kaynak keten tohumudur.

Sağlıksız Yağlar

Tereyağı
Margarin
Kısmen hidrojenize bitkisel yağlar veya hamur işlerine katılan bitkisel
yağlar
Patates ve kızartmalar
Dana ya da domuzda bulunan yağ

EFA'lar ve Diğer Sağlıklı Yağlar

Keten tohumu yağı
Zeytinyağı
Canola (kolza tohumu) yağı
Ceviz yağı
Tohumlar (yeraltı keten tohumu, ayçiçeği tohumu, kenevir tohumu)
Yemişler (çiğ ceviz, badem, kajun, Brezilya fındığı, şamfıstığı)
Soğuk su balıklarından elde edilen yağ
Ton ve somon gibi bazı balıklar yüksek miktarda cıva ve başka toksik maddeler ihtiva eder bu sebeple bu yiyecekleri sıklıkla tüketmemelisiniz. Hamile olan ya da emziren kadınların ton balığı yeme sıklıkla­rını iki hafta veya üç haftada bire düşürmeleri gerekir. Bu mükemmel besini elde etmenin en hızlı ve güvenilir yolu EFA gıda takviyeleridir. Genel bir kural olarak, bazı balıkları her gün tüketmek güvenlidir an­cak bazıları sorun yaratabilir. Akşam yemekte ne yiyeceğinize karar vermek için bu kitabı bir kılavuz gibi kullanın.

Selülit Durdurucu: Amino Asitler

Muhtemelen "protein" sözcüğüne "amino asit" teriminden daha alış­kınsınız. Protein vücudumuzun hasarlı dokularını onarmak ve gün­lük aktivitelerini yerine getirmek için ihtiyaç duyduğu yirmi amino asitten oluşur. Protein yönünden zengin yiyecekler tükettiğimizde vücudumuz bu proteinleri parçalayarak birbirinden farklı amino asit­lere dönüştürür. Amino asitlerin önemli olmalarını sağlayan sayısız sebeplerden biri vücuttaki bağdokuda bulunan kolajen ve elastinlerin üretimi açısından hayati önem taşımalarıdır.

Tüm amino asitler önemlidir ama sadece dokuz tanesi "temel amino asitler" olarak adlandırılır. İşlevlerimizi tamamen yerine getirebilmek için yirmisine de ihtiyaç duyduğumuz halde vücudumuz bu dokuz amino asidi kendi basma üretemez. Bunları yiyeceklerle temin etme­miz gerekir.

Temel Amino Asitler Histidin

Isolösin
Lösin
Lizin
Metionin
Fenilalanin
Treonin
Triptofan
Valin

Diğer Amino Asitler

Alanin
Arginin
Asparajin
Aspartik asit
Sistein
Glutamik asit
Glutamin
Glisin
Prolin
Serin
Tirozin

Et, tavuk, balık, peynir, süt, yumurta ve soyada dokuz temel amino asidin hepsinden yeterli miktarlarda bulunur. Yeşil yapraklı sebzeler, yemişler ve buğdayda da protein bulunur. Çeşitli proteinlerle zenginleştirilmiş dengeli bir beslenme ile vücudunuzun ihtiyacı olan dokuz amino asidin hepsini almış olursunuz. (Vejetaryenler günlük beslen­melerine, bir silme çorba kaşığı soya protein tozu ekleyebilirler. Bu to­zu mısır gevreği, yağsız yoğurda ekleyebilir ya da yemek pişirirken kullanabilirler.) Kadınlar için günlük tavsiye edilen ortalama protein miktarı 50 gramdır.

Selülit Durdurucu: Antioksidanlar

Antioksidanlar olmadan vücudumuz hastalıklar ve yaşlılık karşısında zamanından önce yenik düşer. Serbest radikal hasarının dokularımızı harap etmesini engellemenin tek yolu vücuda yeterli miktarda antioksidanı sağlamaktır. Birçok antioksidan hasarı önlemek konusunda o kadar etkilidir ki, kanseri önlemekte dahi kullanılır. Ciltteki birçok fonksiyonlarının yanı sıra dermis ve epidermisin zayıflamasına neden olarak selülite yol açan hasarı önleme yeteneğine sahiptir. Beslenme­nize yeteri kadar antioksidan ekleyerek dokularınızın parçalanmasını ve gelecekte şişkinlik ve çukura dönüşmelerini engelleyebilirsiniz. A, C ve E vitaminleri gibi bazı antioksidanların günlük kullanım do­zu tavsiyeleri bulunurken bazılarının tavsiye edilen miktarları belir­sizdir. Bu beslenme kürünü uygularken tükettiğiniz antioksidan mi­ligramlarını hesaplamayın.
Yaşlanmayı geciktirici bu önemli maddeleri olabildiğince çok tüket­meye bakın.

