Yaniklarin Siniflandirilmasi ve Cesitleri

Yanıkların Sınıflandırılması

Yanık yarasının ciddiyeti ölüm ve kozmatik riski ile ortaya çıkar­dığı fonksiyonel bozukluklara göre değerlendirilir.

Yanık Yarasının Ciddiyetini Etkileyen Faktörler

Yanığın derinliği,
Yanık yüzeyi,
Yanığın lokalizasyonu,
Yanıklının yaşı,
Yanıklının genel sağlık durumu,
Yaralanma mekanizması.

Yanığın Değerlendirilmesi

Yanıklar genel olarak derinliğine göre üç dereceye ayrılarak in­celenirler.

1. Derece Yanıkta; deri, epidermisten dermişe kadar değişik derecelerde zarar görmüştür. Birinci derece yanık yüzeyel kısmi ka­lınlıklı deri kaybı yanığı olarak da adlandmlır. Deri hafif ödemli hi-peremik ve ağrılıdır. Rahatsızlık 48 saatte, iyileşme ise 3-7 günde tamamlanır.

2. Derece Yanıkta; tüm epidermis ile dermişin kalın bir kısmı etkilenmiştir. İkinci derece yanık derin kısmi kalınlıklı deri kaybı yanığı olarak da adlandırılır. İkinci derece yanığın en karakteristik görüntüsü, içi plazma ve "A" vitamininden zengin sıvı ile dolu büllerdir. Bunlar epidermis ile dermiş arasında sıvı birikmesi sonucu oluşur. Sinir uçlarının koruyucu bariyerini kaybetmesi ve hava ile ilişkisi nedeniyle dermişi etkileyen 2. derece yanıklar çok ağrılıdır. Ancak epitel hücrelerin tümü zarar görmediği için iyileşme olasıdır. İyileşme dönemi sırasında yağ bezlerinin vaskülarizasyonunda art­ma, sekresyonlarda ve terlemede azalma nedeniyle yanık alanında kuruluk ve kaşınma sık görülür.
İkinci derece yanıklarda, iyileşme yaklaşık üç hafta içinde hafif bir renk değişikliği ve iz bırakarak olur. Ancak iyileşmede yanığın derinliği kadar enfeksiyonun varlığı ya da yokluğu da etkilidir. İkinci derece yanık kontrol edilemeyecek kadar enfekte olursa üçüncü dereceye dönüşebilir ve dermişin kalan bölümü de harap olabilir.

3. Derece yanıkta; deri tüm tabakalarıyla yanmıştır. Elastiki­yeti kaybolmuş, ağrısız kahve ya da beyaz sarı bir renk almıştır. Deri, yüzeyindeki dehidratasyon sonucu denatüre olmuş proteinle­rin birleşmesiyle eskar tabakası oluşur. Üçüncü derece yanıkta iyi­leşme kendiliğinden olmaz. Öncelikle tamamen yanarak elastikiye­tini kaybetmiş deriden oluşan eskar tabakasının kesilmesi (eskara-tomi) gerekir. Böylece ödemli bölge ile eskar arasında kan damar­larının sıkışması önlenir. Bu girişim zamanında yapılmazsa, ekstre-mitelerde iskemik nekroz ya da toraksı çevreleyen derinin tama­mıyla yandığı durumlarda solunum güçlüğü ortaya çıkabilir.