En iyi antioksidan kaynakları bitkilerdir. Orman meyveleri ve tu­runçgiller en zengin kaynaklardır, yine tüm sebze ve meyveler iyi bi­rer antioksidan kaynağıdır. Ancak yiyeceğin rengi koyulaşıp parlaklaştıkça içerisindeki vitaminler de o kadar yoğun olur. Yabanmersini buna en iyi örnektir. Koyu mavi rengi güçlü serbest radikal savaş­çısı flavonoid bakımından yüksek yoğunluğa sahip olduğunu işaret eder. Bir dahaki sefere reyonların önünden geçerken gözünüze ilk çarpanlara bir bakın. Muhtemelen en faydalı olanlarına bakıyor ola­caksınız. En parlak ve en enfes meyveyi alın, vücudunuz size teşek­kür edecektir.

Başka bir antioksidan önerisi de bu yiyecekleri fazla pişirmemektir. Ne kadar çok ısıya maruz bırakılırsa o kadar çok vitamin ve su kay­bına uğrayacaktır. Çoğu zaman çiğ sebze ve meyveler antioksidan yoğunluğu bakımından en zengin yiyeceklerdir. Ayrıca olabildiğin­ce taze yiyecek tüketin. Dalından koparıldıktan sonra ne kadar süre geçerse içeriğindeki antioksidanlar o kadar etkilerini kaybedecektir.

Polifenoller

Antioksidanlar arasındaki favorim polifenol ailesidir. Polifenoller, çay, kara üzüm, kırmızı şarap ve birçok başka yiyecekte yüksek yo­ğunlukta bulunan; kanseri önlemede, kalp rahatsızlıkları ve cilt sağlı­ğı için önem teşkil eden bitkisel kimyasallardır. En güçlü polifenol ellagic asittir. En yüksek oranlarda böğürtlen, çilek ve elbette narda bu­lunur.

Polifenol Besin Kaynakları

Yemişler
Buğday gevrekleri
Koyu renkli meyveler, sebzeler ve dutlar
Soya fasulyesi
Çay (özellikle yeşil çay)
Kara üzüm
Kırmızı şarap
Soğan
Turunçgiller
Nar
Goji meyvesi

A Vitamini

A vitamini vücut dokularının onarılmasına büyük katkıları olan ve görme kabiliyeti ile cilt sağlığını artıran güçlü bir antioksidandır.

A Vitamini Kaynakları

Karaciğer
Taze patates
Havuç
Goji meyvesi
Mango
Yumurta
Süt

C Vitamini

Turunçgiller ve goji meyveleri en iyi C vitamini kaynaklarıdır. Nere­deyse tüm meyve ve sebzeler bu etkili antioksidanı ihtiva eder.

Diğer C Vitamini Kaynakları

Kivi Mango Papaya Frenk üzümü


E Vitamini

E vitamini yağda çözünebilen çok etkin bir antioksidandır. Bunun an­lamı hücre duvarlarınızda saklanarak ani serbest radikal saldırılarına karşı koruma sağlayabildiğidir. Bitkisel yağlar, badem, buğday tohu­mu ve koyu yeşil yapraklı sebzeler en iyi E vitamini kaynaklarından-dır. E vitamininin önerilen günlük miktarı 15 mg veya 22 ünitedir.

Diğer İyileştirici Antioksidanlar

Sayısız antioksidan çeşidi vardır. Olabildiğince sık antioksidan bakı­mından zengin yiyecekler tüketmenin yanı sıra bu besinlerin tümünü ya da çoğunu ihtiva eden gıda takviyelerini günlük olarak kullanın.

Gıda Takviyelerinde Aranması Gereken Antioksidanlar

A, C, E Vitaminleri

Turunçgil biyo-flavonoidler
Yeşil çay özü
Üzüm çekirdeği özü
Nar özü
Goji meyve özü
Poria coco
Devedikeni
N-asetil Sistein
Biberiye yaprak özü
Evelik otu kökü
Quercetin
Zerdeçal
Gingko biloba
Selenyum
Coenzyme Q10

Selülit Durdurucu 6: Anti enflamatuvarlar

Selülitleri azaltmaktaki bir sonraki adım çok basit. Anti enflamatuvar diyeti antioksidan bakımından zengin, koyu renkli sebze ve meyveler ile çok çeşitli sağlıklı protein sağlayan omega-3 ve omega-6 yağ asit­lerinden meydana gelir. Dokularınızı düzeltmeye ve basenlerinizi pü-rüzsüzleştirmeye giden yolun bu kadar lezzetli olabileceği kimin ak­lına gelirdi?

Genel bir anti enflamatuvar diyeti, enflamasyondan oluşan zararları önlemek için fazlasıyla ideal olsa da, bunu sağlayabilecek belirli yiye­cek maddeleri az sayıda bulunmaktadır.

Alfa Linoleik Asit

Alfa Linoleik Asit (ALA) sebze, fasulye, meyvede ve keten tohumu ya­ğı, canola (kolza tohumu), buğday tohumu ve ceviz yağında (çiğ ceviz de dahil) sıkıştırılmış miktarlarda olmak üzere birçok yiyecekte bulu­nur. Yağ asitleri omega-3 ailesinde bulunurlar bu sebeple balık yağları ALA anti enflamatuvar yağı olarak gruba dahil edilmektedir.

ALA Kaynakları

Kıvırcık salata
Brokoli
Ispanak
Mavi, benekli ve lima fasulyesi
Bezelye ve tane bezelye

Gamma Linoleik Asit

Gamma linoleik asit (GLA) diğer bir enflamasyon azaltıcı besindir. Hodan yağı, çuha çiçeği yağı, Frenk üzümü yağı ve kenevir yağı gibi daha nadir bulunan yağlarda mevcuttur.

Mümkün olan her koşulda enflamasyonu tetikleyen yiyeceklerin yeri­ne yumuşatıcı anti enflamatuvarları tüketmelisiniz.

Gereken Gıdalar

Vücudunuzdaki her hücre doğru çalışmak için sodyuma ihtiyaç du­yar. Kalp kaslarınız da dahil olmak üzere kas ve sinirlerin düzgün ça­lışması için önemlidir. Sodyumla ilgili sorun gereğinden fazla tüketilmesidir. Vücut her zaman belirli bir sodyum ve su dengesine ihtiyaç duyar, ekstra tuz ekstra suyu gerektirir; bu durum da suyun tutulma­sına yol açar. Tuz ve biber kullanmak yerine yiyeceklerinizi fesleğen, kekik, biberiye, sarımsak ve zencefil ile tatlandırmayı deneyin.
Bu kolay beslenme değişikliklerine ek olarak aşağıda listelenmiş diğer anti enflamatuvarları içeren günlük gıda takviyeleri kullanmanızı öneririm:

Arnika (öküzgözü)
Papatya
Temel Yağ Asitleri
Meyankökü özü
E Vitamini
Çinko

Selülit Durdurucu 7: B Vitamini ve Eser Mineraller

Bahsetmiş olduğum besinler selüliti sınırda tutmaya yarayacak paha­lı olmayan araçlardır. Ancak vücudunuz, bu besinleri daha yumuşak bir cilt ve daha sıkı bir bağdoku için işleme sokmadığı sürece işe ya­ramaz. Bu görevi yerine getirecek besinler B vitamini kompleksleri ve eser minerallerdir.

B Vitaminleri


Sekiz B vitamini vardır. B vitamini ihtiyacımızın çoğu bira mayası (gı­da mayası), buğday tohumu, tahıl, fasulye, koyu yeşil yapraklı sebze­ler, az yağlı ya da yağsız süt ürünleri, balık, yumurta ve kümes hay­vanlarından karşılanabilir.